Serra'nın (Hülya'nın Anlatımıyla )
Ablama bir şeyler olmuştu ,sesi hüzünlüydü, ben bu düşüncelerle ofiste kahvemi yudumlarken kapıda birisi vardı .
Kapıyı açtım ,kargocuydu ."Serra Aladağ siz misiniz ? "
"Evet benim ,"
"Bir kargonuz var .Şuraya bir imza alabilir miyim ?"
Şaşkındım.Kim bana ne göndermiş olabilirdi ki ?
Kargocunun gösterdiği yere imza attım ,elindeki kutuyu da aldım .
Merakla kutuyu masama koyup açtım ,içinden bir elbise çıktı .Kırmızı ,straplez ve hafif yırtmaçlı mini bir elbiseydi .
Bu çok güzeldi ,çok güzel bir hediyeydi .Bir de kutunun içinde topuklu ayakkabı ve bir de not vardı ."Kırmızı sana çok yakışıyor,umarım beğenmişsindir ,akşam eve gelince bu elbiseyi giy ',niye 'diye sorduğunu duyabiliyorum,akşam cevabını alacaksın.
Caner ."Bu beni çok mutlu etmişti.Çok beğenmiştim bu elbiseyi ,ama Caner'in bana niçin bunu aldığını halen anlamamıştım.
Sabırsızlıkla akşamı bekledim.Acaba ne sürpriz yapacak Caner bana diye düşünürken kendimi işime veremedim bile .Nihayet paydos vakti gelince bir an önce eve gitmek için sabırsızlanıyordum.
Eve geldiğimde ev boştu .Odama geçtim ,elbisemi giydim ,altına kutudan çıkan topuklu ayakkabımı giydim ,odamdan çıktığımda yerde notlar vardı.
Az önce bunları fark etmemiştim .Eğildim, önümdekini elime aldım ."Devam et ,"
Yürümeye devam ederken bir not daha vardı yerde .
"Devam et ,"
Sonra bir not daha ,
"Bahçeye gel ,"
Merakla bahçeye çıktığımda Caner karşımda duruyordu .Üstünde beyaz gömlek ,siyah keten pantolon vardı .Çok yakışıklıydı yine .
Gözlerim arkasındaki masaya kaydı .
Masada mumlar vardı ,kırmızı gül yaprakları vardı .
Artık her şeyi anlamıştım.İşte dedim ,o an geldi nihayet .
Mutlulukla ona doğru ilerledim."Hoşgeldin ,çok güzel olmuşsun yine her zamanki gibi ,"
Gülümsedim.
"Teşekkürler ,sen de öyle ."
Sonra tam sandalyelerden birine oturacakken Caner önce davrandı ,sandalyeyi çekti ,oturdum.O da karşıma oturduğunda gözleri parlıyordu .Heyecanlıydı.
"Sana bugün kendi ellerimle yemek yaptım ,bakalım beğenecek misin ?"
"Teşekkür ederim ,"
"Şu şampanyayı da dolduralım."
Caner masanın üzerindeki şampanya şişesini açtı ,önce benim kadehime ,sonra da kendi kadehine doldurdu.
Şampanyamdan bir yudum alırken ona baktım .Onu ilk kez bu kadar heyecanlı ve mutlu görüyordum,ben de ilk kez bu kadar mutlu ve heyecanlıydım.
Sonra yemeklerimizi yemeye başladık, bir süre sessizlik oldu ,
Yemeklerimiz bitince Caner konuşmaya başladı ."Nasıl ,beğendin mi ?"
"Evet ,çok güzel olmuş ,eline sağlık ."
"Beğenmene sevindim ,ama bu gece aslında sana yemek yedirmek için değil başka bir şey için bunu yaptım,bu masayı hazırladım ,bu ortamı yaptım ,çünkü sanırım kendimi en iyi karanlıkta, mum ışığında gözlerine bakarken ifade edebileceğim."Merakla devam etsin diye bakıyordum.
Uzanıp elimi tuttu :"Serra ben hayatımda daha önce kimseye karşı bir his tattığımı hatırlamıyorum.Ne Pelin'e ne de bir başkasına. Ben seni ilk gördüğüm an sana aşık oldum ,o gün tutuldum sana ,tam o gün .Hatırlıyor musun o günü ? Benim sana asıldığımı düşünmüştün ,"seni nasıl göremedim ben ," dediğimde hissettiğim şeyler çok başkaydı.
Hep duyardım,adına aşk diyorlardı ,ben o an kendi kendime dedim ki :'Aşk buymuş demek ki ' saçların ,gülüşün ,gözlerin o kadar gerçekti ,o kadar güzeldi ki ...
'İşte benim madonnam.'dedim. Seninle sevgili olduğumuzda ,Pelin'e karşı seni savunduğum her an söylediğim her kelime gerçekti ."Şuan yanımda aşık olduğum kadın var ," derken de gerçekti ,hepsi doğruydu.Benim sana karşı hissettiklerim hiçbir zaman yalan değildi ,oyun da oynasak hep gerçekti ,sana açılmayı o kadar çok istedim ki ,ama sonra korktum.Ya giderse ,ya o beni sevmiyorsa diye günlerce içim içimi yedi .Ama sonra ,"Kalbim küt küt atarken Caner biraz duraksadı , heyecanla devam etmesini bekliyordum.
"Sonra ben senin gözlerinde de aşkı gördüm , evlendiğimiz gün bana nasıl baktığını gördüm ,"işte bunun adı aşk ," dedim kendi kendime . Çünkü ben aşkı senle tattığım için artık aşkın ne olduğunu biliyordum.Sende de o aşkı gördüm ben ,senin de beni sevdiğine ikna oldum ,Serra ben seni ilk gördüğüm andan beri çok seviyorum ,artık her gün saçma bir oyun içinde olmaktan çok sıkıldım ,istiyorum ki hikayemiz gerçek olsun ,aşkımız gerçek olsun , evliliğimiz gerçek olsun ,istiyorum ki sen benim gerçekten karım ol ,
Benim karım olur musun ? Benimle evlenir misin ? "Caner sözlerini bitirip umutla benim gözlerime bakarken gözlerim dolu doluydu .
"Evet ,senin karın olurum,seninle evlenirim ."
O an Caner 'in de gözünden bir damla yaş düştü .
Avuçları arasındaki elimi öptü ,sonra ayağa kalktı, bir şarkı açtı ,bu benim en sevdiğim şarkıydı ."Bana ellerini ver ,"diyordu şarkı,
Caner yanıma gelip elini uzattı , uzattığı eli tuttum ,
Beni kendine doğru çekti ,belime sıkıca sarıldı ,ben de kollarımı onun boynuna doladım."Sana gönlümü verdim ey nazlı güzel ,seni almazsam gözlerim açık gider ,"
Derken şarkı Caner de tekrar etti .
"Seni seviyorum ,"
"Ben de seni seviyorum ,"
"Artık gerçekten benim karımsın ,"
"Gerçekten senin karınım."
Caner bana doğru eğilip dudaklarımızı aşkla birleştirdiğinde ben de karşılık verdim .
Gecenin karanlığında,sadece mumların ışığı yanarken ,birbirimize kavuşmanın mutluluğunu yaşıyorduk.Dudaklarını dudaklarımdan çekip önce alnıma ,sonra yanaklarıma öpücük kondurdu ,ben de kendimi o anda kaybetmek istedim ,yalnızca o anı yaşamak istedim ve kendimi o anda kaybettim ...Bu gece her şeyin gerçeğe dönüşüydü.Bizim oyunlarımızın ,yalanlarımızın gerçek oluşuydu ...