"Gerçeklerle yüzleşmek,yalanlarla yaşamaktan iyidir ..."
"Bencilin tekisin sen ! Sadece kendi hâlini düşünen ,başka kimseyi umursamayan bir bencilsin !"
Ablam neredeyse cinnet geçiriyordu.
"Beni bir dinlers-" sözümü tamamlamama izin vermedi ablam :
"Kes ! Senden de psikolojik sorunlarından da bıktım !! Sen hiç düşündün mü ?" Üzerime doğru yürümeye başlayınca her salisede kalbim daha hızlı atıyor gibi hissediyordum.Geriledim.
"Sen öyle çekip gidince biz ne olacaktık ! Hadi bizi boşver ,her şey bitecek mi sandın ?" Siyah gözlerinden alevler çıkıyordu.Bugüne dek ilk defa böylesine bir öfke patlaması ile karşı karşıyaydım.
"Düşünmedin tabi ,düşünmedin.Sen halının altına süpürülmüş sorunlarının günyüzüne çıkmasından korktun ! Tam da bu yüzden kaçtın ,şimdi bize dönmeye hakkın yok !" Bu benim ablam olamazdı, benim tanıdığım Süreyya için tek kıymetlisi ailesiydi, köprüleri yakmak sahiden bu kadar kolay mıydı ?
"Şimdi," dedi son sözlerini söylemeye yeltenirken,"bir an önce terk edeceksin burayı .Bu şehirle beraber hepimizi bir kere nasıl ardında bıraktıysan tekrar gideceksin ,hatta bu sefer kaçacaksın !!" Bana doğru kalkan işaret parmağını indirdi, gittikçe benden uzaklaşan silüeti sanki toz olup yok oluyordu, gittikçe görünmez oluyordu.Kendiyle birlikte götürdüğü kin ve öfke yerini koca bir boşluğa bırakmıştı...
"Hayır !!" Nefes nefese gözlerimi açtım,yatağımdaydım ve etraf karanlıktı.Kabus görmüştüm .
Anlık bir rahatlama ile yerimden kalkıp karanlık dairede mutfağa doğru ilerledim.Mutfağa girdiğimde şafak henüz sökmemişti.Eşyaların yerlerine aşina olduğum için su sürahisini elimle koymuş gibi buldum,suyu bardağa döküp müthiş bir hararetle kana kana içtim.
Odama tekrar girip yatağa uzandığımda bir süre boş boş tavana baktım, karanlıktan ibaret olan odada gezindi gözlerim.Kabuslar ve karabasan lar eskisi kadar olmasa da yine de ara ara uğruyordu geceleri uykularıma.
"Yok ,uyku tutmayacak beni ." Sesli düşünerek yastığımın altına koyduğum telefonumu aldım elime, alt dairedeki Nehir ve Sinan çoktan uyumuş olsalar da ' bir kereden bir şey olmaz ,'diye Nehir'e mesaj çektim :
-"Nehir ," çok geçmeden cevap geldi:
-"Serra , Noldu ?" Parmaklarım sanal klavyede gezindi hızlıca,
-"Ya aslında bir şey olmadı, kabuslar görüyorum ara sıra ,bir daha uyuyamadım öyle ," açıkçası bir başkası gecenin köründe bana böyle bir sebepten dolayı mesaj çekseydi cevabını verirdim ama neyse ki Nehir anlayışlı kızdı.
-"E isabet olmuş o zaman, çünkü bu gece beni de uyku tutmadı.Bekle , yukarı çıkıyorum." Sevinç tebessümüyle yataktan kalktım, ışıkları açıp sokak kapısının karşısındaki dresuardaki aynada saçlarımı düzelttim,bir dakika sonra kapı çaldı,
"Hoşgeldin,geç hadi ." Fısıldayarak konuşmuştum.Nehir mavi pijama takımının altına giydiği beyaz terliklerini çıkarıp içeri girdi. Gecenin ayazında üşütmemek için üstümüzdekilere sıkıca sarındık.
"Gel salona geçelim," dedim bir anda .
"Bence balkona geçelim,hava soğuk ama olsun ." Kaşlarım havaya kalktı,