Okuma Tarihiniz 👉
Güne bir söz bırakacak olursanız 👉
Bölümle ilgili en sevdiğiniz veya sevmediğiniz şey 👉
Hepsini cevaplandırdıysanız o zaman iyi okumalar
💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜
Caner'in Anlatımıyla...
Önümdeki sehpada duran Fransız şarap şişesini elime aldım,tirbuşonu mantar tıpaya batırıp, hafifçe bastırarak çevirdim,klipsli tirbuşonu yukarı çekerek mantarı çıkarınca şarap kadehini elime alıp şarabı doldurdum.
Her şeyi unutmak için tek meşgalem ya içmek ya uyumaktı.
Kadehten bir yudum aldım,şarabın genzimde bıraktığı his beni kendime getiriyordu .
"Boşanacağım senden,BİTTİ,"
Bir yudum daha aldım içkimden,Serra ile aylar önceki konuşmalarımız zihnimde tutsak kalmıştı,ne yaparsam yapayım beynimin en kuytu köşelerinden o karanlık düşünceleri atamıyordum,sanki pas tutmuş bir çivinin tenime batması kadar tehlikeli bir şeydi bu, tehlikeli ve öldürücü... öyle de olmuştu, aramızdaki her şey bitmişti ve ayrılmıştık.
Ardından kadehi başıma diktim,su içer gibi şarap içiyordum, kırmızı Fransız şarabının keskin ve yoğun tadı boğazımı yakarken her şeyi unutmak istiyordum,bu evi ,bu odayı,bu şehri ,onu ve kavuşamadığım bebeğimi...
"Kendine gelmek zorundasın Caner ," Kendi kendime telkinlerde bulunuyordum,peki işe yarıyor muydu ? Bunu zaman gösterecekti,
"Seni nasıl göremedim ben ,"
Hayat ,hiç beklemediğim anda bana bir aşk vermişti, yaşama sebebim olmuştu o ve bebeğim ,şimdi ikisini de kaybetmiştim.Ama artık bir şeylerin değiştiğini hissediyordum,ya da öyle sanıyordum,bana ne oluyordu ? Yoksa Serra'ya olan aşkım bitiyor muydu ? Ona karşı olan hislerimin bitmesinden ölesiye korkuyordum,oysa böyle olmamalıydı,başka türlüsü mümkün olabilirdi,birbirimize yeminler etmiştik, sözler vermiştik şimdi bu ayrılık ...yüreğimi dağlamıştı.Ama bazı şeylerin geri dönüşü olmaz,güven ve sadakat zedelenirse ne aşk kalır ne de sevgi,bizim masalımız da buraya kadardı,biz bitmiştik,boşanmıştık ,fakat artık
bundan daha fazla umrumda olan başka şeyler vardı , kucağıma almayı her şeyden çok istediğim çocuğum, hiçbir şey onun sevgisini geçememişti, düşüncelerle boğuşurken çalan telefonumla birlikte istemeye istemeye ayağa kalktım,evin bahçesinden çıkıp içeri girdim,gri koltukta duran telefonumu elime aldığımda ekranda yazan yazıyı görünce yüzümde aldırmaz bir tebessüm oluştu : "Serra "
Aramayı reddedip gözlerimi sımsıkı yumdum, hayatımın anlamı olan her şey gidiyordu,sehpaya koyduğum şarap kadehini elime tekrar aldım,bir kadeh,iki kadeh derken üç kadeh yuvarladım.Vücudum içkinin etkisiyle gevşemişti,boş şarap kadehini sehpaya bıraktım,arkama yaslanıp kendimi bıraktığımda gerisi hiçlikten ibaretti...
Serra'nın Anlatımıyla ...
Gecenin ayazında bir hırsız gibi evime giriyordum,yani bir zamanlar evim olan eve ,elimdeki anahtarı evin siyah çelik kapısının girişine soktum , anahtarı döndürüp kapıyı açtım,ev soğuktu,büyük ihtimalle bahçeye açılan Fransız cam açıktı,bir yabancı gibi evim içinde usulca ilerlerken etrafı gözlüyordum,Caner bu saatte genelde uyumazdı,fakat evin içinde hiç ses yoktu bu gece . Karanlığın hüküm sürdüğü ıssız evde adımlarımı hızlandırdım,geniş ve ferah salona geldiğimde tahminimde yanılmamıştım.Bahçeye açılan kapı açıktı,içeri giren rüzgarla birlikte siyah tül uçuşuyordu.
