Yazarın Anlatımıyla ...
Masasında oturup kitabını okurken telefonu çalıyordu, söylenerek telefona baktı Fikret .
Arayan annesiydi."Efendim anne ?"
"Oğlum seni alacağım ,ablanlarla tanışacaksın nihayet .Onlara seni anlattım."
Annesinin sözleri kulağında yankılanırken ,hiç görmediği ,sadece bir bilinmezliğin içinde yaşayan iki ablasını düşündü.Nihayet zaman gelmişti ,
"Anne sen ciddi misin ?"
"Ciddiyim,seni almaya geleceğim."
"Tamam , görüşürüz, kapatıyorum."
"Kendine iyi bak oğlum,"
"Sen de anne,"Telefonu kapatırken ablalarıyla tanışma zamanının gelmesinin heyecanını yaşıyordum.
O sırada odanın kapısı çalındı,
Babası içeri girdi."Noldu oğlum ?"
"Annem beni ablamlarla tanıştıracakmış,beni almaya geleceğini söyledi."Babası buruk bir şekilde gülümsedi.
"Ne güzel ,sonunda onları tanıyabileceksin,"
Babası eliyle omzunu sıvazladı."Baba sen ablamlar hakkında bir şey biliyor musun ? Yani annem sana kızlarını hiç anlattı mı?"
Babası kaşlarını çattı ,mavi gözlerini karşısındaki duvara dikti ,görünmez bir noktayı inceliyordu ,konuşmak için dudaklarını araladı :
"Annen ,bana hikayesini anlattığında hiçbir şey umrumda olmadı.Ne iki tane çocuğu olması ,ne köylü olması ne de bir şey .Biliyorsun halan ve babaannen annenle evlenmemi hiç istemediler.'Köylü cahille mi evleneceksin ?' deyip durdular ,üstelik annenin ilk evliliğinden iki tane çocuğu olmasını bahane ediyorlardı,benim gözüm hiçbir şey görmedi, annenin tahsili yok,Ankara'ya ilk geldiğinde yol yordam da bilmiyordu ,çok gençti ve cahildi, çevremdeki hiç kimse onu bana layık görmedi,benim umrumda mıydı ?
Hayır ,ben annene çok aşık oldum Fikret ,nasıl tanıştığımızı biliyorsun ,bir gün yolum onların köyüne düştü ,garip gureba ,dul bir kadındı annen ben onunla tanıştığımda.
Kocası onu terk etmiş ,iki çocuğuyla ortada kalmıştı .İçimde hem merhamet hem de aşk vardı.
O halde kim olsa acırdım ama annen bir başkaydı ,onu her şeyiyle kabul ettim.
İki kızından büyük olanını yatılı okula gönderdiğini sonra da üniversiteyi de okumak için Londra'ya gittiğini söyledi,küçük kızını da evlatlık vermiş ,eğer onu daha önceden tanısaydım iki çocuğunu vermeden önce hayatında olabilseydim ablanları yanımıza alırdım,şimdi siz bir aile ortamında 3 kardeş olarak büyüyecektiniz.
Ablanlar hakkında bildiğim çok şey yok,annen onları özledikçe anlatırdı bana ,sana benzemediklerini söylerdi,yani dış görünüş olarak,başka bir şey bilmiyorum."Babasını ilgiyle dinledi,sonra cevabını bildiği bir soru sordu :
"Sen annemi hala seviyorsun değil mi baba ?"
Babası gözlerini diktiği duvardan ayırdı, oğluna baktı.
"Evet ,hem de tıpkı eskisi gibi ,hiçbir şey eksilmeden."Tebessüm edip elini babasının omzuna koydu.
"Annemin ilk kocasına ,yani ablalarımın babasına karşı duyduğu aşk seni hiç rahatsız etmedi mi ? Yani onu unutması kolay olmamış."
"Rahatsız etmez olur mu , sevdiğim kadın gözlerimin önünde hala başka bir adamı seviyor,hala kendisine çok kötü zamanlar yaşatan adama aşık,"Başını salladı babası ,
"Buna dayanması o kadar zordu ki ...Bu dediklerimi bir gün aşık olunca anlarsın,şimdi belki tuhaf geliyordur,"
"Yok garip gelmiyor,"
Babası hayretle Fikret'e baktı :
"Ne o ? Yoksa sende mi aşık oldun?"
Utanarak gülümsedi.
Babası da bu halini fark etti,"Ne var oğlum utanacak? Aslan gibi delikanlısın, gençsin ,heyecanlısın,"
"Yok ,aşk diyemem de konuştuğum bir kız var ,flört gibi ,"
"Anlaşıldı,"
Babası gülerek oturduğu yataktan kalktı,odadan çıkarken oğluna baktı ."Annen ne zaman gelicekmiş?"
"Bilmiyorum, "
"Tamam ararsa söylersin bana ,"
"Tamam,"
Babası odadan çıkınca okuduğu kitabına geri döndü,
Okuduklarından bir şey anlamıyordu aklında sadece ablaları ve onların hayatları vardı ...