Okul çıkışında amcamın beni alacağını bilmek içimi rahatlatıyordu. Evin yolunu bile bilmiyordum.
Son derse girdiğimizde Melis dersin başlaması için sabırsızlanıyordu. Eve gitmek için olduğunu pek sanmıyordum. Belkide sevdiği bir derstir diye düşündüm.
"Ders din Deniz. Gülmeye hazır olsan iyi olur."
Bunu söylerken bile gülüyordu. Neden böyle söylediğini sormak istedim ama sormamaya karar verdim. Bekleyip görmek en iyisiydi.
Öğretmenler zili çalar çalmaz içeriye yaşlı bir adam girdi. Bıyıkları özenle kesilmiş,saçları hafif uzun,kahverengi takım elbisesiyle bu adam okulun din dersi öğretmeni Kadir Ay'dı. Çok uzun zamandır bu okulda öğretmenlik yaptığını ve bütün okulun 'Kadir baba' diye hitap ettiğini öğrendiğimde ilginç bir durum olduğunu düşünmekten kendimi alamadım.
"İyi dersler eşşek kafalı yavrularım. Uzun zamandır görüşemedik."
Kadir hoca böyle söylediğinde bütün sınıf hep bir ağızdan kahkahayı bası verdi. En önde oturan gözlüklü sarışın çocuğun ayağa kalkarak Kadir hocanın elini öpmeye çalıştığını farkettim.
"Birazdan dayak yer."
Melis bunu söylediğinde çok şaşırmıştım. Nasıl bir öğretmedi bu adam? Kadir hoca gözlüklü çocuğun saçından tutarak sırasına oturttu. Bütün sınıf gülmekten nefes bile alamayacak duruma gelmişti.
"Sınıfa yeni bir öğrenci gelmis. Kimdir o?!"
Bütün sınıf bana bakarken yanaklarımın kızardığını hissettim. Yüzüm âdeta alev almıştı. Ayağa kalktım ve konuşmaya çalıştım.
"Benim hocam. İsmin Deniz."
"Hoşgeldin ama niye geldin buraya eşşek kafalı yavrum."
"Ailemin işinden dolayı hocam."
"İyi iyi. Bu gün size şebeklik yapamam sevgili eşşek kafalılar. O yüzden ders işleyeceğiz. Şimdi sadece sessiz olun."
***
Eve geldiğimde kimse evde yoktu. Odama çıkıp uyumaya karar verdiğim sırada ablam balkondan içeriye geldi.
"İlk günün nasıldı?"
Mavi gözleri,kahve rengi saçları ve siyah okul formasıyla harika görünüyordu. Aramızda 4 yaş vardı. Birbirimize çok benzediğimizi söylerlerdi ama o herzaman benden çok daha güzeldi.
"Fena değildi."
"Kendine birini bulabildin mi? Yani yakışıklı birini. Artık ihtiyacın var."
Elindeki kitabı salonun ortasındaki sehpaya fırlatarak bana gülümsedi. Ondan hiçbirşey saklamazdı. O benim bu hayatta tek sırdaşım olmuştu.
"Aslında evet. Ama hayırda dene bilir."
"Uzatmadan anlatmaya başla minik kurbağa. Meraktan ölmemi istemezsin öyle değil mi?"
Kahkaha atarak kanepeye oturdu. Oturmam için yanını gösterdi.
"Beni sınıfıma bıraktı. İlk defa birinden hoşlanıyorum abla. Ama o benim arkadaşımın sevgilisi. Hem ilkkez birinden hoşlandım oldum hemde ilkkez arkadaş buldum. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum."
"İlk görüşte vuruldun demek. Ama takma o kadar belki geçici birşeydir. Önemli olanda arkadaşlık zaten. Bence arkadaşlık önemli. Aşktan bile. Anlaya bildim mi?"
Kafamı olumlu anlamda salladım. Daha ilk günden dizilerdeki gibi bir hayat yaşamaya başlamıştım. Aptal gibi hissediyordum.
"Şuan ne hissedihorsun Deniz?
"Aptal gibi."
"Tek kelimeyle kalbinden geçenleri özetleyecek olursan?"
Bilmiyordum. Bir çok şey söylemek istedim.
1- ilk aşkımın sevgilisi tek arkadaşım.
2-ilk arkadaşımın sevgilisine aşık oldum.
3-okula gitmek istemiyorum.
"Tek kelimeyle acı."
Sadece acı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OLANAKSIZ
Novela JuvenilLise son sınıfta olmama rağmen hiç arkadaşım olmamıştı. Ailem ile Antalyadan İstanbula geldiğimizde olacaklar hakkında hiçbir fikrim yoktu. Okula gelir gelmez bir çocuktan hoşlanmaya başladım. İlkkez birinden hoşlanıyordum. Ama o en yakın arkadaşım...