Neden mi papatya?
"Çünkü her papatyanın sonu bahara çıkar ufaklık..."
Yeni bir Hayat... Oysa herkes yeni bir hayat diler. Ya ben? Kötü bir geçmişe de sahip olsam her zaman gurur duymuş asla yeni bir hayat dilememiştim. Ama şimdi önümde kaderimi tekrar yazacağım koskoca bir defter vardı. Peki sil baştan başlayabilir miydim, yeni bir hayat kurabilir miydim kendime? Sorunun cevabını ben yazmaya çalışarak, sizde kusurlarımı gözardı edip okuyarak alacağız.
***
Bu koskocaman evin merdivenlerini inceleyerek odama ulaşmaya çalışırken buldum kendimi. Gerçekten güzel bir ev tercih etmişlerdi. Ama ne yazık ki içinde mutlu olmadıktan sonra pek bir önemi kalmıyordu evin güzelliğinin. Ya da ben dışında herkes mutluydu. Peki ya ben? Ben neden mutlu değildim?
Uzun zamandır kendimi sorgulamadığım geldi aklıma. Sorgulamamam ve bir an önce düşüncelerimden sıyrılmam gerekiyordu. Akşam yemeğinden sonra Sedat Abi'yle biraz dolaşacaktık. Buralara alışana kadar sanırım elinden geleni yapacaktı. Kapımın çalmasıyla yatağın karşısındaki aynadan gözlerimi çekip gelen kişiye baktım.
"Gelebilir miyim?"
Ah ne hoş(!) Annem gelmiş.
Başımı sallayarak onu onaylandıktan sonra usulca yanıma yaklaşıp o da benim gibi aynaya gözlerini dikti ve konuşmaya başladı.
"Eminim ki kısa bir zamanda alışacaksın. Hatta daha mutlu olacaksın. Düşünsene Ezgi, yeni bir hayat... Her şey senin elinde kızım, mutlulukta, mutsuzlukta..."
Başımı ona çevirdim ve uzun uzun gözlerine baktım. Aklımdan geçenleri söylemeye dilim varmıyordu ama içimde kalırsa bana sıkıntı yaratırdı.
" Benim tek mutsuzluğum sizsiniz anne. Hayatım değişir evet. Ama ya siz? "
Kucağında duran ellerinin hareketi hızlanmıştı. Anlıyor muydu beni?
"Seni mutsuz edecek ne yaptık Ezgi? Biz senin mutluluğun için çalışıyoruz. Bu seninle ilgilenmediğimiz anlamına gelmez, çok yanlış düşünüyorsun."
Hatasının farkındaydı ama bir an olsun kendini savunmaktan vazgeçmeyecekti.
"Parayı görünce değil, sizi görünce mutlu oluyorum anne. Sence de çok fazla çalışmıyor musunuz?"
Elini elimin üzerine koyarak "Haklısın" dedi ve saçlarıma küçük bir öpücük kondurdu.
"Yemek hazır olmuştur,hadi tatlım."
Başımı sallayarak hemen ardından odadan çıktım. Esma Teyze yine yapmıştı yapacağını. En sevdiğim yemekleri hazırlamıştı bu akşam. Sedat Abi'nin yanına kurularak yemeye başladım. Babam geldik geleli tek kelime dahi etmemişti. Sanırım gerçekten kalbini kırmıştım. Annemin dediği gibi mutlu olmakta, mutsuz olmakta benim elimdeydi fakat şu durumda nasıl mutlu olabilirdim ki?
Ayrıca yarın okul başlıyordu ve ben oldukça gergindim. Sanırım Sedat Abi'yle gezme işini ertelesek iyi olurdu. Herkes yavaş yavaş kalkarken ben Sedat Abi'yle konuşmak için bekliyordum.
"Sedat abi"
Ağzına lokmayı katmaya çalışırken başını bana çevirmeden, gözünün yanıyla bakarak "Hıı" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYNADAKİ GÖZLER
ChickLitAşk nedir bilir misin ufaklık? Kimisi aşkı insan türünü sürdürmek için bireye kurulmuş tuzak diye tanımlar , kimisi ise bir çeşit bağımlılık olarak düşünür aşkı. Oysa aşk var olmayandır, farklıdır. Kelimelerle ifade edildiğinde basitleşir özelliği k...