Ruhunun ruhuma dokunmuşluğu var... 🦋______
(Günler sonra)
Bu Yağız olmadan geçirdiğim tam 12. Gündü. Ne mesajlarıma cevap veriyor ne de okula geliyordu. İki saat benden haber alamasa deliren Yağız tam 12 gündür uzaktı benden. İnsan bazen nefes alamıyor gibi olsa da yaşamak zorunda olduğunu bilerek yine bir nefes çeker ya içine aynı o şekildeydim işte. Aynanın karşısına geçmiş milim milim her yerimi inceliyordum. Bu kez tek farkla, kendimi eleştirmiyordum çünkü beynim Yağız'ın nerede, ne yaptığıyla meşguldü.
Çaresizce ve umutsuzca bir bildirimin olup olmadığını kontrol etmek için telefonun ekranını açtım. Derin bir of çekerek gecenin ikisinde mutfağa ilerledim ve bir kahve daha yaparak balkona çıktım.
Balkondan aşağıya baktığımda elimdeki fincan yere düştü. Gördüğüm manzara karşısında nutkum tutulmuştu. Karşı apartmanın önüne arabasını park etmiş, kendisi de arabaya yaslanmış bir şekilde kollarını göğsünde birleştirmiş bana bakıyordu.
Hemen balkondan ayrılarak kendimi Yağız'ın yanına attım. Yanına geldiğimde ise bir dakika bile beklemeden sarıldım. Takıntılıydı ama o an umrumda bile değildi. Sarılmama herhangi bir karşılık vermemesine rağmen beni de engellememişti.
Burnunu saçlarıma götürüp kokladığında ufak çaplı bir kalp krizi geçirdim desem yeridir. İstemeye istemeye kendimi geri çekerek gözlerimden akan yaşları sildim.
"Çok merak ettim seni. Neredeydin bu zamana kadar?"
Dudaklarına götürdüğü sigarayı yakarken umursamaz bir şekilde etrafına bakındı. Belli ki yine işine gelmemişti, yine cevapsız bırakacaktı sorularımı. Sinirle cebine koyduğu sigara paketini çıkararak, içinden bir tanesini alıp dudağıma götürdüm ve tıpkı onun yaptığı gibi arabaya yaslanarak çakmak istedim.
Kaşlarını çatıp bana baktığında umursamaz davrandım. Dudaklarımın arasındaki sigarayı sinirle alıp yere attı ve o ilk günkü gibi bir elini arabaya koyarak beni arada bıraktı. Tek tek dişlerini sıkarak konuşmaya başladığında bende gerilmeye başlamıştım.
"Dudaklarına illaki bir şey değecekse bu dudaklarım olur. "
Gözlerini kapatarak dudaklarıma küçük bir öpücük kondurup geri çekildi. Bense olduğum yerde kalarak olayları anlamaya çalışıyordum. Biraz daha hareketsiz kalsam bayılabilirdim.
"Tedavi olmaya başladım."
Daldığım boşluktan gözlerimi çekip birkaç saniyede Yağız'a baktıktan sonra gözlerimi kapattım. Bir günde hatta bir saatte bu kadar şey çok fazlaydı. Neye sevineceğimi bilemez hale gelmiştim. Gözlerimi henüz açamamışken Yağız tekrar söze başladı.
"Olaylar olmadan önce tedavi olmanı istiyorum demiştin. İstediğin oldu. Ama sadece sen istedin diye değil."
Ya niçin der gibi gözlerine baktığımda devam etti.
"Sana, aramızda hiçbir engel yokken dokunabilmek için. Saçlarını okşamak,yüzünün,elinin,teninin sıcaklığını hissetmek için. Senin için..."
"Benim için." diyerek tekrar ettim son söylediğini.
Dudağının sol tarafı yukarı doğru kıvrılırken bende güldüm.
"Hadi uyu artık."
Kaşlarımı çatarken " Ya sen?" Diye sordum.
Gözleri etrafı tararken cevap verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYNADAKİ GÖZLER
Chick-LitAşk nedir bilir misin ufaklık? Kimisi aşkı insan türünü sürdürmek için bireye kurulmuş tuzak diye tanımlar , kimisi ise bir çeşit bağımlılık olarak düşünür aşkı. Oysa aşk var olmayandır, farklıdır. Kelimelerle ifade edildiğinde basitleşir özelliği k...