İki: Rezil Oldum

414 52 18
                                    

İki- Rezil oldum!

°°°°°°°°°°°°°°°°°°

Aysude'nin kolunu tutup asansörden dışarı çıktığımda Aysude kolunu benden çekmeden konuştu. "Bırak edeyim şunun!-"

"Aysude, sakin olur musun? Gerekli cevabı almış olmalı."

Bana atılmış lafa en yakın arkadaşımın daha çok sinirlenmesi her defasında nefret ettiğim bir durumdu ve sporcu olan Aysude genellikle herkesin 'ağzını burnunu dağıtmak' eylemli olduğu için daha da zorlaşıyordu. Biz tam konuşmayı bırakmış yürürken Aysude'nin kolunda olmayan elimden tutuldum.

"Bak-"

Ona dönüp Aysude'nin kolunda olan elimi daha da sıklaştırdım. Onun elinde olan kolumu çektim.

"Bir bayana istediğiniz zaman dokunamazsınız."

Hafif sinirli çıkmış sesim ile bir adım gerileri. "Tamam. Ber-"

Çalan telefonumun sesi ile onun sözü tekrar yarım kalırken açmak zorunda olduğumu biliyordum. Aysude'nin de elini bırakıp telefonuma baktığımda Müdür Sercan yazısı ile aklıma gelen şeyin olamamasını diledim.

Taha, okulda kavga çıkarmamış olsun... lütfen..

Telefonu açıp kulağıma koydum ve konuştum.

"Buyurun.."

Duyduklarım ile aklıma gelen şeyin olduğunu anladım. Elimi alnıma atmış, alnımı ovarken de konuşuyordum.

"Ben hemen geliyorum. Bekle orada."

Karşımdakine bakmadan Aysude'ye döndüğümde konuştu.

"Burak mı? Taha mı?"

"Taha....Aysud-"

"Ne duruyorsun? Ben hallederim, koş hadi."

Aysude'ye gülümseyip, ona bir iki saniye bile bakmadan yanından hızla geçip merdivene yöneldim ve hızla basamakları indim. Koşarak gittiğim çıkış kapısını ittirip çantamdan çıkarttığım arabamın kapısını uzaktan açıp hızla bindim. Gaza bastığımla açılan kapıdan asfalta sürdüm.

.......

Arabayı parkedip yine aynı hızımda liseye girdim ve merdivenleri çıkıp müdürün odasının önünde durup soluklandım. Kapıyı çalıp içeriye geçtiğimde Taha yüzü gözü hafif dağılmış ayakta dururken, yanında en yakın arkadaşı Berat ve iki kişi daha vardı. Ben içeriye girer girmez konuştu Müdür Sercan.

"Sizi hoşgeldiniz diye ağırlamayı çok istiyorum Miray hanım. Ama ne yazık ki hiç olmuyor."

Sitemli sözler ile Taha'lara kısa bir bakış atıp Sercan beyin dediklerini dinlemeye başladım. "Basketbodaki en iyi oyuncumuzun okuldan atılmasını istemem. Beni daha da şaşırtan Berat'ın Taha'yı tutmaması. Tutmadığıyla kalmayıp kendisi de kavgaya karışmış. Ayrıca kimse birbirinden şikayetçi değil."

Olayı bildiği kadarıyla anlatan müdür ile ikimiz de başımızı ayakta, elleri önlerinde bağlı ve yüzü yere eğik duran çocuklara çevirdik. Müdür Sercan beni göstererek tekrar konuştu.

"Oğlum, bakın bu hanımefendi bu çocukların velisi. Tehdit veya.."

"Hocam şikayetçi değiliz."

İki çocuğun söyledikleri ile Taha ve Berat'a tekrar baktım. İkisinin de dudağı patlamış yüzünde kırmızılık ve morluklar vardı. Taha ile gözlerimiz kesiştiğinde başına gelecekleri biliyor olmalıydı ki sessizce kafasını eğdi. Sercan bey derin bir nefes alıp bana döndü.

Çıkabilir Miyiz?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin