Dört: İzin Verdim

235 36 16
                                    

Dört- İzin Verdim
°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°

"Derya ne demek izin verdim?!"

Aysude sinirle öne doğru eğilip Derya'ya doğru elini salladığında Derya başını eğmişti. Rüya yanımızda olmadığı için sakinleştirici ben olacaktım. Aysude'nin havada duran elini tutup bana bakmasını sağladıktan sonra gülümsedim ve elini yavaşça masaya bıraktım.

Derya'ya dönüp tırnak kenarlarını soyduğu elini tuttum ve bana bakmasını sağladım.

"Aysude, senin üzüleceğini düşündüğü için bağırıyor Derya. Bağırmanın hiçbir ise yaramadığını o da biliyor. Sadece....endişeliyiz."

Sakin ses tonum ile gözleri dolan Derya, diğer elini sıkıca tuttuğum elinin üzerine koydu ve konuştu. "Miray..biliyorum ve sizi çok seviyorum ama....değişmek istiyorum. Ve Selim beni değiştirebilecek biri."

"Hııı. Değiştirir. Tövbe tövbe!"

Elini ayağını sallayan Aysude'ye bakıp üzgün bir bakış attım. Derya...çabalıyordu ve Aysude korkuyordu. Derya'ya tekrar döndüm.

"Değişeceğine inanıyorsun Derya. Bunun ne kadar büyük bir adım olduğunun farkındasın değil mi? Birçok insan hasta olduğunu bile kabullenmiyor. Kendine yalan söylemiyorsun. Biz...senin değişimine hazırız. Yeni Derya'yı da kucaklayacağımızı biliyorsun. Korkmana hiç gerek yok. Biz...seni hâlâ çok seviyoruz."

"Miray.."

Ağlamaklı seslendiği adımın hemen ardından sıkıca boynuma sarıldı. Onun sarılması ile ben de ellerimi sırtına yerleştirdim ve yukarı aşağı yaptığım hareketlerle sakinleşmesini sağladım. Derya ağlamaya başlar başlamaz kimseyi umursamadan sertçe ittirdiği sandalyesinden kalkıp sinirle kafeteryadan dışarı çıktı Aysude. Sandalyeden çıkan ses ile bize dönenler olmuştu ama herkes aynı anda mutlu olamazdı. Derya'nın ağlama sesleri kulağıma dolarken gözümün dolmasını engelleyememiştim. Benden ayrılan Derya ile baş parmağımla sol gözünden akan yaşı sildim ve konuştum.

"Ablan....eminim artık çok daha mutludur."

Ablan der demez kafasını eğerken omzumu gösterip konuştum. "Sırtımda şelale olduğunu düşünüyorum. Bunun olmadığını söyle."

Dediklerim ile güldü. Gözünü silip sol kolumdan tutarak hafifçe yan çevirdi. "Çok geç Miray'cım. Artık sırtın bir şelale ile gezmem zorundasın."

Dalga geçtiğine göre ağlamak iyi gelmişti. Onun gülerek söylediği şey ile gülümsedim. "Olsun. Senin gözyaşının şelalesi de omzumda dursun."

Dediğim şey ile ânı bozarak önümdeki defteri açtım. "Çok iyi sözdü. Yazayım hemen."

Dediğim ile kahkaha atma derecesine gelen Derya yazdığımı görünce konuştu. "Yeni bir şiir mi?"

"Kim bilir.."

Bir iki saniye sessizce deftere baktıktan sonra konuştum. "Ben gidip Aysude'yi bulayım. O sinirle gider birini döver kesin."

Dediğim ile gülmekle ağlamak arasında kalmış yüz ifadesi yerleşti yüzüne. Çantamı omzuma takarken elimle önüne düşmüş birkaç saç tutamını kulağının arkasına sıkıştırıp konuştum.

"Ben halledeceğim. Ağlama artık."

Kafasını aşağı yukarı salladığında tam arkamı dönmüştüm ki konuştu. "Miray.."

Ona döndüğümde gülümsedi. "İyi ki varsın.."

Gülümseyip elimi saçlarımdan geçirdim. "İyi ki varım."

Çıkabilir Miyiz?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin