Dokuz: Anlamıyorum

152 23 4
                                    

Dokuz- Anlamıyorum

Medya; Miray Afra Alaska
°°°°°°°°°°°°°°°°°°

Taha'nın okuluna vardığımda arabadan inip yürümeye başladım. Ardımı dönüp arabayı kilitledim ve okulun kapısından içeriye girdim. Çıkış zili çalmış olmalıydı. Telefonumu çıkarıp Taha'yı aradım ve açmasını beklerken bir yandan etrafıma bakıyordum. Okulun kapısının önünde yan yana durmuş kardeşlerim ve karşılarında durmuş onlarla konuşan sarı ve kumral saçlı iki kız hararetli bir şekilde konuşuyorlardı. Taha'nın çalan telefonu ile konuşmayı bırakıp telefonunu çıkardı ve o sırada aramayı bitirip yanlarına geldim.

"Merhaba."

Dördü de bana döndüğünde konuştu Taha. "Hele şükür."

Aynı anda konuştu kumral saçlı kız. "Şükrü göreceğiz!"

İmalı ses tonu ile kardeşlerime baktığımda konuştu Taha. "Yemin ederim insan gibi ablam sizle konuşmak istiyor dedim. Bu kızın insan fobisi var."

Kumral saçlı kızı gösterdiğinde, kız abartılı bir biçimde eliyle kendisini gösterdi. "Benim mi fobim var? Asıl senin var be! Ben senin ablanı tanımıyorum, seni tanımıyorum! Belki yalan söylüyorsun."

Kızın haklı konuşması ile onlara dönüp konuştum. "Üzgünüm kızlar. Ve sen haklısın. Ama inanın ödevim vardı ve yardım edebilecek ilk kişi sizi söyledi Taha ve Berat. Biraz yanlış bir başlangıç oldu ama eğer isterseniz sonu güzel bitebilir. Zamanım az ve yardımınıza ihtiyacım var."

Sakin ve tatlı ses tonu ile sarı saçlı masmavi gözlü kız konuştu. "Onun kusuruna bakmayın. Eğer yardımım dokunacaksa tabiki görüşebiliriz."

"Teşekkür ederim tatlım. Ben Miray."

Uzattığım elimi sıktı ve gülümsedi. "Yasemin."

Diğer kıza elimi uzattığımda o da utanmış ve mahcup bir şekilde elimi sıktı. "Rabia."

"Tanıştığıma çok memnun oldum kızlar."

"Ben de memnun oldum Miray abla. Vaktim yok dedin, ben de yardımcı olacağım konuyu merak ediyorum. Aşağıda bir kafe var, oraya gidebiliriz."

"Hayatımı kurtarıyorsun Yasemin." Dediklerim ile gülüp cebindeki telefonunu çıkardı ve konuştu.

"Haber vermem gerekiyor."

"Tabi."

Ben, Taha ve Berat dururken Yasemin ve Rabia biraz ileride hem aralarında hem telefonda konuşuyorlardı. Berat'a dönüp fısıldadım.

"Tam kardeşime layık kız."

Berat kızarırken Taha gülüyordu. Berat, Taha'ya sinirli bakışlar attığında ikimiz daha çok gülmeye başlamıştık. Kızlar yanımıza geldiğinde ben gülümsemeye devam etsem de Taha kendini tutamıyordu. Gülmekten ayakta duramazken kaldırım kenarına oturdu. Ben onun bu hâline alışık olduğumdan çok etkilenmesem de kızlar için hiç iyi bir başlangıç olmadığı kesindi.

Taha'nın gülmesi durulurken anlamlandıramayarak konuştu Yasemin. "Bir şey mi oldu?"

Gülümsedim. "Aralarında bir espiri yaptım da ona gülüyordu."

Yasemin gülümserken konuştu Rabia. "Bizden istediğin yardım nedir Miray abla?"

Taha ayağa kalkıp üstünü çırparken kafasını sağa sola sallayarak gülüyordu. Berat ona sinirli bir bakış attığında ağzından bir kıkırtı çıksa da tutmayı başarabilmişti. Onlara bir iki saniye bakıp gulumsedikten sonra kızlara dönüp konuşmaya başladım. Bir yandan yürüyor bir yandan konuşuyorduk.

Çıkabilir Miyiz?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin