Yedi: Yakalayamadım

186 27 7
                                    

Yedi- Yakalayamadım

Medya: Miray Afra Alaska

Kitabın daha çok kişiye ulaşması için sizi etiketledim. Rahatsız ettiysem kusura bakmayın. Siz de birkaç kişi etiketler ve kitabıma bakarsanız memnun olurum.❤

İyi okumalar dilerim.
°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°

Oturduğum yerde korkuyla otururken etrafımdaki tabak kırıklarına bakıyordum. Birden sağımda duran karaltıya baktığımda Yiğit Ali olduğunu anlamam uzun sürmemişti. Hani şu birkaç bölüm önceki kıskançlık hastası Ali.. gelmişti işte. Yiğit Ali Alaska.

"Ya sen hasta mısın?!"

Diyerek ani bir çıkış yaptığımda korkudan titriyordum. Oturduğum yerden zar zor kalktığımda,  yerinden kıpırdamadan durmamı işaret etti.

"Bana kızabilirsin ama ayağına cam batacak."

Umursamadan bağırmaya devam ettim. "Aklın çıktı aklım! Manyak!"

Bağırmaya devam ettiğim sırada Burak Enes kısık bir sesle konuştu.

"Abla....?"

Derin bir nefes alırken ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.

Şaşkınlığın hakim olduğu bir duyguya birden korku girmişti ve korku bende sadece iki dala ayrılırdı. Sinir+korku yahut endişe+korku..

Aldığım derin nefesi verirken yerimden kıpırdamadan konuştum. "Süpürgeyi getirir misin ablacım?"

Ayak seslerinden gittiğini anladığımda kafamı kaldırıp solumda ayakkabısıyla, kabanıyla, beresiyle yanıma koşmuş olan Tarık'a baktım. Aynı şekilde Ali'nin bakışları da ona kaydığında konuştu.

"Miray, bu kim?"

Ona dönüp sinirle baktım ve "Berat'ı almaya gelmiş." diye dişlerimin arasından konuştum. Ardından yerimden çok kıpırdamadan az önce masanın üstüne koyduğum poşeti elime aldım ve elime geçirip uçlarını diğer elimde topladım. Büyük cam parçalarını yerimden çok kıpırdamadan eldiven görevi gören poşete toplayıp poşeti elimde ters çevirdim ve ucuna düğüm atıp tezgaha koydum. Burak Enes'in geriden uzattığı şarjlı süpürgeyi açıp parçalanan camları temizledikten sonra dikkatlice mutfaktan çıkıp salona geçtim ve tekli koltuğa oturdum. Dirseklerimi dizime dayayıp başımı ellerimin arasına aldım ve gözlerimi kapattım. Bir kapı kapatma sesi ve ardından ayak sesleri geldiğinde hepsinin önümde olduğunu biliyordum ama sakinleşmeden kafamı kaldırırsam hepsine kızardım.

Gözlerimi açmadan yüzümde olan ellerimle saçlarımı geriye attım ve kafamı kaldırıp bana bakan kardeşlerime baktım. Kardeşlerim ve ona..

Yiğit Ali'ye döndüğümde gülümseyince dayanamayıp ben de güldüm. "Ödümü kopardın. Tebrik ederim!"

"Teveccühünüz efenim."

"Efenim değil-"

"Efendim. Tamam."

Yiğit Ali'ye göz devirdikten sonra Tarık'ı gösterip Berat'a döndüm.

Çıkabilir Miyiz?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin