HELLOOOOOOO!
18 sayfalık bölümle karşınızdayım. Yazdıkça yazasım geldi, upuzun bir bölüm yazmış oldum.🌸
Sırf siz mutlu olun diye 2 gün uğraşıp bu bölümü yazdım. Siz de beni mutlu etmek için yorum yapıp yıldıza basar mısınııız? ❤
*
"Helin, güzelim benim, lütfen."
Saatlerdir adeta bana yalvaran Bulut'a baktım. Kollarımı göğsümde bağlayıp kafamı tekrar diğer tarafa çevirdim.
"Helin, tam 43 dakikadır yüzüme değil diğer tarafa bakıyorsun." dediğinde dudaklarımı huysuzca sarkıttım. Ona küsmüştüm.
"Özür dilerim, dön de güzel yüzünü seyredeyim biraz." dediğinde yumuşar gibi olsam da küslüğümü hızlıca bitiremezdim. Düşsem de küsmeye devam.
"Az sonra instagram biyografime 2 gün sonra düğünü var yazacağım." diye homurdanmasıyla gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.
Ve evet, 2 gün sonra düğünümüz var.
"2 gün sonraya kadar barışmayacağım seninle." dediğimde Bulut çenemi nazikçe tutup yüzümü yüzüne çevirdi. Onu üzmemek için yüzümü ellerinden geri çekmedim.
"Sen bana küsmüşken hayatımın en güzel gününü nasıl mutlu olarak yaşayayım ben? Evlenmemizin ne manası kalır sen bana küs olursan?" Sakin sakin konuşmasıyla yine gönlümü fethediyordu beyimiz.
"Ama çok sinirlendim." dediğimde sağ elini yanağıma koyup baş parmağıyla okşadı. Eli öyle hafifti ki okşadığını görmesem hissetmezdim belki de.
"Özür dilerim." dedi tekrar. Kaçıncı özür dileyişiydi bilmiyordum.
"Unutmuşum işte minik kek." diye fısıldadığında sakince başımı sallayıp elinin üzerine elimi koydum.
"O haberleri yalanlamak için fotoğrafımızı paylaştın mı?" dediğimde gülerek başını salladı.
"Senin fotoğrafını paylaştım." diye konuştu. Gülümsedim. Bulut arada sırada benim fotoğraflarımı paylaşıyor ve altına düşeceğim sözler yazıyordu. Çoğu söz de kendi şarkılarından alıntılardı.
"Tamam o zaman." derken ona biraz yaklaşarak kollarımı boynuna sardım. Bulut iç çekerek beni kendisine daha çok çekip sarıldı.
Bulut bugün bir programa katılmıştı. Programda ise parmağında yüzüğümüz yoktu. Sırf bu yüzden her magazin ve haber sitesi düğüne sayılı gün kala ayrıldığımızın haberini yapmıştı. Haberleri okuduğumda şok olmuştum.
Ayrılmamızı isteyen o kadar çok insan vardı ki. Bu habere sevinen yorumları gördükçe üzülmüştüm.
Neredeyse kimse beni Bulut'un yanına yakıştırmıyordu.
Ama Bulut bana âşıktı. Onları umursayacak değildim. Ağzı olan konuşuyordu.
"Bulut'um Simon'um annenler gelir az sonra." diyerek geriye çekildiğimde Bulut artık alıştığı hitabıma güldü. Simon demeye devam ediyordum tabii ki.
"Seni çok seviyorum."
İçim bir hoş olurken ona yaklaşıp saçlarını okşadım. "Ben de seni çok seviyorum." dedim. Aşk böceği olmuştuk iyice.
"Hadi kalk Bulutlu çiğ köftem." diyerek ayağa kalktım. Bulut bize gelmişti. Annesi ve kardeşi de az sonra burada olacaktı. Annemle birlikte bir şeyler almaya gitmişlerdi.
"Bulutlu bonibonum düğüne istediğim tüm ünlüleri çağırdın değil mi?" diye sordum onunda salona doğru yürürken.
Bulut kolunu omzuma atıp beni kendisine çekerken başıma dudaklarını bastırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bulutlu Kekim | texting
Short StoryHelin: Keşke yüzük takınca kurdelemizi Bülent Ersoy kesse Bulutlu Cangam: Aslında çağırsam gelebilir biliyor musun Helin: ŞAKA YAPIYORSUN Helin: BULUT NE OLUR ÇAĞIR Helin: ALLAH AŞKINA ÇAĞIR Helin: BULUT NOOOLUUUUR Bulutlu Cangam: Bakayım da konuşur...