Bölüm 40

10.2K 817 494
                                    

YEMİN EDİYORUM BU ELİMDEKİ SON BÖLÜM BUYDU

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

YEMİN EDİYORUM BU ELİMDEKİ SON BÖLÜM BUYDU...

*

Dünyanın en heyecanlı, en deli dolu, en mutlu, en mutsuz, en manyak, en gerizekalı, en kalbi ağzında atan, en düşen kızı uyandı.

Ben ya ben Helin.

Uyandım mı desem uyumadım mı desem bilemiyorum. Bugün Bulut'la buluşacaktım.

Şaka gibi!

Bulut'u görünce ne yapacağımı bilemesem de ona sarılacağım kesindi. Öyle çok istiyordum ki ona sımsıkı sarılmayı.

Bulut da istiyordu.

Zaten maşallahı vardı. Bulut'tan hızlısı mezardaydı. Benim de aşağı kalır yanım yoktu tabii...

Ama karşımdaki Bulut'ken kendimi durduramıyordum. Yürüdükçe yürüyesim geliyordu minnoş cup kekime...

Bulut'a sayısız isim takmıştım. Ona pek söylemiyordum tabii. Ama biraz daha hızlanırsam söyleyebilirdim.

Yerimden kalkıp dolabımın önüne geçtim. Ne gitmem gerektiği hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu.

Dolabımı açtım ve bakmaya başladım.

Acaba cidden gelinlik mi giyseydim? Tamam tamam şaka...

Dolaptan rengarenk desenli gömleğimi ve siyah pantolonumu çıkarıp giydim. Saçlarımı da düzgünce tarafım. İyice soluk pembeye dönüşmüşlerdi.

Dolabımdan aldığım bir fuları boynuma doladım. Boynumun boş durmasındam pek hoşlanmadım. Birkaç tane takıyı da taktıktan sonra hazırdım. Halimden memnundum.

Kenarda duran çantamı alıp içine bie şeyler koydum. Dolabımda duran montumu da elime alıp odamdan çıktım. Abim de tam o an odasından çıktı. "Nereye gidiyorsun sen yine?"

"Sana ne acaba?" diye sinir olacağı şekilde konuştum. Abim bana doğru yaklaştı. "Bana mı ne?" diye konuştu. Ve sadece kafamı salladım.

"Aslında doğru söylüyorsun n'aparsan yap. Sonra gelip bana ağlama." Kafamı salladım. "Ok." deyip kapıya doğru ilerledim.

"Yay." Arkamdan dediği şeye göz devirsem de ona cevap vermedim.

Evden çıktığımda iç çektim. Bugün benim doğum günümdü. Doğum Bulut'la olmak hiç fena değildi.

Çantamı açarak içinden pembe maskemi çıkardım ve taktım. Ne koronaymış bi' geçmemişti.

Evden çıkıp otobüs durağına kadar yürüdüm.

Türkiye'nin en meşhur adamıyla buluşmaya da otobüsle gitmezsin be diye düşünsem de taksiye para veremezdim.

Biraz sonra otobüs gelince bindim. Neyse ki boş bir yer buldum ve oturdum. Telefonumu çıkardım.

Bulutlu Kekim | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin