Zümra ve Ulaş diye delirenler; buyrun bir bölüm daha size.
*
Ulaşkopum: Zümra ben Buğra'yla konuştum
Ulaşkopum: Bulut'a söylemeye gerek yok Zümra mahcup hissediyorsa dedi
Ulaşkopum: Babanın numarasını da attım Buğra onunla konuşacak
Ulaşkopum: Ben hallederim, Zümra için de bunu yapmayacaksam dedi
Zümra: Yaa
Zümra: Allah'ın bana en güzel hediyelerisiniz yemin ederim
Ulaşkopum: Sen de bizim hediyemizsin Zümra
Zümra: :")
Zümra: Ağlayacağım şimdi
Ulaşkopum: Yok yok ağlama
Ulaşkopum: Gerek yok ağlamana
Ulaşkopum: Zaten sen benden iyice uzaklaştın sinirliyim sana
Zümra: Ulaş öyle deme
Zümra: Uzaklaşmadım ki
Ulaşkopum: Tamam o zaman kapıya çık
Ulaşkopum: Size doğru geliyorum
Zümra: Ne
Zümra: Niye
Ulaşkopum: Geçen gün bana sarılmadın ya çok üzüldüm ben
Ulaşkopum: Sarılmak istiyorum sana
Zümra: Ya Ulaş
Zümra: Virüs var diyorum sana
Ulaşkopum: Bene virüs falan yok çık kapıya
Zümra: Bende var belki
Ulaşkopum: Kapıya çıkmazsan sana uzuuuuun bir süre küserim
Zümra: Ama
Ulaşkopum: Aması yok 5 dakikaya oradayım
Telefonumu kapatıp ayağa kalktım. Ona sarılmak istemiyordum. Sarılırken o kadar heyecanlanıyordum ki anlamasından korkuyordum.
Ulaş beni çok severdi. Gerçekten diğerlerini beni sevdiği kadar sevmezdi. Ama ben ona âşıktım. O ise sadece beni seviyordu. Bu aşkımın karşılığı değildi...
Dolabımdan bir hırka alıp üzerime geçirdim. Odamdan çıktığımda annemin yanına gittim.
"Anne Ulaş gelmiş de ben kapıya çıkıyorum." diye konuştum. Annem kafasını salladı. "Selam söyle." dedi. Ben de kafamı sallayıp evden çıktım.
Giriş katta oturduğumuz için hemen dışarı çıkmıştım zaten. Etrafıma bakınırken aşağıdan gelen Ulaş'ı görüp gülümsedim.
Ulaş'ın o kadar güzel bir kalbi vardı ki hafızamı unutsam bile yine ona âşık olurdum.
Biraz sonra yanıma geldiğinde gülümseyerek suratına baktım. Soğuktan burnunun ucu kızarmıştı. Çok tatlı görünüyordu.
"Selamlar efendim." demesiyle güldüm. "Selamlar efendim." diye karşılık verdim. O da güldüğünde gülüşüne bakarak nefesimi titrek bie şekilde verdim. Ben ciddi manada deli gibi aşıktım bu çocuğa.
"Ben senin benden neden uzak durduğunu anladım." demesiyle gözlerine baktım. Korkmuştum. Anlamış olamazdı değil mi? Ya anladıysa ne yapardım?
"Ne?" diyebildim sadece. Ulaş bana iyice yaklaştı. Elini belime atıp beni kendine yaklaştırdığında kalbim ağzımdan çıkacaktı. Şaşkınlıktam kafayı yiyecektim.
![](https://img.wattpad.com/cover/237377022-288-k909022.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bulutlu Kekim | texting
Cerita PendekHelin: Keşke yüzük takınca kurdelemizi Bülent Ersoy kesse Bulutlu Cangam: Aslında çağırsam gelebilir biliyor musun Helin: ŞAKA YAPIYORSUN Helin: BULUT NE OLUR ÇAĞIR Helin: ALLAH AŞKINA ÇAĞIR Helin: BULUT NOOOLUUUUR Bulutlu Cangam: Bakayım da konuşur...