Bölüm 68

7.3K 656 844
                                    

Zümra ve Ulaş diye delirenler; buyrun bir bölüm daha size.

*

Ulaşkopum: Zümra ben Buğra'yla konuştum

Ulaşkopum: Bulut'a söylemeye gerek yok Zümra mahcup hissediyorsa dedi

Ulaşkopum: Babanın numarasını da attım Buğra onunla konuşacak

Ulaşkopum: Ben hallederim, Zümra için de bunu yapmayacaksam dedi

Zümra: Yaa

Zümra: Allah'ın bana en güzel hediyelerisiniz yemin ederim

Ulaşkopum: Sen de bizim hediyemizsin Zümra

Zümra: :")

Zümra: Ağlayacağım şimdi

Ulaşkopum: Yok yok ağlama

Ulaşkopum: Gerek yok ağlamana

Ulaşkopum: Zaten sen benden iyice uzaklaştın sinirliyim sana

Zümra: Ulaş öyle deme

Zümra: Uzaklaşmadım ki

Ulaşkopum: Tamam o zaman kapıya çık

Ulaşkopum: Size doğru geliyorum

Zümra: Ne

Zümra: Niye

Ulaşkopum: Geçen gün bana sarılmadın ya çok üzüldüm ben

Ulaşkopum: Sarılmak istiyorum sana

Zümra: Ya Ulaş

Zümra: Virüs var diyorum sana

Ulaşkopum: Bene virüs falan yok çık kapıya

Zümra: Bende var belki

Ulaşkopum: Kapıya çıkmazsan sana uzuuuuun bir süre küserim

Zümra: Ama

Ulaşkopum: Aması yok 5 dakikaya oradayım

Telefonumu kapatıp ayağa kalktım. Ona sarılmak istemiyordum. Sarılırken o kadar heyecanlanıyordum ki anlamasından korkuyordum.

Ulaş beni çok severdi. Gerçekten diğerlerini beni sevdiği kadar sevmezdi. Ama ben ona âşıktım. O ise sadece beni seviyordu. Bu aşkımın karşılığı değildi...

Dolabımdan bir hırka alıp üzerime geçirdim. Odamdan çıktığımda annemin yanına gittim.

"Anne Ulaş gelmiş de ben kapıya çıkıyorum." diye konuştum. Annem kafasını salladı. "Selam söyle." dedi. Ben de kafamı sallayıp evden çıktım.

Giriş katta oturduğumuz için hemen dışarı çıkmıştım zaten. Etrafıma bakınırken aşağıdan gelen Ulaş'ı görüp gülümsedim.

Ulaş'ın o kadar güzel bir kalbi vardı ki hafızamı unutsam bile yine ona âşık olurdum.

Biraz sonra yanıma geldiğinde gülümseyerek suratına baktım. Soğuktan burnunun ucu kızarmıştı. Çok tatlı görünüyordu.

"Selamlar efendim." demesiyle güldüm. "Selamlar efendim." diye karşılık verdim. O da güldüğünde gülüşüne bakarak nefesimi titrek bie şekilde verdim. Ben ciddi manada deli gibi aşıktım bu çocuğa.

"Ben senin benden neden uzak durduğunu anladım." demesiyle gözlerine baktım. Korkmuştum. Anlamış olamazdı değil mi? Ya anladıysa ne yapardım?

"Ne?" diyebildim sadece. Ulaş bana iyice yaklaştı. Elini belime atıp beni kendine yaklaştırdığında kalbim ağzımdan çıkacaktı. Şaşkınlıktam kafayı yiyecektim.

Bulutlu Kekim | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin