12.30'da sınır dolmuş ama 16.00'da masaya oturan bu kız ödevini ancak şimdi tamamlayabildi. (Zeynepbebeğim olmasa çok uğraşırdım daha...) Neysem yani aınırın dolduğunu görmedim... :(
*
Helin:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Helin: Bu fotoğraf ne?
Helin: Neden önce bana atmadın?
Helin: Niye böyle şeyler paylaşıyorsun?
Helin: Küsmek istiyorum sana
Bulutlu Çayım: Ne
Bulutlu Çayın: Sana neden mi atmadım
Helin: Evet
Bulutlu Çayım: Aklıma gelmedi
Helin: Ha oralara gittin aklına da gelmiyorum artık
Helin: Peki
Bulutlu Çayım: Büyük harflerle yazmadığına göre korkmalı mıyım?
Helin: Belki
Bulutlu Çayım: Helin
Bulutlu Çayım: instagrama attım zaten diye
Bulutlu Çayım: Sana atmayı gerçekten düşünemedim
Bulutlu Çayım: Bana küsersen üzülürüm
Bulutlu Çayım: Çok saçma bir mesele bu farkında mısın?
Helin: Farkındayım
Helin: Sadece seni çok özledim
Helin: Bulut n'olur gel artık
Helin: Ailen seni özlemeye alışmıştır ama ben alışamıyorum :(
Bulutlu Çayım: :(
Bulutlu Çayım: Ama böyle dersen çok üzülürüm
Helin: Sen üzülme bir de
Helin: Ben yeterince üzülüyorum
Bulutlu Çayım: Hem ben de seni çok özledim
Bulutlu Çayım: Yemin ederim burnumda tütüyosun
Bulutlu Çayım: Gülüşünü duymayı, görmeyi özledim
Helin: Gel artık o zaman
Helin: Valla çıkıp benim gelesim var
Helin: 1 ay oldu neredeyse Bulur
Helin: 1 Ay
Bulutlu Çayım: Haklısın güzelim ama grlince 2 hafta karantinada durdum zaten
Bulutlu Çayım: 2 haftadır da ailemleyim işte :"(
Helin: Anlıyorum
Helin: Seni üzdüm özür dilerim
Bulutlu Çayım: Helin lütfen böyle konuşma
Bulutlu Çayım: Büyük harflerle falan yaz, kız bana
Bulutlu Çayım: Hem sen kolay kolay özür dilemezsin ki
Helin: Özlemiş bir Helin asla sert bir insan olamaz...
Bulutlu Çayım: Özlemiş ve özlenen bir Bulut Simon sevgilisinden daha fazla uzak kalamaz...
Bulutlu Çayım: Görüntülü arayayım da biraz konuşalım olur mu?
Helin: Olur
Çok geçmeden telefonum çalınca açtım. Açar açmaz güzel yüzünü gördüm.
"N'apıyorsun?" dediğinde dudaklarını büktüm. "Seni izliyorum." diye cevap verdim.
Bulut arkasına yaslanarak telefonu biraz daha kaldırdı. "İstanbul'da havalar nasıl?" demesiyle bir anda güldüm.
"Ya gerçekten hava muhabbeti mi yapacağız?" Bulut dişlerini gösteterek gülümsedi. "Merak ediyorum ama cidden."
Penceremden dışarı baktım. "Bilmem, iyi sanırım. Sen yoksun, pek umurumda değil."
Bulut konuşmadan tekrar konuştum. "Tabii ben de senin umurunda değilim mi hâlâ gelmiyorsun."
Bulut'a küskün küskün bakıyordum. Ne vardı artık gelseydi? Çok özlemiştim işte. Ben özlediğimi falan kolay kolay söyleyen birisi değildim ama konu Bulut olunca ona duygularımı açık açık ifade etmek istiyordum.
"Helin lütfen öyle deme. Ailemle vakit geçirmem gerekliydi, onları da özlemiştim."
Haklıydı ama bencildim. Artık onu yanımda istiyordum...
"Doymadınız mı birbirinize?" diye sordum inatla. Bulut dudaklarını birbirine bastırıp suratıma baktı. Diyecek bir şey bulamıyordu sanırım.
"I come inside!" Bir bağırış duydum. Bulut'un başı da sola dönmüştü zaten. "Yağmur, Helin'le konuşuyorum." diye bağırdı.
"Ne dedi?" diye sordum. İngilizcem sıfır falandı. "İçeri geleceğini söyledi ama gönderdim."
Kafamı salladım. "Evde İngilizce mi konuşuyorsunuz?" diye sordum bu kez. "Annemle Yağmur konuşur genelde."
Bulut'un bir anda ayağa kalkmasıyla şaşırdım. İngilizce bir şeyler söylüyordu ama ben yine anlamıyordum. Sadece birkaç kez ismiö geçmişti. Bir de kızıyormuş gibi konuşuyordu.
"Helin, kardeşim seninle tanışmak istiyor." dediğinde gülümsedim. "Olur." diye cevap verdim. Kardeşiyle konuşmam biraz daha ilerlememiz demekti bence.
Bulut'un yanında görünen kız kardeşine gülümseyerek el salladım. "Merhaba Helin." diye konuştu. "Merhaba, Yağmur." dedim ben de ona cevaben. Acaba yabancı bir ismi var mıydı?
"Nasılsın?" diye sordu bu kez. "İyiyim, sen nasılsın?" diye cevap verdim. Yağmur gülümseyerek hatta gülerek abisine baktı.
"Şu yaratıkla birlikte bir evde ne kadar iyi olabilirim ki?"
"Ben o yaratığı görmeyi hayal ediyorum her gün." Bir anda ağzımdan çıkan şeyle şaşırsam da bozuntuya vermedim. Yalan değildi sonuçtu.
"Oo alev almış buralar. Ben gidiyorum hemen. İyi geceler Helin." deyip kaçmasıyla Bulut gülerek kardeşinin arkasından baktı.
Her zaman dediğim şeyi dedim. "Bulut kardeşin çok güzel ya. Benden bile."
Bulut ise elini yüzüne kapatarak ofladı...
*
Ay ölüyorum uykusuzluktan, uyumaya gidiyorum şimdi. Bu bölümü acelece yazdım, hatalarım a affola.
Şimdi okuyanlara iyi geceler, sabah okuyacaklara günaydııın🌹