Bulutlu Kekim | texting

Bölüm 56

Bu kız dün ödev yapmaya gitti ama hikayesi çizimine uygun olmadığı için tekrar ödev olarak hikaye yazdı xoskxlslxdöfl Hikayenin adı da Tombik Dünya Keşfinde... xleldösxşsöx

*

Ben de iyice alışmıştım sanırım. Bulut'un evine gidiyordum. E ne yapayım? Korona vardı, dışarı çıkamıyorduk.

Bulutlu Kekimi görmemin tek yolu evine gitmekti.

Önceden neredeyse her gün Buğra'nın evine gittiğim için evdekiler de bir şey demiyordu.

Şimdi asansördeyim. Bulut'un geleceğimden elbette haberi vardı. Onun da canına minnetti. Biraz sonra asansörden inip dairesinin önüne geldim ve zile bastım. Kapı çok geçmeden açılmıştı bile. 

"Merhabalar." diye konuşarak eve girdim. Bulut gülümsedi. "Hoş geldin Sarışın Kek." demesiyle güldüm. Bulut'un evine alıştığım için hızla banyoya gidip ellerimi yıkadım. Maskemi yine kapının önündeyken çıkarmıştım.

Banyodan çıkıp büyük odaya gittim. Bulut buradaydı. Ama burada olan tek Bulut değildi. Masanın üzerinde hamburgerler vardı. Hızlı hızlı masaya doğru gittim. "Ay hamburger." dedim hiç görmemiş gibi. Hamburgerleri çok severdim. Ama beleş olanları daha çok...

"Sen yemek yemedim doğru düzgün deyince ben de hamburger sipariş ettim." demesiyle ona doğru gittim. "Ya daha sarılmadık biz." diyerek ona sarıldım. Bizden birbirimize korona geçmezse kimseden kimseye geçmezdi.

"Ya sen nasıl bir kralsın?" dedim geri çekilirken. Bulut gülümseyerek kaşlarını kaldırdı. "Böyle bir kral." İşaret parmağımla burnuna vurdum. "Ay senin havanı yesinler." diye konuştum. Sonra gittim ve masaya oturdum. Gerçekten açtım, ne yapsaydım?

Ben hamburgeri açmaya başlarken Bulut da gelip karşıma oturdu. "Helin." dediğinde tam ısırmak üzere olduğum hamburgerimle yüzüne baktım. Ağzımın içindeydi evet...

"Ben sanırım seninle bir ilişkimiz olduğunu açıklamak istiyorum." Hızla hamburgeri önüme indirdim. Ağzımdan çıkarmıştım be resmen. Iyyy

"Nasıl yani?" diye sordum. Kollarını göğsünde bağlayıp geriye yaslandı. "Basbayağı." Sonra masaya doğru eğildi. "Senin sevgilim olduğunu herkes bilsin istiyorum." Kaşlarımı kaldırarak suratına baktım. 

"Hani sen ilişkilerinden bahsetmezdin?" diye sordum. Gülüp kafasını salladı. "Bu bence bahsedilecek bir ilişki." Dudaklarımı 'öyle mi' dercesine büktüm. "Demek öyle?" diye konuştum. Elimin tersiyle sarı saç tutamımı geriye attım.

"İyi hoş düşünmüşsün aslanım da ben aileme ne diyeceğim?"

Bulut duraksayarak suratıma baktı. "Doğru ya! Onu aklımdan çıkarmışım ben Helin." Omuzlarımı silkip yemeğime geri döndüm.

"Evlenme teklifi ettiğinde bir daha konuşalım bu meseleyi." diye gayet ciddi bir şekilde konuşup sonunda hamburgerimi ısırdım.

"Ciddi manada benimle evlenmek ister misin ki Helin?" diye konuştu bu kez. Ters ters yüzüne baktım. "Bulut, neden istemeyeyim? Mal mıyım ben?"

Bulut dediklerime her zamanki gibi güldü. "Öyle değil de. Evliliğe hazır hissediyor musun?" diye sordu bu kez. "Ben seninle evlensem ne olur ki Bulut? Sanki ekmekler pişireceğim, toz toprak içindeki evi temizleyeceğim, geçim sıkıntısı çekeceğim... Ben seninle evlensem ve çalışmayarak evde dursam en fazla birkaç sorumluluk kazanırım, bu kadar."

Elimdeki hamburgerleri gösterdim. "Bir de sana her gün hazır yemek yedirmem, ellerimle yemek yaparım." Bulut samimi bir gülümsemeyle yüzüme baktı. "Bahsettiğin gibi bir evlilik yaşayabilir miyiz?" diye sordu bu kez.

"Bulut'um Simon'um Kekim gözünü seveyim bırak da karnımı doyurayım. Daha tanışalı 4 ay oldu sen evlilikten bahsediyorsun." Simon dedim, Saymın değil.

"Aslında bahseden genelde sensin." dedi ve haklıydı. Bu konuyu hep ben açıyordum. Çünkü aileme evlenmek istiyorum ve sevdiğim birisi var desem kabul ederlerdi. Sevgilim var desem asla kabul etmezlerdi...

"Neyse ne." deyip yemeğimi yemeye devam ettim.

Şimdi evlenme teklifi etsin 1 saniye sonra parmağıma yüzüğü takardım.

* 

Tabi takarsın canım sizden hızlısı mı var sonuçta?

Öpüşsünler yorumcuları... Ben bunları öpüştürürsem diğer dini hikayelerimden gelen okuyucular beni linçler, bilmiyorsunuz... :")

Yani haram bro...

Ama yaparım bir şeyler clelxöfödöc

Sınır:

130 Vote

240 Yorum