13

228 39 33
                                    

Medya: Direğimsi Mert

Dün en son Bilmem Kim ile konuşmuş ve uyumuştum. Sabah uyandığımda Direğimsi Mert'ten mesajların olduğunu fark etitm. Neredeyse 2 saat önce yazmıştı mesajları

Direğimsi Mert:Günaydınnn (10.54)

Direğimsi Mert:Eğer istersen piknik yapalım mı? (10.54)

Direğimsi Mert: Senin bildiğin piknik yapılacak bir yer varsa olur mu? (10.55)

Direğimsi Mert:Uyuyorsum galiba (10.55)

Direğimsi Mert:Umarım uyuduğun için yazmıyorsundur. (11.00)

En son mesajında neden öyle söylemişti ki? Uyandığımı ama bilerek yazmadığımı mı düşünüyordu?

Siz:Günaydınnn (13.08)

Siz:Ben daha yeni uyandımda mesajlarını şimdi gördüm🙈 (13.08)

Siz:Olur olur (13.09)

Mesajlar anında mavi tik olmuştu. Açıkçası en son geçen yaz piknik yapmıştık. Bende istiyordum piknik yapmayı.

Direğimsi Mert:Tamam o zaman kaçta almaya geleyim seni?

Siz:15.00 da gel sen

Siz:Çok güzel bir yer biliyorum hem güneşlik bir yer

Direğimsi Mert:Tamam 15.00 da görüşürüz:)

Siz:Görüşürüz

Direğimsi Mert'e iyi davranmak, arkadaş olmak istiyordum. Bu yüzden bu fikri kabul etmiştim. Bazen çok saçma sorular sorsa da iyi gibiydi.

Hemen hazırlanmaya başladım. Siyah bir pantolon ve beyaz bir t-shirt giydim. Daha şort giyme aylarına gelmemiştik. Saçımı dağınık topuz yapıp daha sonra hava serinler diye mavi kot ceketimi aldım. Küçük sırt çantamın içine telefonumu anahtarımı ve bir kaç şeyi daha koyarak odamdan çıktım.

Mutfapa vardımda beceriksiz olduğumu aklıma geldi! Evet beceriksizdim. Bu yüzden bir kaç tane sandviç yapıp birazda meyve götürmeyr karar verdim. Hepsini piknik sepetine koydum. Saate baktığımda daha 14.15 olduğunu ve annemi gördüm.

"Nereye kız böyle"

"Dire-ay işte Mert! Gelecek. Pikniğe gideceğiz" bana imalı imalı bakmaya başladı. Bu günlük bu bakışları kafamı takmauacaktım. Zaten pazar günlerinden nefret ederdim iyice zehir olmasını istemiyordum.

"Ya! Demek Mert oğluma gidiyorsun. İyi iyi aferim benim kızıma, gidin kızım gidin dolaşın pikniğinizi yapın" dedi. Odadan çıkarken "Mert evladıma selam söyle" demeyi de ihmal etmedi tabi.

Telefonumu koyduğum çantamdan çıkarıp Direğimsi Mert'e yazmaya başladım.

17 dakika olmuştu ama hala gelememişti. Yazmaya karar verdim.

Siz: Şey... 17 dakika oldu ama gelmedin?

Direğimsi Mert: Saydın mı? Kdndldkd

Direğimsi Mert: Kusura bakma ben biraz yavaş hazırlanıyorum da

Direğimsi Mert: Ama şimdi yoldayım

Direğimsi Mert: 5 dakikaya orada olurum

Siz: Tamam

Demek bizim direk süsülüydü. Biraz daha beklemeye başladım.

Sonunda gelmişti! Aşağı indim ve dış kapıdan çıktım. Bir dakika o Direğimsi Mert miyidi? Siyah pantolonu, üstündeki açık mavi gömleği, güneş gözlüğü ile çok... Çok farklı duruyordu. Saçları dağınık yapmasıda ayrı bir hava katmıştı. "Alena ne saçmalıyorsun. Ayaküstü çocuğu yedin bitiridin gözlerin çalışacağına ayakların çalışsın yürü" içsesimden azar yememle arabaya doğru yürüdüm.

ÇEKİLİŞ |YARI TEXTİNG|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin