0.6

3.9K 185 35
                                    


Arya

Sabah gözlerimi açtığımda çarşafta gördüğüm kanla korkuyla yerimden sıçradım. Orhan'ın görebileceğinden korkarken Orhan gözünü açıp bana baktığında kanı görür görmez yüzü çözemediğim bir ifade almaya başlarken oturup ağlamaya başladım.

Oda doğrulup yanıma geldiğinde "ne oldu bu kanlarda neyin nesi" diyip yanağıma öpücük kondurdu. Şuan bana bağırıp çağırmasını beklerken bana düzgünce soru soruyordu.

"Ben interseksüel bir bireyim" dediğimde gözleri büyümeye başlamıştı. "Hamile kalabiliyor musun" diye  sorduğunda kafamı sallamakla yetindim.

Yaşlarımla ıslanmış gözlerimle ona bakarken Orhan'ın düşünceli bir hali vardı. En sonunda "ağlama artık keşke bunu daha önce söyleseydin, daha erkenden mutlu olurdum." Diyince şaşkınlıkla ona baktım.

"Her zaman bir çocuğumun olmasını istemiştim. Ama erkeklerden hoşlandığım için bu durum imkansızın da ötesindeydi. Ve şuan seni bana hangi melek gönderdi" diyip her yerime öpücük kondurmaya başladığında bu adamın benim yaşama sebebim olduğuna tekrardan emin olmuştum.

Yerinden kalkıp çarşafı değiştirdiğimde Orhan beni banyoda duşun altında bekliyordu. Yanına gittiğimde eline duş jelini döküp göğsümde gezdirmeye başladı. Göğsümde gezinen Orhan'ın büyük elleri rahatlamama neden olurken başımı arkamdaki Orhan'a yaslamıştım.

Orhan'ın eli deliğime gittiğinde deliğimin etrafında kalan kurumuş dölleri temizlemeye başladı.

Tamamen temizledikten sonra bende bu sefer elime duş jelini döküp onun yapılı gövdesinde gezdirdim. Üst gövdesinde baya bir oyalandıktan sonra alt kısmına başımı eğdim . Orhan benden yirmi santim daha uzun olduğu için kafamı bir eğip bir kaldırıyordum. Bazen gökdelene bakıyormuş gibi hissediyordum.

Parmağımı aletine dokundurduğumda elini elime atıp boynuna doladı. Yüzü bana eğildiğinde ayak uçlarımla kalkıp dudaklarına yetişmeye çalışmıştım. Bu hareketime gülmüş, daha çok eğilmişti . Dudakları dudaklarıma temas ettiğinde iki eli popomda birleşmişti.

Bir anda ayaklarımın yerden kesilmesiyle beni kucağına aldığını anlarken,  dudaklarımız hala birleşikti.
Dudaklarının keyfini çıkarırken "hadi saçlarımızı da yıkayalım çıkalım yoksa üşütürüz burada " dedi. Beni yere indirdiğinde ikimizde yerden şampuanı alıp ilk ben sonra o kendi kafasına döktü.

--------

Şuan kahvaltı yapıyorduk. Çoktan temizlenmiş üstümüzü giyinmiştik. Kahvaltı yaparken kapının çalınmasıyla Orhan'a döndüm.

Orhan kapıyı açtığında karşımızda ki polisleri görmemiz bir oldu. Korkuyla Orhan'a bakarken " Orhan Gürbüz siz misiniz" diye sordu polis Orhan'a. Orhan benim dediğinde polis elindeki kelepçeyi Orhan'ın bileklerine geçirip "Orhan Gürbüz adam kaçırmadan tutuklusunuz" diye Orhan'ı götürmeye başladıklarında polisler benide kolumdan tutup dışarı çıkarttılar. "Kimse kimseyi kaçırmadı " diye bağırsamda polisler beni polis arabasına bindirdiler.

Karakola vardığımızda karşımda gördüğüm annem ve babamı görmemezlikten gelip başımı çevirdim. Polisler beni babama teslim ettiklerinde babam kolumdan tutup beni eve götürmek için otobüse bindirmişti. Akşama çok fena dayak yiyeceğimi babamın bakışlarından anlamıştım.

Eve vardığımızda kemerini pantolonundan çıkarıp açıkta olan kollarıma vurmaya başlamıştı. Vurduğu her yer yanarken "pantolonunu çıkar" diye bağırdığında anında üstümden çıkardım.

Çıplak tenime kemerle vururken tek düşündüğüm Orhan'dı. "KAÇTIĞIN ADAM KİMDİ" Bağırması kulaklarımda çınlarken çenemi konuşup yormak istemedim. Konuşsam da o dayağı yicektim konuşmasam da.

Babamın hırsı geçtikten sonra
odama çekilip Orhan için dua etmeye başladım. Babamın  şikayetini geri çektirmem gerekiyordu. Ama bunu nasıl yapıcam en ufak bir fikrim yoktu.

Orhan'ın sıcaklığını, bana olan dokunuşlarını hissederek rahatlamaya çalışıyordum.

Espoir B×B (Mpreg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin