"Yani genel olarak böyle." dedi Roy, Liseli ve Richie'nin meraklı bakışları arasında.
"Anladım." dedi Liseli. Richie onu tekrarlamamak için bir şey demedi.
"Cathrine'nin yalnız başına biraz zamana ihtiyacı olabilir. Birinin ailesine bu kadar yakın olup yanına gitmemesi zor bir şey. ondan ayırdık."
"Orasını anladık. Zaten düşünceli gözüküyordu." dedi Richie.
Roy gülümsedi
"Hadi! Bu kadar konuşma yeter. Bizimkiler yemeğe gelecektir birazdan. Herkezin orda olmasını ve bu akşamın biraz eğlenceli olmasını umarım!" dedi. Sesindeki heyecan belli oluyordu. Hızlı adımlarla yürümeye başladı. "Mutfak" kısmına doğru yürüyordu.
"Geç kalmayın!" dedi Liseli ve Richie'ye bakarak.
İkisi de kafasını salladı.
Gözleri Cath'i arıyordu. Kısa bir gezintinin ardından ikisi de kafasına aldıkları darbeyle titrediler.
"NERLERDEYDİNİZ SİZ!" dedi ince bir ses. Cathrine'nin sesi.
Liseli ve Richie gülümsedi ve Cath'e doğru baktı.
"Ufak bir gezinti." dedi Liseli sırıtarak.
"İki saattir sizi arıyorum." dedi Cath. Sinirli suratını bir gülümseme almıştı. 3'ünün birden karnı guruldadı.
"Sanırım hepimiz acıkmışız." dedi Richie ufak bir gülümsemeyle. Cathrine ve Liseli de ona katıldı
Mutfak kısmına doğru yürümeye başladılar. Masaların çoğu doluydu ancak ortalarda yaklaşık 10 kişilik bir masada kimse oturmuyordu.
Cath oturdu, Richie onun karşısına, Liseli ise yanına oturdu. Liseli yemeklerin olduğu açık büfe gibi olan yere gözünü dikmişti. Kısa bir süre sonra ayağa kalktı ve oraya doğru yürümeye başladı.
Richie gülerek Cath'e baktı.
"Yalnız bırakmasak mı? En son böyle olduğunda kavgaya karışmıştı."
Cath gülerek cevapladı.
"Bırak dayak yesin." sonra ikisi birden gülmeye başladılar.
"Bana da biraz patates al!" diye bağırdı bir erkek sesi. Cath'im arkasından geliyordu.
Cath hemen arkasını döndü. Ses Lennon'undu. Liseli onlara doğru bakıp kafasını salladı. Ağzına çoktan orda bulduğu bir kaç şeyi atmıştı bile.
Lennon Cath'in yanına oturdu.
"Ee keyifler nasıl?" dedi Richie'ye bakarak. Richie tam cevap verecekti ki biri sözünü kesti.
"Sana ne. Bir rahat bırakmadın çocukları." dedi monoton bir ses.
Richie ve Cath, sesin içindeki karanlığı anlıyorlardı artık. Bu Robin'in sesiydi.
"Ooooo Bayan Karanlık hoş geldiniz!" dedi ilginç bir aksanı olan adam. Uzun boylu esmer biriydi. Kulağının hemen üstünde 3 derin yara izi vardı.
Her cümlede masaya başka biri katılıyordu. Richie ve Cath olanları heyecanla ve neşeyle izliyordu. Gelen, oturuyor, hiç kimse de bunu garipsemiyordu. Sanki hep oradalarmış gibi.
1,2,3 derken ortalık gürültü dolmuştu. Herkez birbirine laf yetiştiriyordu.
Richie'nin arkasından geçen bodur adam gülüyordu ve elindeki altın sarısı cep saatiyle oynuyordu. Kabartılmış aslan işareti dikkat çekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Liseli
FantasySıradan bir gün , sıradan bir hayat , pek sıradan olmayan bir rüyanın ardından . Bir yaprağın süzülmesiyle başlayan hikaye Aynı Yaprağın yok olmasıyla bitecek Klasik bir liseli , Hiç tanımadığı bir çocuk , ve hiç tanımadığı pembe pijamalı bir kız .