Liseli, gözünü açtığında mavi gökyüzünü ve ağaçları gördü. Doğanın taze kokusunu aldı, hafifçe esen rüzgârı hissetti.
Dar patikada yerde yatıyordu..!
Sağ elini havaya kaldırdı ve bileğine baktı.
Garip sembol artık yoktu. Elini şıklattığında herhangi bir şey de olmuyordu.Ayağa kalktı. Garip hissetmiyordu. Başı ağrımıyordu ya da bir acı hissetmiyordu.
"Hepsi... Bir rüya mıydı?!" diye mırıldandı kendi kendine.
Öyle de gözüküyordu. Liseli onların hepsini yaşadığına emindi. Her şey gerçekti. Acıyı hissetmişti.
"Sanırım gerçekçi bir rüyaydı." diye mırıldandı ve çantasını kontrol ederek Brook'la buluşma yeri olan Lucylerin evine doğru yola koyuldu.
Liseli nedense o sarışın çocukla bağlantısı varmış gibi hissediyordu.İçinden bir ses ona *Sarışını bul, o senin arkadaşın.* diyor gibiydi. Rüyandaki bir adamdan çok daha gerçekçi hissettiriyordu. Bu hissi yakın arkadaşları için hissederdi; Telaş, endişe ve sahiplenme duygusunu.Lucy'nin evinin önüne vardığında oraya doğru yürümekte olan Brook'u fark etti.
"Hey!"
"Hey!"
dediler yan yana gelince. Brook:
"Hızlı gelmişsin."
"Evet biraz çabuk adımlarla." dedi Liseli ve güldü.
Bahçe kapısını açıp eve doğru giderlerken Brook sırıtarak konuştu:
"Bu kesin keyif yapmak için gelmedi."
"Kesin kesin." Liselide sırıtarak Brook'a katıldı.
Kapı zili iki kere çaldığında kapı açıldı. Karşılarında dağınık saçlarla bol beyaz bir tişört, altında ise bir şort ile Lucy duruyordu. Şaşırmış bir şekilde "Oh-siz !"
"Evet seni cüce." dedi Brook gülerek. Liseli Brook'un kafasına vurdu. Brook afrosu yüzünden Lucy'den biraz daha uzun gözüküyordu.
"Salak, teknik olarak senden uzun."
"Afrom benim bir parçam." dedi Brook.
Lucy güldü ve onları içeri aldı. Üst kata, Lucy'nin odasına çıktılar.Oda genişti. Sokağa bakan büyük bir penceresi ve ayrıca yan tarafta balkonu vardı. Yatağı, dolabı, çalışma masası ve pofuduk bir sandalye odada olmasına rağmen yine de ferah gözüküyordu.Liseli ve Brook yatağa otururlarken Lucy de koltuğa attı kendini.
"Evet, ne var?"
"Okula gelmedin, biz de merak ettik." dedi Liseli.
"Uyku, Bay Heim'in dersinden daha tatlı geldi." dedi ve güldü Lucy. Brook ve Liseli de aynı anda.
"Keşke biz de gelmeseydik." dedi Brook.
"Cidden o adamın dersi de tam bir işkence. Konuşuyor mu mırıldanıyor mu belli değil." dedi Liseli.
Brook sesini olabildiğince kalınlaştırarak ve komik bir surat yaparak:
"Senden olmaz Brook. Senin gibi öğrenci görmedim ben. Haylaz!" dedi ve güldü.
Liseli ve Lucy de ona katıldı.
Liseli istemsizce sağ elini gözüne götürdüğünde Lucy ayağa kalktı ve Liseli'nin bileğinden tuttu.
"Bu da ne?" dedi Liseli'nin bileğindeki dövmeye bakarak.
Brook da iyice yanaşıp Liseli'nin eline baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Liseli
FantasySıradan bir gün , sıradan bir hayat , pek sıradan olmayan bir rüyanın ardından . Bir yaprağın süzülmesiyle başlayan hikaye Aynı Yaprağın yok olmasıyla bitecek Klasik bir liseli , Hiç tanımadığı bir çocuk , ve hiç tanımadığı pembe pijamalı bir kız .
