XI- "KAYIP KUTU"

5.8K 862 59
                                    

Kara Kiraz beyzademirkubuzzz a ithaf edilmiştir.

Pusat köyün meydanından geçerken mahalle bakkalının önünde durmuştu. Asiye gözlerini açarken kendisine tebessümle bakan Aleyna'ya aynı tebessümü yollamıştı.

Pusat arabadan indiği zaman kenarda oyun oynayan çocuklardan küçük bir kız "Pusaaat" diyerek koşmuştu.

Asiye sesin geldiği yöne baktığın da bu ufaklığın en fazla 6 yaşında olduğuna kanaat getirmişti. Ayrıca kız da yeni bir şey fark ederken yüreği burkulmuştu.

Pusat kızı kucağına alırken, "Gız cadı abin nerde?" diye sormuştu.

Kız Pusat'ın kucağından inerek bakkala doğru koşarken, "Abiş Pusat geldi" diye bağırmıştı.

"Dilruba koşuyor, Dilruba düşecek" diyerek yirmilerin de bir delikanlı çıkmıştı dışarıya. Dilruba bir eli ile abisinin elini tutarken, diğer eli olmayan kolu ile Pusat'ı göstermişti.

Delikanlı içe doğru bakan eli ile ağzını kapatarak, "Pusat gelmiş Pusat gelmiş, Rüzgar nerde Rüzgar dövecek beni" demişti heycanla.

Pusat elini delikanlının omzuna koyarken, "Dur İbo dur abim arabanın üstün de" diyerek abisini göstermişti.

İbrahim gülerek arabadakilere el salladı. Irmak da hemen elini kaldırarak baybay yapmıştı.

"Pusat bişey isteyecek, Pusat sigara isteyecek" diyen İbrahim içeriye giderken Pusat kolundan tutarak durdurmuştu. "La oğlum bi yerinde dur da" diyerek dolabı gösterdi.

"Dün gece ben 3 tane gazoz aldım ne kadar?" diye sordu. Asiye yüzünde ki masumane bir gülücükle ikiliye bakıyordu.

Trabzon da ilk fark ettiği şey insanlarıydı. Herkese eşit davranıyorlardı. İbrahim ne kadar zihinsel engelli olduğunu belli etsede, Pusat karşısın da normal biri varmış gibi konuşuyordu. Onu küçümsemiyor, hor görmüyordu.

Trabzon da engeller insanları ezmiyordu, insanlar engelleri eziyorlardı.

İbrahim elini başına koyarak "Üç gazoz üç gazoz eee altı para altı para ama sen beş para ver" dedi gülerek.

Pusat da gülerek karşısında ki çocuğu kolunun altına alırken, "Ben bir kutuda çikolata alacağım" dedi. İbrahim kafa sallarken, "Pusat ne çikolata istiyor?" diye sorunca Pusat arabaya bakmıştı.

Herkes farklı bir şey derken, Asiye kendisine bakan Pusat'a "Sütlü" diye seslenmişti. Pusat, İbrahim'e dönerek "Sütlü getir onlara. Bana benimkinden" demişti.

İbrahim elini havaya kaldırarak "Fındıklı, fındıklı Pusat fındıklı sever. Herkese kırmızı paket Pusat'a mavi" diyerek markete girdi İbrahim.

Dilruba, Pusat'ın bacağına vurarak, "Hani oyun oynayacaktık" demişti küçük kaşlarını çatmaya çalışarak.

Pusat, eli ile kaşlarının ortasına dokunarak, "Sen gelmedin oymaya. Bu akşam gel oynayalım" demişti.

Dilruba kollarını bağlarken, "Ama ben Toprak amcamla olmam" deyince bu sefer Toprak arabanın üstünde ayağa kalkarak, "Zilliye bak ya senin yüzünden yenildik nerde görülmüş muhafızın kaleyi terk ettiği?" diye sormuştu.

Dilruba elini beline koyarken, "He koşucu niye koruma yere düşünce onu bekledi niye kaleye gelmedi?" diye sordu sesini yükselterek.

Toprak, "Kız bana çemkirme bak oraya gelirsem alırım seni elime" deyince Dilruba dil çıkarmıştı.

TRABZON BEYEFENDİSİ!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin