senolunuru 'a ithaf edilmiştir.
5 yıl önce...
Yayının başlamasına dakikalar kalmıştı ama Cesur Ali, hala beklediği mesajı atmamıştı Nehir'e.
İçini kemiren duygularla okşamıştı parmağında ki yüzüğünü. "Nehir son hazırlıkların tamam mı?" diye soran reji ekibine, "Ben hazırım" demişti Nehir.
Hazır değildi aslında, beklediği her gün gelen mesaj gelmemişti hala. Okulunu bitirmesi 7-8 ay olurken, araya giren bir takım kişiler sayesinde ulusal bir kanalda haber spikeri olarak işe başlamıştı Nehir.
3-4 ay önce sevdiği adamla nişanlanan Nehir için hayatda ondan mutlusu yoktu.
Sahi hayat devamlı böyle yüzüne gülse fena olmazdı. "Yayına son 2 dakika" uyarısı yapan arkadaşı ile, "Off" demişti kendi kendine Nehir.
Her akşam gelen, 'Iyi yayınlar sevgilim televizyonun başında seni izlemekten keyif alacağım' mesajı hala gelmemişti.
İşin aksine Nehir'in sabah attığı günaydın mesajı da hala tek tikti. İki kere aramasına rağmen ne açan olmuştu ne de geriye dönüş. Her defasında aynı ses hayat bulmuştu telefon da.
'Aradığınız kişiye şuan da ulaşılamıyor lütfen sinyal sesinden sonra kendi tarifeniz üzerinden sesli mesajınızı bırakınız'
İlkinde telefonu kapatsa da ikincisinde sesli mesaj olarak, "Seni çok merak ettim Ali'm. Yaşam belirtisi ver" derken araya giren bir iki gülüşms sesi vardı.
Lâkin bu da cevapsız kalmıştı.
"Nehir seni yerine alalım" diyen kameraman açıyı ayarlamaya çalışıyordu.
"Yayına çıkıyorum beni sevdiğini biliyorum telefonum masanın üstünde olacak lütfen mesajlarımı alınca yaz bana eşek kafalı" yazan Nehir için de ki sıkıntıyı def etmeye çalışıyordu.
Görev olsa yazardı, 'Bekle geleceğim' diye. Telefonu bozulsa ulaşırdı bu işte başka bir iş vardı.
Makyöz parlamasın diye son dokunuşları yaparken, Nehir sıkıntı ile nefesini vermişti tekrar.
"Son 10 saniye" uyarısını duyunca makyöz masanın üstünde ki malzemeleri toplamaya başladı, elini telefona uzatınca Nehir hızlıca, "Hayır o kalsın" demişti.
"Yayındayız" diyen kameraman ile Nehir, "İyi akşamlar sevgili izleyiciler ben Nehir Gürmanoğlu." derken sandalyesi ile diğer kameraya dönmüştü.
Reji ekibi okey işareti verirken, Nehir prompterden akan yazıları okumaya başlamıştı.
"Canlı yayın noktalarımız var hepsine gideceğiz ama öncesinde bizi derinden etkileyen haber ile devam edelim" derken kameraman parmakları ile 3 işareti yaparak 3. kamerayı göstermişti.
Nehir bu sefer o kameraya bakarken aslında altında ki promptere bakıyordu.
"Bugün sabah saatlerinde meydana gelen üzücü, hain ve bir o kadar alçakça bir haber ile günü açmak bizi de oldukça derinden etkiledi. Ne yazık ki herkes insan olamıyor sayın seyirciler, bu vatanın ne kadar çok evlâdı var ise o kadar çok da düşmanı var. Dediğimiz gibi sabah saatlerinde Türk Silahlı Kuvvetleri'ne hain bir saldırı gerçekleştirildi, ve bunu yapan asker adı altında teröristlerden başkası değildi. Hainler alçakça sızmıştı askeriyeye, yıllardan beri bu günü beklediklerini video kayıt ile anlatan teröristlerin kimlikleri belirlendi" diyen Nehir ile ruhuna iyice darlık çökmüştü.
Biliyordu bir şey olduğunu. Kesin Cesur Ali oraya sevk edilmişti. Vatan konusu, namus konusuydu Cesur Ali için.
Önünde akan yazıyı okumaya devam etti Nehir, "Kimlikleri belirlenen teröristler kırmızı kod ile aranmaya başladı. 7 kişi olduğu belirlenen hainler sırasıyla, Rüstem Kızılırmak, Enes Nuri Bilge, Şahin Demir..." Nehir okuduğu tanıdık isimler ile yüzü düşmüş panik yapmıştı. Daha 2 hafta önce Şahin ve Ceren'in düğününe gitmişti. Rejiden devam anlamında işaret gelirken, Nehir ellerini eteğine sürdü.
![](https://img.wattpad.com/cover/251376309-288-k129334.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TRABZON BEYEFENDİSİ!
Genç KurguAsiye İlkim Akçay! Üzüntülü, kederli ve acılı kadın! İsminin anlamını bu zamana kadar vermemiş miydi? Çektiği acılar bu zamana kadar sadece geçmişte kalmamış, boynuna yağlı bir urgan gibi asılmıştı. Bu sefer kaçmayacaktı, babasının arkasına gizlen...