Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
14 yıl önce;
"Senin yüzünden!" Genç kadın küçük kızın kolundan tutup çekiştirirken gözlerinden yaşlar süzülüyordu. "Sen olmasaydın eğer, bütün bunlar başıma gelmeyecekti!" Kadın, çocuğun kolunu sertçe çekip önüne getirdi. "Hızlı olsana! Geliyorlar!" Koşuştururken bir yandan da konuşuyordu.
Bir süre daha koştukdan sonra durup nefeslendiler. Genç kadın, ileride gördüğü çiftlikle derin bir nefes aldı. Çocuğu çekiştirerek kapıya doğru yürüdü. Geldiklerinde kızı kolundan iterek kapıya doğru gitmesini sağladı. "Bundan sonra burada yaşayacaksın. Gidecek başka yerin yok, buradan sakın ayrılma. Ben gidince zile bas, kapıyı açan kadın seni eve alacak. Ve son olarak bugüne kadar yaşadıklarını unut. Beni tanımıyorsun, bende seni." Kadın durarak sözlerine ara verdi, gözleri etrafı süzdü ve ayrılmadan önce son sözlerini söyledi, "Asla ama asla, buraya nasıl geldiğini söylemeyeceksin. Ve herşeyi unutacaksın." Ardından kadın ormana doğru koşup gözden kayboldu.
O gün küçük kız zile basamadan kapının önüne çöktü. Sabaha doğru çiftliğin kapısı açıldığında soğukdan donmak üzereydi.
Roseanne, yaşadıklarını hiçkimseye anlatmadı. Ama asla unutmadı da.
...
Kara bulutlar surların üzerini kaplamışken, güneş ülkesi sabah aldığı haberlerle dehşet içerisinde kalacaktı.
"Komutanım! Komutanım!" Kim Namjoon'un ekibine doğru koşan asker, dehşet içerisinde kalmıştı. "Kumandan Jeon sizi kraliyet surlarına acilen çağırıyor efendim!" Jungkook ve Namjoon göz göze geldiğinde, durumun gerçekten acil olduğunu anlamışlardı. Takım toplanıp hızlıca yola çıkarken, duyduklarıyla sarsılacaklardı.
Durmaksızın yapılan üç günlük yolculuktan sonra kraliyet sarayına vardıklarında, gördükleri kalabalık daha hızlı yürümelerine neden oldu. Sarayın içine girip toplantı salonuna ulaştıklarında, bütün rütbeli askerlerin burada toplanmış olduğunu gördüler. Kumandan Jeon, Namjoon'un takımının geldiğini görünce oturmaları için işaret verdi. Koskoca salonu sessizlik kaplamıştı şimdi.
"Yeni gelenler için,-" Kumandan Jeon duraksadı. Bunları söylemek onun için çok zordu. Derin bir nefes alıp sözlerine devam etti. "Üç gün önce sabahın erken saatlerinde kraliyetin bütün üyeleri odalarında yaşamlarını yitirmiş bir şekilde bulundular." Yeni gelenler şok içinde kalırken, Kim Namjoon kendini en çabuk toplayan kişi oldu.
"Nasıl efendim? Bütün üyeler mi? Kim böyle bir şeye cesaret edebilir?" Kumandan Jeon ellerini masanın üzerinde birleştirdi. "Kimin yaptığını araştırıyoruz. Şuan daha önemli olan bu haberi nasıl vereceğimiz." Komutanlardan biri söz hakkı aldı. "Ertelemek yanlış olur, zaten üç gün oldu. Bir an önce haberi halka vermeliyiz."
