Giderdi Hoşuma~Texting/ TAMAMLANDI ✔️

🌙44. Bölüm🌙

Merhaba güzellerim❤️

Nasılsınız? İyi misiniz?

Şu sol alttaki yıldıza basarak yeni bölümü okumaya başlayabilirsiniz güzellerim⭐️❤️

Media: Defne ve Ege💫

*

•Defne'den•
~~~~~~~~~~

"Ege, sinirlenmeden önce bir beni de dinler misin sevgilim. Ne konuşmuştuk biz, birbirimizi dinlemeden yargılamak yoktu hani.."

Şu an ki işim Ege'ye ılımlı yaklaşarak az da olsa sinirini dindirmek! Ama çokta başarılı olduğum söylenemez! Evdeydik şu an ve ben Yağmurlarla geçirdiğimiz o süre zarfında nasıl sinirini bu kadar kontrol edebilmişti şaşırıyordum şu an! Çünkü aynı kızgın bir boğayı andırıyordu yüzü!

"Tamam lütfen şöyle oturur musun? Her şeyi anlatıcam, yani mesaj olayını."

"Anlat! Bilmem gerektiği kadarını değil her şeyi. Nasıl bu herif sana bu kadar kolay mesaj atabiliyor Defne! Nasıl! Hattını bile değiştirdik!"

"Tamam dur bir sakin. Bilmiyorum bir şekilde bulmuş ya da birisi bizden tarafta gibi durup Yağız'ın tarafından olabilir. Bunu da bilmiyorum. Zaten bu sabah attı mesajı açıp bakmadım bile!"

"Neden engellemedin!? Neden Defne neden!"

"Ege o anda dershane için hazırlanıyorduk ona bakmaya vaktim yoktu önemsemedim de zaten."

Ege de saçlarını eli ile karıştırıp gelip yanıma oturdu. Ellerimi tutarak konuşmaya başladı.

"Bak sevgilim biz o it yüzünden çok zor zamanlardan geçtik. Ama neyse ki atlattık. Ben bir aya yakın senden uzakta kaldım. Bu çok zordu! Beni sadece sen anlayabilirsin başkası değil. Lütfen şimdi bana bu söyle, bu it öncesinde de seni rahatsız etti mi?"

"Hayır." Dedim başımı olumsuz anlamda sallayarak. "Etmedi daha bu sabah attı dediğim gibi ben de açıp bakmadım."

"Tamam. O zaman şimdi gidip sana yeni bir telefon ve yeni bir hat alalım. Bu onu biraz olsun yavaşlatır. Biz de bu sürede polise haber verelim. Sana mesaj atabildiğine göre elinde telefon var ve sinyalinden ulaşabiliriz."

Bende kafamı 'olumlu' anlamda sallayıp oturduğum yerden kalktım. Ve telefoncuya gitmek için evden çıktık.

*

"Bunu beğendiysen alalım?"

"Alalım almasına ama çok pahalı Ege. Daha orta değer bir şey alalım."

"Şşt! Duymamış olayım. Söyle bakayım bana beğendin mi sen bu telefonu?"

"Beğendim ama pahalı Ege. Almayalım."

"Tamam tamam bunu alıyoruz."

Ege beni dinlemeden telefonu alıp ödeme yerine gitti. Tamam beni mutlu etmek istiyor ama bizim de belli bir maddi durumumuz var. Onu aşıyoruz şu sıralar, tatildi telefondu derken zora düşsün istemiyordum Ege. Evet babası yardım ediyordu para konusunda ama o para sadece evin faturalarına yetiyordu! Bu evin alışverişi var biz hiç olduğumuz yerde durmuyoruz bir de şimdi dersaneye başladık onun aylığı var. Ama biz umursamadan harcamaya devam! Ege'yi bu konuda uyarmayı aklımın bir köşesine yazdım.

"Hadi aldık telefonunu gidelim. Bitti burada işimiz."

Ben de kafamı sallayarak Ege'nin arkasından çıktım mağazadan. Otobüs durağına doğru ilerlemeye başladık. Ege'nin konuşması ile dikkatimi ona verdim.