Merhabalar.
Umarım iyisinizdir.
Keyifli okumalar.
Sevdiğim adamın benim için kendi elleriyle pişirip kapıma kadar getirdiği çorbayı afiyetle yemiş ve tekrar oturma odasına geçip uzanmıştım. İtiraf etmeyelim ki çorba çok lezzetliydi. Bana annemin bana yaptığı yemekleri hatırlatmıştı.
Şu an okuduğum okula gelebilmek için ailemin yanından ayrılmak zorunda kalmıştım ve hiç tanımadığım biriyle hiç tanımadığım bir yerde ayrı eve çıkmıştım. İlk başlarda çok zorlanmış olsam da artık alışmıştım.
Ev ararken karşılaşıp tanıştığım Hoseok ile birlikte bu evi tutmaya karar vermiştik. Sanırım bu hayatımda verdiğim en iyi kararlardan birisiydi.
Hoseok tanıdığım en mükemmel insanlardan biriydi. Tertemiz bir kalbi vardı. Yüzünden hiç eksik olmayan bir gülüşü vardı ve bu gülüşüyle herkesi mutlu ederdi. Eğlenmesini ve karşısındakini eğlendirmesini çok iyi bilirdi. Enerjisiyle karşısındaki kişiye mutluluk verirdi.
***
Yine televizyonun karşısında uyuya kalmıştım. Gözlerimi aralayıp saate baktığımda gece 03.00'tü. Aşağı beraber indiğim yorganımla birlikte tekrar odama çıkmış ve kendimi yatağıma atmıştım.
Bu aralar içimden sürekli uyumak geliyordu. Uykuya doyamıyordum.
Ben ne zaman sorumluluklarımdan kaçmak istesem hep uyurdum. Bu çocukluğumdan beri böyleydi. Annem bana banyo yaptırmak için evde beni ararken ben bir köşede kıvrılıp uyurdum, babam ne zaman bahçe işlerine yardım için beni arasa ben uyurdum.
Şimdi de yaklaşan sınavlarım ve yetiştirilmesi gereken ödevlerim vardı ama ben yine uyuyordum.
Bütün bunları düşünürken yine kendimi uykunun huzurlu kollarına bırakmıştım...
***
Bu sabah kendimi çok iyi hissederek uyanmıştım. Uyanır uyanmaz perdeleri aralamış, penceremi hafifçe aralamış ve temiz havanın içeriye dolmasını sağlamıştım. Baharın kokusunu doya doya içime çekmiştim.
Dünden beri banyo yapmamıştım ve kendimi kirli hissediyordum. İki gündür üzerime yapışmış olan pijamalarımı sonunda çıkartıp kirli sepetine atmış ve banyoya girmiştim.
Güzel bir duş aldıktan sonra eşofmanlarımı giymiştim. Hafta sonu olmasına ve bir planım olmamasına rağmen pijama giymemiştim, çünkü pijama giydiğim zaman sürekli uyku modunda oluyordum. Bugün bunun olmasını istemiyordum.
Odamdan çıkmış ve aşağı inip doğruca mutfağa yönelmiştim. Bugün kendime güzel bir kahvaltı hazırlayacaktım.
Buzdolabından çıkarttığım omlet malzemelerini tezgaha koymuştum. Tavayı alıp yağını döktükten sonra ısınması için altını açmış ve yumurtaları kırıp çırpmaya başlamıştım. İnce ince doğradığım yeşil soğanları ve tuzunu da ilave ettikten sonra ısınmış olan yağın üstüne omleti dökmüştüm.
Pişmesini beklerken dolaptan portakal suyunu çıkartmış ve bardağıma doldurmuştum.
Nihayet omletim piştiğinde tabağıma almış ve masaya oturmuştum.Omletim güzel olmuştu. Yemek yapma konusunda Yoongi kadar yetenekli olmasam da bu sefer iyi iş çıkartmıştım. Acaba böyle güzel yemek yapmayı nereden öğrenmişti?
Karnımı tıka basa doyurduktan sonra bulaşıkları yıkamış ve odama çıkmıştım.
Bugün biraz temizlik yapmayı düşünüyordum. İşe çarşaflarımı değiştirmeyle başlamıştım. Kirlileri çıkartıp kirli sepetine atmış ve yerine dolaptan temiz bir takım çıkartıp takmıştım. Kirli sepetim ağzına kadar doluydu ve onları da yıkamam gerektiği için sepeti kucağıma alıp ortak banyoya gitmiştim. Kirlileri doldurduktan sonra deterjan eklemiş ve çamaşır makinesini başlatmıştım.
Çamaşırlar yıkanırken bir bez hazırlayıp tozları almaya başlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
little darling | yoonmin
Hayran KurguPark Jimin nereden bilebilirdi ki deliler gibi sevdiği Min Yoongi'nin de onu sevdiğini...