LARRY SMUT BOOK (Just For Larries )

my policeman

Bölümün "My Policeman" ile hiç alakası yoktur. Sadece adını böyle yapmak istedim dudidkoed

2 haftadır Louis'nin çalıştığı bölgeye gönderilen ve artık onlar ile çalışacak olan yeni amir Bay Harry Styles havalı tavırları ile Louis'yi sinir ediyordu.

Onlarla birlikte henüz 1 operasyona katılmıştı. Ama işinde o kadar iyiydi ki vaka onun yardımlarıyla hızla çözülmüştü.

Şu anda sorguda bir şüpheliyleydi. Başında bir kaç kişi daha izliyordu. Louis'nin şu an işi olmadığından çay eşliğinde olanları düşünüyordu.

Styles geldiği ilk günden beri tüm ilgileri çekmişti. Louis'nin üzerinde olan tüm ilgileri... Sorun da buydu.

Aslında gayet iyi biriydi. Hatta biraz fazla iyiydi. Herkese gereksiz ilgili davranırdı. Ama Louis'nin sorun ettiği şey, burada en iyinin Louis olduğu söylenirdi hep. Şimdi vakalarda bile hep o öne geçiyor ve hep onu dinliyorlardı.

Ve Louis buna ne kadar sinir olursa olsun Harry de ona bir o kadar çok yaklaşıyordu. Aslında sadece nezaketen böyle davranıyordu ama bu Louis'yi daha da sinir ediyordu.

Harry'nin uzun saçları güzeldi belki evet. Boyu uzundu. Beyaz tenindeki dövmelerinin görüneceği şekilde giydiği üniforması da nefes kesici olabilirdi. Ama bunları kesinlikle Louis düşünmüyordu. :) 

Louis düşüncelere dalmışken biri yanına geldi. "Bay Tomlinson. Gelebilir misiniz lütfen?" 

Şüpheli asla konuşmadığı için bir de Louis yanına gidecekti. Sonunda birinin aklına gelmiş olmak gururlandırdı. Sorgu odasına doğru gitti. 

Camın karşısında dururken Styles hala konuşuyordu. Kapıya doğru yönelen adamı görünce haraketlendi Louis. O da kapıya yöneldi. 

Harry kapıyı açmak adına kulbu tuttu. Dışarı çıkmak için adım attığında Louis de içeri girmek için adım attı. Tamam, kapıdan aynı anda geçmek iyi bir fikir değildi fakat oldu işte. 

Birbirlerine yüzleri dönük bir şekilde geçerken Harry'nin kemeri Louis'ninkine değmişti. Louis tabii ki de bunu takmayacaktı... Eğer Harry ile ilgili geçen hafta kirli bir rüya görmeseydi... 

Harry kapıdan tam geçerken gülümseyerek konuştu. 

"Göster hünerlerini bakalım." 

Sonuna pis bir sırıtış koymuştu. Louis ile sahte ve titrek bir gülümseme yerleştirdi yüzüne. Ve içeri hızla girdi. 

Louis kendini toparlayıp şüphelinin yanına gitti. Şüpheli biraz uğraştıracak gibi bir tipti gibiydi ki söylediği şeyden de bu belli olmuştu zaten. Louis'nin işi zor gibiydi. Ama, o Louis Tomlinson'du. O yapardı işte. 

"Hah! Bana şöyle şeylerle gelin. Üniforma yakışmış bebeğim." 

Başka biri olsaydı ağzına yumruğu yemişti ya da çoktan nezarethaneye sokmuşlardı. Ama Louis bu adamın ağzından laf almakta ısrarcıydı. Hem belki dikkatleri Harry'nin üzerinden çekebilirdi. 

"Jennifer'ı yakinen tanıdığını söylemişsin. Onun doğum günü olduğunu da biliyor olmalıydın?" 

Louis buna benzer kilit sorular soruyordu. Karşısındaki adam onu Styles'a yaptığı gibi umursamıyordu. Aksine alakasız cevaplar veriyordu. 

"Pantalonunun dar olması güzel olmuş. Hiç squat yaptın mı?" 

Harry hala onları izliyordu. Ve adamın dedikleri yüzünden sinirlenmişti. Biraz alakasız fazla sinirlenmişti.