LARRY SMUT BOOK (Just For Larries )

Angles Fly

Merhaba... Öncelikle smut kısmı ağır olmayan ama yine de gören herkesin okuyup fikirlerini söylemesini içten istediğim bir bölüm. Nolur gerçekten okuyup fikirlerinizi yazın... Ekstra bir oy ya da yorum değil sadece fikirlerinizi merak ediyorum.

***HIÇBIR DİNE KARŞI DEĞİLDİR. HEPSİ METAFOR SONDA AÇIKLAMASI VAR ZATEN. ŞŞŞ 😳***

Bildiğimizden çok daha uzakta. Evrenin dışında gerçekleşen bir dünyada, Tanrı melekleri ile evreni inşa etmeye devam ediyordu.

Evrendeki her bir işten sorumlu olan melekler Tanrı'nın sözünden asla çıkmazdı.

Melekler Tanrı'nın hükmünde çalışır, onun kabul etmediği hiçbir davranışı yapmazdı. Onlar hissetmezdi. Ruhları yoktu. Kalpleri yoktu. Sadece bedenen oradalardı. Ama aslında yoklardı.

Bir de şeytanlar vardı. Ayrı bir yerde varlıklarını sürdürüyorlardı. İki tarafın birbirine geçme izni yoktu. Evet melekler zaten bunu yapmazdı ama şeytanların onlardan bir farkı vardı. Duyguları...

Şeytanlar daha önce Tanrı'nın hükmü altında olan meleklerdi. Onların Tanrıya olan ihaneti üzerine Tanrı onları en büyük günah ile cezalandırdı. Artık onlar da hissedebiliyorlardı.

Tanrı' ya göre her hissiyat kabul edilemez günahlar arasındaydı. Ve duygunun yoğunluğu arttıkça günahkarın cezası artardı.

Peki şeytanlar önceden melek olduklarına göre, bir şey hissedemezken Tanrı' ya nasıl ihanet etmişlerdi? Bu durumda kimse Tanrı'yı suçlu bulmadı. Bulamazdı. Şeytanlar bile... Kendilerini günahkar olarak adlandırırdı.

Sayıları daha az olsa da varlardı.Ve var oldukları her an daha da yok olmak istiyorlardı. Çünkü hissetmek zulümdü. İnsanların neden bundan bu kadar nefret ettikleri barizdi.

İnsanlar hissetmekten bu kadar korkuyorsa, duygular en büyük günahlardan olmalıydı değil mi?

Evren saatinde her şey düzenli işlerdi. Şu an melekler Tanrı'nın emri altında çalışıyorlardı. Her zamanki gibi...

Her bir gezegendeki olumsuzluklar ve olması gerekenler üzerinde çalışan melekler görevleri bittikçe Tanrı'ları onları kutsar ve tekrar işlerine koyulurlardı. Sayıları yoktu. Bu yüzden eksik olan hiçbir şey de yoktu.

Yanlış zamanda yanlış yerde olan tek bir şey vardı. Merak duygusunu ilk defa hisseden bir şeytan. Meleklerin kutsandığı bölgeye girmişti.

İhaneti uzun zaman önce değildi. Bu da demek oluyor ki ; henüz tüm duyguları biliyor değildi.

Meleklerin kutsanma sırasıydı. Kutsanmaları bittiğinde herkes işine koyulurdu. Kendi bölgesinden çıkan şeytan da onları izliyordu.

Tanrının başında toplanmış melekler gözlerindeki görev aşkını hissedermişçesine görünen ışıltıları ile başlarını eğmiş. Kutsanmayı bekliyordu.

Şeytan da onları izlemeye koyuldu. Her bir meleğin görevi vardı. Bu gizli misafirin de şeytan olmadan önceki görevi dünya gezegenindeki ormanlardı. O yüzden görünümü dünyadaki insan varlığı şeklindeydi.

Mercan yeşili gözleri vardı. Saçları kıvırcık ve kumraldı. Ateş rengi boynuzları beyaz tenine yakışıyordu. Adı Harry. Numara 2.

Her gezegen için olan meleklerin ayrı sayıları vardı. Yani başka 2ler de vardı. Ama dünya için görevli olan 2 numaralı tek melek Harry'di.

Yaptığı ihanet yanmak üzere olan bir ormanı engellemesiydi. Kader değişmişti. Bu sayede hem görevine ihanet etmiş oldu hem de merhamet duygusunu hissettiği fark edildi.