Karşımda duran demin siyah
duvar diye hitap etiğim adama baktım. Yan profilini görebiliyorum.Ama onu görmek yetecek kadar vücüdun yapılı olması bariz bir şekilde ortadaydı.
Heybetli bedeni karşımdaydı. Gerilen kasları gömleğinden beliydi. Bende gerilmiştim. Saçları turuncu gibi, hafif sakalı ve çıkık elmacık kemikleri vardı. Çok Yakışıklıydı. Ve yakışıklı olduğunun farkındaydı bu'da duruşundan beliydi.
Bu düşüncelerimden gözlerimi çektim üzerinden. Gözlerim doluyken bilene bunları seçebildim. Utancımdan Yanaklarım kızarmıştı. O karşımda dururken ben herşeyden soyutlanmış bir şekilde onu inceliyordum. Gözelerimi ellerime dikip onları sıktım.
Sonunda dayanamayıp gözlerimi karşımdakı siyah kaslıya yine çevirdim.
Emin bir duruşla ellerinde not defterim ve kalemim vardı. Karşındakı çocuklara çok sert bakıyordu. Siyah onu yansıtıyordu adeta. Aurası iyi değildi huzursuzluk kapladı içimi.
Neden böyle oldum? Onu tanımıyorum bilene.
Nasıl biriydi?
Duygusuz. Soğuk. Ruhsuz bir gülümseme takmıştı yüzüne.
Piskopatmış gibi onlara bakıyordu. Avcı avını bulmuş gibi. Bana bakmıyordu. Farklıydı.
Bakışlarımı masadakı çoçuklara çevirdim. Şaşkın bir ifadeyle ona bakıyorlardı. Benim gibi onlarda beklememişti.
İçimde siyah kaslıya karşı minnet kırıntılarına raslamaya çabaladım.
Bu benim sonummu olacaktı yoksa bir başlangıçmı?
"Ne arzu ederdiniz?!" Sesi sert çıkmıştı. Bende düşüncelerimden uzaklaşıp ona baktım.
Kafasını havaya dikmiş ve çok güçlü ve yıkılmaz duruyordu. Karanlık bir havası vardı ve her birine tek tek bakıyordu.
"Alooo!" Sesi deminkinden daha sert çıkmıştı.
"Cevap ver!"
En sonunda içlerinden birisi konuşmaya karar vermişti. Şaşkın ve korku dolu ifadeleriyle karşımdakı sıyah kaslıya bakıyorlardı.
"B-Ben...yani..biz-z.." Benimle apaçık dalga gecen oğlan sudan çıkmış kediye benziyordu Şuan.
Kekeliyordu. Gerçi siyah kaslı banada öylede baksa bende kekelerdim.
Gözlerini kıstı. Birazcık öne eğilip daha dikkatli baktı konuşan çocuğa.
"Evet. Sen?"
Aniden masaya notdefterimi fırlatırken çocuklar irkildi. Onlara doğru eğildi ve kollarını iki yana açarak masaya dayadı. Bunu yaparken ben irkilmeden edemedim.
"Kes!" Diye gürledi.
Eminim ki bütün kafenin gözerli üzerimizde'dir Şuan. İnşallah işten atılmam. Bunların hepsi benim suçum. Birşeyler yapmam gerekti.
Gözlerimi kısa bir anlığına kapatım. Düşüncelerimi toplamaya çalışıyordum. Ani verdiğim karar ile gözerimi açtım. Ama benden önce davranıp ürkütücü bir sesiyle konuştu.
"Defolup gidin! Şimdi! Çık!"
Kelimenin üzerine basa basa konuşuyordu. Oğlanlarda bir dakika bilene düşünmeden yanımdan jet hızıyle geçerek kafenin dışına atılar kendilerini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AMAZON
Teen Fiction"Ahh!" "P-pardon, ben sadece-e.. T-tuvalete.." "Önüne bak!" "B-ben.." "Çekil şurdan!" "Ah!" "Git, dedim!" "Hayvan.." "Ne dedin sen?!" "B-ben..birşey, b-ben..d-demedim-m.." "Kerem! Abi ne yapıyorsun?!" Yirmidokuz yaşlarında bir erkek, kaba, sert...