9. Bölüm

1.7K 95 6
                                        

Kalbim atıyordu. Pır, pır atıyordu. Karşısında duruyordum ama aramızda belli bir mesafe vardı.

Gözlerimizi birbirimizden ayırmadık.

Yeşil,yeşil. Yeşilin en güzel tonu.

Boğazımı temizleyip heycanla ne diyeceğimi şaşırdım. Terli ellerimi pantolonuma sildim.

"M-m-merhaba." dedim kısık ses ile ve kekelereyek.

Gözlerimi gözlerine çevirdim. Boş gözlerle bana bakıyordu. Gözleri hiç bir duygu kırıntısı vaad etmiyordu. Boş.

Birşey demesini bekledim. Bir tepki vermesini. Biraz gülümsemesini. Ama hiç birşey yapmadı.

Yaptığı tek şey boş ve sert gözlerle, gözlerimi bakmasıydı. Dayanamadım. Yani bu kadarı da fazla. Biz burda merhaba diyoruz beyfendi bize boş gözlerle bakıyor.

Tamam anladım biraz sert çıkışmış olabilirim ama yinede bana elemeye hakkı yok.

Bide o olaydan sonra.

Gözlerimi yumdum. Bir kaç gündür olanları unutuyordum. Aklıma pek fazla gelmiyorlardı ama yindede akşam rüyalarımda beni rahat birakmıyorlardı.

Derin bir nefes aldım ve gözlerimi açtım. O soğuk bakışlar hala üzerimdeydi. Gözleri garip bir ifadeyle beni inceliyor gibiydi.

Son cesaret ve guru kırıntılarını aradım içimde.

"Ben..." Derin bir nefes aldım. "Özürdilerim. Yağmur'da olan olay için." dedim hafif gülümseyerek başımı öne eğdim. Untanıyordum ve yanaklarım kızarmıştı.

Gözlerimi ona çevirdiğimde, Bakışlarından birşey değişmedi.

Derin bir nefes çektim.

Hala aynı. Hafifce başımı sallayıp ve arkamı döndüm.

Yağmurun odasının kapısına iki kere tıklayıp 'gir' komutuyla içeriye girdim.

Masa başında bilgisayarda birşeyler kurcalıyordu. Başını kaldırıp bana baktı.

"Ahh. Zeynep, geldin! Ay canım ya, gel otur ayakta kalma." dedi bana sıkıca sarılarak.

"İstediğini getirdim." dedim gülümseyerek ve karşı masasındakı koltuğa oturdum.

Odası güzeldi. Tıpkı evi gibi beyaz ve altın döşenmiş. Dosyayı uzatıp masaya koydum.

"Çok Sağol Zeynep. Hayatımı kurtardın." dedi bana bir öpücük atarak. Güldüm.

"Nasıl geldin? Zor buldunmu?"

"Hayır yok. Taksiye bindim hemen getirdi zaten."

"Iyi yapmışsın. Aklım sendeydi." Gülümsedim.

"Sunum nezaman?"

Saatine baktı. "On beş dakkika kaldı."

"Ben Ozaman kalkayım sende işlerini hallet." dedim ayağa kalkarak.

"Olur mu öyle? Kal bir kahve iç." dedi yanıma gelerek.

Gözlerinde sunum için gerçekten heycanlı olduğunu görebiliyordum.

"Yağmur sen hazırlık yap." Diyip yanaklarını öptüm.

Omuzlarını sıktım. "Aslında yapmana gerek yok. Benim arkadaşım en iyisi zaten." diyip göz kırptım.

AMAZONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin