5. Bölüm

2.4K 111 8
                                        


"Hep sen mi ağladın hep senmi yandın, bende gülemedim yalan dünyada, Sen beni gönlümce mutlumu sandın Ömrümü boş yere çalan dünyada.

Ah yalan dünyada, yalan dünyada
Yalandan yüzüme gülen dünyada.."

Sessizce yürüyerek neşet ertaş'in türküsünü mırıldanıyordum.

Hiç birşey umrumda değildi. Ne acılarım ne düşüncelerim, hiçbirşey. Hayattan soyutlamışım gibi.

Ellerimi kendime dolamış yürüyorum. Nereye veya nasıl yürüdüğümün farkında değildim.

Hava soğukmu, yağmur yağıyormu veya sıcak mı farkında değilim.

Salihin son anda ellerime fırlattı ceketımı kendime sarıp ufak adımlarla karanlığa kayboluyordum.

"Ah yalan dünyada,yalan dünyada
Yalandan yüzüme gülen dünyada."

Kendimi toparlamam gerektiğimin belki farkındayım ama yapamıyordum.

Ne yapacaktım Allah aşkına? Saat gecenin yarısı berbat bir vaziyetteydim ve cebimde beş kuruş para yok!

Ne yapayım? Acı bir gülümseme berlirdi dudaklarımda.

"Ah yalan dünyada, yalan dünyada
Yalandan yüzüme gülen dünyada."

Bu sözler tam kalbime hayatıma hitap ediyordu. Artık gerçek anlamda yanlızdım.

Tek Zeynep, tek ben.

"Ne yemek ne içmek ne tadım kaldı
Garip bülbül gibi feryadım kaldı
Alamadım eyvah muradım kaldı
Ben gidip ellere kalan dünyada."

Karanlığa gömülüp şarkı söylemeye devam ediyordum.

Bir firen sesiyle kendime geldim.
Gözlerimi yerden ayırıp sağ tarafa kafamı çevirip baktım.

"Şşşşt naber yavrum." Paytak bir erkek sesli kulaklarıma işledi. Paytak ve sarhoş gibi. Bütün belağlar gercekten beni buluyordu.

Kaşlarımı çattım ve yürümeye devam ettim.

Kafama takmayacaktım.

"Gideceğin yere götüreyim istersen?"

"Abi güzel parçaymış ya." Kulaklarım ikinci bir sese çınladı.

Yanlız değildi. Korku bedenimi kapladı.

Adımlarımı hızlandırıp yürümeye devam ettim. Mavi Araba arkamdan yavaş bir hareketle ilerliyordu.

"Şşşt sana diyorum!" dedi yüksek bir sesle.

Bir an irkildim. Ne yapacaktım şimdi? Yine mi ben? Neden hep ben?

Bedenim panike kapılıyordu.

Panik ve korku.
Hızlıca etrafıma baktım bir umut, bir umut ışığı birisi gelir beni kurtarır diye.

Ama hayır kimse yok.

"Yavrum bak gel gece oldu seni istediğin yere bırakalım. Hem biraz eğleniriz ha!" Ardından bir kaç gülme sesleri.

Bedenimdeki korkuyu takmayıp hızlıca devam ilerleyorum.
Aniden korna çalınmasıyla ağzımdan bir çığlık koptu.

Yerimde buz kesildim.

"Abi sür ya, bugün bize eğlence çok."

"Dur oğlum yola gelir bu."

"Sür abi boşver hem şunun üzerine bak, başkalarını buluruz." Gazı kökleyıp gittiler.

AMAZONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin