7. Bölüm

2.1K 99 12
                                    

Karanlık. Karanlık. Karanlık.

Herteraf karanlık. Sağım. Solum. Önüm. Arkam. Uçsuz bir sokağın başındayım ve hertaraf karanlık. Ilin kötü yanı bu değil.

En kötüsü çok soğuk ve çıplak. Ben çıplağım. Yürüyorum tükenmez bitmez yola doğru çıkmış yürüyorum.

Nereye gittiğim ne yaptığım belli değil. Öyle düz yürüyorum.

Orda. Arkada.

Ufak küçük bir ışık var.
Yürüyorum ışığa doğru. Hızlı adımlarla. Aniden durdum.

Sokak lambasının altında tüm çıplağımla ve karşıma baktım. Karşımdakı lambaya asılı duran boylu boyuna aynaya. Kendimi gördüm çırılçıplak. Saçlarım kıvırcık. Gözlerim kahverengi, tenim beyaz.., süt beyaz ve....

Ve üzerindeki mor morluklar. Türlü türlü morluklar.

Mavi, sarı, mor iğrenç bir görüntü gösteriyordu. Çıplak vücüdümün her terafında. Izler, el izleri, ısırık izler türlü türlü iğrençlikler. Yüzüm kan içinde gözlerim ise soğuk bakıyor.

Bu ben olamazdım. Bu ben miyim?

Evet benim. Zeynep Yılmaz.

Aynadaki yansımama bakıyorum, kendimi tanıyamıyorum.

Aynadaki yansimamda, Arkamda birşey belirdi. Enseme doğru nefesini üflüyordu.

Kaşlarımı çattım.

"Zeynep, çok güzelsın kokun başımı döndürüyor." dedi tarih olmuş bir ses ile.

Aynadakı yansımam gözlerini kapatmış ona yanslanıyordu.

Gerçek ben, panikleyip hemen harakete geçmek için çabalıyordu ama elimden birşey gelmiyordu. Kalbim güm güm atıyordu.

Dehşet içinde aynadakı olayları izledim.

"Zeynep..." dedi inleyen bir ses ile ve belimi kavramış bir vazıyette.

Esas Zeynep içinden çığlıklar atıp debeleniyordu ama görünüş olarak elli kolu bağlı bir vaziyette birşey yapamıyordu.

"Ahhh." diye birdaha inlep karşımdakı Zeynep'e kendini bastırdı.

Burdan bilene onu hissediyordum.

"Beni deli ediyorsun."

Dudaklarını boynuma geçirip sömürmeye başladı. Elleri tenimin her tarafında geziniyordu ve izler bırakıyordu.

Tepki veremiyor ve karşımdakı iğrençliği izliyordum. Donuk, hayattan sıyrılmış, çağresiz, sesiz bir vazıyette olanlara izin veriyordum.

Son noktayı koyan ve tüm Türkiye'yi sarsacak bir haykırış çıktı ağzımdan.

Karşımdakı Zeynep eski patronuma, Hakan beye dönüp ellerini saçlarına geçirmesi ve ona karşılık vermesiydi.

***

Çığlık, çığılığa kendime gelip derin nefesler aldım. Etrafımı buğulu görüyordum ve yüzümde saçlarımı gözümün önünden çekmek için eller geziniyordu.
Kulağıma uğultular geliyordu.

Ellerden kurtulmak için başımı sağ sola sallıyordum ama şansım yoktu.

"Dur." Ses uzaktan geliyordu.

AMAZONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin