10. Bölüm

1.9K 106 6
                                    

Gözyaşlarım oluk oluk yanaklarımdan akıyordu. Miğdem ayrı bir dert, başım ayrı bir dert.

Sesimin seslenisiyle gözlerimi açtim.

Kerem bana değil, arkamdaki bir noktaya bakıyordu.

Hızlıca gözyaşlarımı silip kaşlarımı çattım.

"Zeynep!" diyen sert sesle bugün üçüncü defa bedenim kasıldı.

Put kesmiş gibi yerimde kımıldayamıyordum.

Istemiyordum.

Gözlerim istemsizce karşımdakı Demir'e kaydı. Çattık kaşlarla bir bana birde arkamda bana seslenen Salih'e bakıyordu.

"Zeynep!" Derin bir nefes aldım.

"Zeynep!"

"Efendim Salih." diye mırıldandım sakince. Bir kaç hafta önce olayları unutmamıştım.

Unutmayacağım.

"Zeynep!" sesi tam arkamdan geliyordu ve oldukça öfkeli.

Haraket etmedim. Gözlerimi Kerem'e çevirdim. Gözlerini kısmış beni inceliyordu. Tepkimi ne yapacağimi, ne olduğunu Belkide Salihin kim olduğunu merak ediyordur. Ediyormudur?

Kolumun sert bir şekilde kavranmasıyle acı içinde inledim. Salih beni kendine döndürüp öfkeli gözlerle bana bakıyordu.

Kaç haftadır görmüyordum. Iki? Üç? Oldukça değişmiş. Sakalları çoğalmış ve o siyah saçları ormana dönmüş. Ne ironik ama tam bir hayvana benzemiş.

"Ne arıyorsun burda?" Sert sesiyle düşüncelerimden sıyrılıp gözlerimi gözlerine diktim. Neden herkez aynı soruyu soruyordum.

Derin bir nefes aldım. "Sanane." dedim düz bir sesle. Bunu demem olmamla daha da bir öfkelendi. Ama umrumda değildi.

"Zeynep!"

Kaşlarımı çattım. "Ne istiyorsun?"

"Ne arıyorsun burda?!"

"Sanane!" dedim sinirlenerek.

"Sabrımı zorlama!" dedi öfkeli sesle kolumu daha çok sıkarak. Acıdan yüzümü buruşturdum. Kolumu ondan kurtarmaya çalışıyordum.

"Bırak kolumu!"

"Cevap ver!"

"Bırak dedim! Sanane!"

"Zeynep!"

"Salih!" diye tısladım ve kolumu ondan kurtardım.

"Sinirlendirme beni! Ne işin var burda?!" Sinirle soludu ve bir bakış arkamdaki demire attı.

"Bu seni ilgilendirmez." dedim her kelimenin üstüne basa basa.

"Sabrımı zorlama, sonuçları iyi olmaz." Nefesi tehlike kokuyordu. Ama korkmuyordum. Ondan Korkan onun gibi olsun.

Güldüm. "Zorlarsam ne olur?"

"Zeynep." tıslayıp yine arkama bir bakış attı.

"Yoksa beni geçenki gibi dövüp atarmısın evden?" diye sordum alayla.

Bedeni öfkeden kasıldığını burdan hart net anlayabiliyordum. Bu içte içte beni sevindiriyordu. Ne de olsa hak ediyordu.

"Bana bak!" diyip elini uzatıp büyük bir adım bana doğru attı. Zaten yakınımdaydı şimdi iyicene dibime girmiş oldu ve eli yine kolumdaki yerini buldu.

AMAZONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin