Basılan Sırlar

138 14 0
                                    

Dans odasında sadece beşimiz varken, Hyunjin bizi dans öncesi ısındırıyordu. Ayakta ısınmamız bitince yerde ısınmaya devam ettik ama bu ısınma süremiz gittikçe uzuyor ve yogaya dönüyor gibiydi. En sonunda isyan ettim.

"Yoga yapmak isteseydim kursa gidebilirdim Hyunjin! Yetmedi mi ısındırman? Dansı yarın anca ederiz bu gidişle!"

"Gerçekten bir an dans değil yoga kulübündeyim sandım." Miyoung kendi kendine mırıldandı.

"Siz ne anlarsınız be! Tamam hadi kalkın! Herkes eşinin yanına." Kendi yanına baktı. Boştu. Derin bir iç çekti ve kendi kendine mırıldandı.

"Ah Hyesu üzümlü kekim n'olurdu beni fark etseydin de beraber dans etseydik." Hayır sesini duymamıştım, çünkü hafifçe mırıldanmıştı ama dudaklarını okumuştum. Nasıl yani benim sırma saçlım diğer sırma saçlımı mı seviyor? Yok artık! Demek o atışmalar ondandı. Nasıl anlamadım ben ya?!

Ben kendi kendime hayıflanırken Chan yanımda dikilmiş benim tepkilerimi izliyordu.

"İyi misin?"

"Bir şey fark ettim de o yüzden. Yani, şey... İyiyim! Hadi başlayalım!" Birbirimize baktık. Başlayacaktık ama ortada koreografi yoktu.

"Başlayalım başlamasına ama neye?" Benim bu salak halime gülmüştü Chan. Sonra da Hyunjin'e döndü.

"Ee şimdi nasıl yapıyoruz koreografileri?"

"Merhaba ben bugünün koreografı bay mükemmel Hwang Hyunjin." Kendini takdim etmişti. Kendi tarzında tabii ki. Ona göz devirdik hepimiz. O da bize dil çıkardı.

"Şimdi öncelikle Luna ve Chan hyung sizin için 'uyum' içeren bir şey düşünüyorum. Benim için uyum temas demek. Ayrıca iddialı bir şarkı da seçmeliyiz. Daha doğrusu ben seçtim. Sizin uyumunuzu herkes görmeli."

"Gerçekten gerekli mi bu Hyunjin?" Gergince mırıldandım. Temas varsa ben yokum arkadaşlar. Hayır istemediğimden değil tabii ki! Sevdiğim beyle iddialı bir şarkıda temas edersem ben ölürüm kalp krizinden. Sadece duygusal yani konu.

"Evet kesinlikle gerekli. O kulüp başkanı dalga geçtiği uyumu görmeli. Tükürdüğünü yalamalı! Ve diğer herkes sizin uyumunuzu görmeli!"

"Savaşa gitmiyoruz, sakin ol sen önce bir." Chan onu sakinleştirmeye çalıştı ama işlememişti.

"Yani sizin işiniz bir miktar zor haberiniz olsun. O uyum gösterilecek!"

"Emredersin komutanım! Ay ne diyorum ben? Beni de salak ettin kendin gibi." Ben kendi kendime söylenirken Chan saçımı karıştırmıştı bana gülerek. Ama sen böyle yaparsan ben eririm bebeğim. Olaf değildim ama ben de sevdiklerim için eriyordum. Bu hayatta bir Olaf bir de ben eriyorduk. Değerimizi bilemediler be!

"Miyoung ve Minho hyung sizin için de yine 'uyumunuzu' gösterecek ama aynı zamanda o mükemmel dans yeteneklerinizi gösterecek teknik ve bireysel dansın da olduğu bir şey düşünüyorum. Dansın sadece duygu olmadığını da göstermeliyiz insanlara. Bu görev de sizin."

"Pardon da sen ne yapacaksın acaba? Her şeyi biz yapıyoruz gibi hissediyorum." Minho oppa Hyunjin'e doğru atıldı.

"Ben, size baş yapıt koreografiler vermek dışında bir de, dans cover yapacağım. Yani canım Minho hyungcum her şeyi siz yapmıyorsunuz. Ayrıca unutmayınız ki siz de kendi danslarınızı hazırlayacaksınız. Ne bu yahu hep şikayet hep şikayet! Aaaa!"

"Zeytinyağı gibisin Hyunjin."

"Niye hyung?"

"Hep üste çıkıyorsun. Hem de nasıl olduğunu anlamadan. Ve bu benim sinirimi çok bozuyor." Bu sırada Minho oppa eline cebinden çıkardığı peçeteyi almıştı. Her cümlesinde de Hyunjin'e yaklaşıyordu. En sonunda peçeteyi elinde buruşturup Hyunjin'in üstüne atladı ve ikisi birlikte yere düştüler. Minho oppa elindeki peçeteyi Hyunjin'in ağzına teperken biz dehşet içinde izliyorduk. Gerçekliğe ilk ulaşan Chan olmuştu ve hızla koşup Minho oppayı kaldırmaya çalıştı. Ben de peşinden koşarken Hyunjin'i kurtarmaya çalışıyordum. Miyoung da bulduğu su şişesini açmaya çalışıyordu. Chan, Minho oppayı kucakladığı gibi kaldırmıştı. Ben de Hyunjin'i hafifçe doğrultup ağzındaki peçeteyi almıştım. Miyoung suyu anında ağzına dayamıştı. Hyunjin onu da içerken boğuluyordu. Hızla şişeyi çekti ağzından.

Chocolate Bar | bcHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin