Bir Küçük Ayrılık Vakti

208 15 41
                                    

Okulların kapanmasına az bir zaman kala Miyoung ve ben küçük çaplı depresyonlara girerken, aynı zamanda sevdiğimiz beyler dolu dolu vakit geçirebildiğimiz için seviniyorduk. Dans kulübü sayesinde neredeyse haftada her gün çalışmalar oluyordu ve biz onlarla beraber olabiliyorduk. Hatta Miyoung benden daha şanslıydı çünkü Minho oppa ile eşti. Ah eş olmaları bile komikti gerçi. Hatırlayınca kendi kendime gülümsedim.

Dans kulübüne seçildiğimiz öğrendiğimizde çok sevinmiştik. Hemen ertesi gün ise çalışmalarımız başlayacaktı. İlk çalışmamızda kulüp başkanı olarak Bangchan bizi kızlı erkekli eşleştirmişti danslarımıza göre. Ben Minho oppayla, Miyoung ise Hyunjin ile eşleşmişti. Bangchan ise başka bir kız ile eş olmuştu ki bu konuya her girdiğimde sinir krizleri geçiriyordum o yüzden uzak durmak da fayda vardı. Meşhur doğum günü partisinden sonra iki grup daha da yakınlaştığı için Bangchan eşleri ayarlarken biz de Miyoung, Hyunjin, Minho oppa ve ben sohbet ediyorduk. Bangchan'ın işi bittiğinde herkes eşlerinin yanına geçmiş ve ilk provamız başlamıştı. Fakat bazı hareketlerde boyumun Minho oppadan uzun olmasından dolayı hoş olmayan durumlar yaşıyorduk. Ve fark ettiğim kadarıyla Miyoung da bize bakıp duruyordu. Hyunjin de fark etmiş olmalı ki müzik durur durmaz birbirimize baktık ve yine aynı anda Bangchan'a dönüp bağırdık.

"Ben eşimden memnun değilim!" Tabii doğal olarak Minho oppa ve Miyoung bize dönmüştü dehşetle. Özellikle Minho oppa 'benim gibi bir dansçıdan nasıl memnun olmazsın!' der gibi bakıyordu. Hemen kendimi açıklama gereği duydum bu bakıştan sonra.

"Boylarımız aynı hatta ben oppadan uzun kalıyorum. Bu yüzden hareketleri yaparken zorlanıyoruz."

"Evet bizde de Miyoung benim için çok kısa kalıyor."

Bangchan sırayla ikimize baktı. Sonrasında da Minho ve Miyoung'u süzdü. En sonunda da omuz silkerek konuştu.

"Eşleri değiştirin o zaman." Onun bu sözüyle ben Hyunjin'e doğru giderken Miyoung da benim ardımda bıraktığım Minho oppaya doğru ilerliyordu. Yan yana gelince fısıldadım.

"Daha sonra teşekkür edebilirsin." O da bana göz kırpıp ilerlemeye devam etti.

Hyunjin ile o zaman kelimelere vurulmamış bir ortaklığa girmiştik bile aslında. Saç bakımı yaptığımız gün saatlerce konuşunca yakın bir arkadaş gibi olmuştuk onunla ve dans pratiği boyunca birbirimizle gülüşüp duruyorduk. O beni taşıyamadığında yerlere yatana kadar gülüyorduk. Bangchan bize bakıp duruyordu dans pratikleri boyunca ama bunun çok fazla gülüp dikkat dağıttığımız için olduğunu düşünüyordum. Hyunjin ise bana imalı bir şekilde bakıyordu. Bu çocuk cin miydi böyle her şeyi anlıyordu? Hyunjin ve Jimin'e dikkat etmeliydim. Kesinlikle ikisi de sinsi birer yılanlardı ve her şeyi anlıyorlardı.

Dans pratiğinin sonlarına doğru, el ele tutuşup zıt yönlere ritimle tekme attığımız bir yer vardı.

"Sakın bana tekme atma Hyunjin amel defterimi kapatırsın bak demedi deme. Ben daha çok gencim. Bak yapacak şeylerim var." Cümlemi biraz sesli söylemiş olmalıydım ki herkes cümleme kıkırdadı. Bangchan bile bu sefer gülerek bakmıştı. Hyunjin bana eğilerek fısıldadı.

"İlan-ı aşk yapmak gibi şeyler mi bu yapılacaklar listesi?" Dehşetle ona baktım.

"Ne diyorsun bebeğim buraya ses gelmiyor?"

"Bağırayım istersen?"

"Hele bir bağır da bak bakalım saçlarını mı yoluyorum yoksa bir sonraki harekette götüne tekmeyi mi basıyorum." Şimdi dehşetle bakma sırası ondaydı. Bangchan müziği başlatınca birbirimize yapmacık bir şekilde gülerek dansa başladık. Tekme hareketi bitince Hyunjin bacağını başımın üstünden geçirdi ve ben o sırada onun poposuyla göz göze geldim.

Chocolate Bar | bcHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin