Görevimiz Tehlike 2

134 10 2
                                    

Aynı gün Miyoung ve Minho:

Miyoung alarmın sesiyle uyandığında gözlerini kırpıştırdı. Bugün Luna ile sinemaya gideceklerdi. Alarmı kapatıp yatakta doğruldu. Bu sırada telefonunun yanında bir not gördü. Luna işi olduğu için erken çıktığını ve sinema salonunda buluşmalarını söyleyen bir not ile sinema biletinin tekini bırakmıştı. Miyoung ne işi var diye merak etse de onun işlerine akıl sır erdiremediği için düşünmeden tuvalete gitti.

Odasına geri döndüğünde dolabından uzun süredir giymediği bir şortu aldı üstüne de bir kazak geçirdi. Hava değişikti bu günlerde, bu yüzden kıyafetlerini bu şekilde dengelemeyi düşündü. Kıyafetlerini giydikten sonra hafif bir makyaj yapıp sinema bileti ve telefonunu çantasına atıp sessizce evden çıktı. Neyse ki karşı evden kimseye yakalanmadan çıkmıştı. Bu havada şort giydiği için onların çenelerini çekemezdi bugün. Bahçe kapısından çıkınca yürüyerek sinema salonuna ilerledi. Fakat biraz fazla oyalanmıştı sanırım çünkü film saatine az kalmıştı. Bu yüzden hızını arttırdı ve Luna'ya bu sırada mesaj yazdı. Geri cevap alamadan sinema salonuna gelmişti bile. Onun da gelmiş olduğunu düşünüp içeri daldı nefes nefese bir şekilde. Bir an durup nefesini düzenledikten sonra biletini çıkardı. Bu sırada, adını en çok duymak istediği sesten duymuştu. Kafasını kaldırdı ve karşısında Minho'yu gördü.

"Oppa?"

"Miyoung?"

İkisi de birbirine utangaç ama sorgulayan bakışlar atıyordu.

"Hangi filme geldin?" İlk soruyu Minho sormuştu. Miyoung bilete baktı.

"The Perfect Date. Sen?" Minho da biletine baktı.

"Ben de. Hangi koltuk?"

"44."

"45." Miyoung bir süre durdu sonra tekrar konuşmaya başladı. "Nasıl ya? Ben Luna ile gelecektim ve yanımdaki koltukta onun olması gerekiyordu."

"Ben de Hyunjin ile gelecektim, benim de yanımda onun olması gerek. Hatta gelmek üzere. Neyse çözeriz birazdan."

Yaklaşık 5 dakika bekledikten kimsenin gelmeyeceğini anlamışlardı. Minho elindeki mısırı ve içecekleri kaldırdı.

"Beraber izleyelim mi?" Utanıyordu sorarken ama aslında içten içe mutluydu. Yine de Hyunjin'in ağzına ıslak peçete sokacaktı ama bir yemek de ısmarlayabilirdi bu buluşma için.

Bu sırada Miyoung içinde Luna'ya kızıyordu ama kızma sebebi ona haber vermemesiydi. Eğer haber vermesiydi daha güzel giyinebilir ve daha cool davranabilirdi. Çok salak durumuna düşmüştü. Yine de ona teşekkür borçluydu bu buluşma için.

Filmin başlamasına dakikalar kala içeri giren MiMi yan yana oturmuştu. Minho Miyoung'un da içeceğini onun için açmıştı. Mısırı da Miyoung için kendi tutuyordu ikisinin de alabileceği bir konumda. Film başladığında ikisi de önce dikkatlerini filme verdiler fakat bir süre sonra birbirlerine kaçamak bakışlar atmaya başlamışlardı. Bazen birbirlerini yakalıyorlardı ama kimsenin umurunda değildi bu durum. Sadece utangaç gülücüklerle önlerine dönüyorlardı. Bir süre bu bakışmaları mısır alırken birbirlerine değen elleri takip etmeye başladı. Bir süre sonra Minho'nun heyecanına rağmen kasıtlı yaptığı temasları bunlar. Miyoung ise bunların kasıtlı olduğunu bilmeden eriyordu. İkisinin de kalpleri yerinden çıkacak gibiydi. Film araya girdiğinde ikisi de utangaç davranıyordu.

"Film güzel gibi değil mi oppa?"

"E-evet. Güzel gidiyor şimdilik."

"Sen normalde ne tarz filmler seversin?"

Chocolate Bar | bcHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin