Cindirella

146 13 0
                                    

Sabah Minho erkenden evden çıkmıştı. Diğerleri derse giderken, o planı hazırlamak için okulda çalıştıkları stüdyoyu ayarlayacaktı. Yanına aldığı birkaç eşya ile yola koyuldu. Bu sırada bu plan için dersini eken Hyunjin'i de bir alışveriş merkezine bırakmıştı elbise alması için. Tabii bunu karşılıksız yapmayan Hyunjin kallavi bir yemeği de kapmıştı. Minho kulübe duyuru yaptırmış bugün kimsenin gelmemesini sağlamıştı.

Minho okula gelir gelmez hemen konservatuara doğru ilerlemiş ve dans stüdyosuna yönelmişti. Hızlıca içer girdi ve yanında getirdiği temizlik malzemeleriyle önce yerleri temizlemişti. Sonrasında dağınık bir şekilde duran sandalyeleri toparlamış ve teker teker yan odadaki stüdyoya taşımıştı. Boş kalan stüdyoya geri döndüğünde önce soluklanıp belini esnetti ve her şeyin mükemmel olması için oda boşken bir kez daha yerleri sildi ve temizlik malzemelerini de yan stüdyoya götürdü.

Geri geldiğinde yanında getirdiği büyük siyah perdeleri pencerelere taktı ve loş bir ışık yarattı odada. Sadece bir pencereyi açık bırakmıştı. Bu da planın bir parçasıydı tabii ki. Perdeleri taktıktan sonra aynaları da hızlıca silmiş ve kendilerini görebileceği bir yansıma yaratmıştı. Daha sonra yolda gelirken kırtasiyeden altığı, gece parlayan yıldızların birazını aynaların kenarına birazını da merdiven yardımıyla tavana yapıştırmıştı. Perdeler sayesinde şimdi bile hafifçe parlayan yıldızlar gece daha da belirginleşecekti. Minho bunu düşününce kendi kendine gururla gülümsedi.

Geriye bir tek Chan'ın müzik çaları getirmesi ve Hyunjin'in elbiseyi getirmesi kalmıştı. Luna sabah Minho giderken gizlice Miyoung'un dans ayakkabılarını ona vermişti. Krem rengi alçak topuklu ayakkabıları odanın köşesine koyan Minho, hemen ardından Chan ve Hyunjin'e mesaj attı son durumları öğrenmek için. Chan fakülte önünde olduğunu söyleyince derin bir nefes almıştı. Mesajına cevap vermeyen Hyunjin'i aramak da Minho'nun son çaresi olmuştu. İkinci çalışta telefonu açan Hyunjin'in sesi telaşlıydı.

"Efendim? Seri ol!"

"Ne yaptın diyecektim."

"Ne yaptığımı boş ver şimdi! Yaptım bir şeyler ama elbiseye laf edersen alnını karışlarım! Şimdi Miyoung'a uygun bir şekle getirmeye çalışıyoruz elbiseyi. Büyük ihtimal yarım saate biter. Ardından taksiye atlar gelirim hemen. Yani toplamda 1- 1,5 saat içinde stüdyodayım. Sen not yazmayı unutma!"

"Lan! Not! Onu unuttum ben!"

"Biliyorum o yüzden hatırlattım ya zaten. Hadi beni oyalama da kıza yardım edeyim bitirelim hemen." Hyunjin telefonu Minho'nun suratına kapatmıştı. Minho hızla yan stüdyoya gidip eşyalarını karıştırmaya başladı. Çantasına attığı küçük kalpli not kağıdını ve kalemi aldı. Ne yazmasını gerektiğini düşünürken Chan stüdyoya gelmişti. Tam içeri girecekti ki Minho bağırdı.

"Her yeri sildim! Adım atma içeri!" Yerinden kalkıp Chan'a doğru ilerledi müzik çaları almak için.

"Rica ederim Minho! Evet çok zor oldu ama hallettim merak etme! Evet bence de beni böyle karşılaman mükemmel!"

"Kusura bakma Chan ya aşırı gerginim şu an. Ve senin ayakların pis."

"Benim ayaklarım pis değil, ayakkabılarım pis. Şimdi al bakalım bu müzik çaları ve biraz sakinleş." Chan, Minho'nun sırtını sıvazlayıp içeriye kısaca göz attı ve müzik çaları verip stüdyodan uzaklaştı. Minho aldığı müzik çaları hemen ayakkabıların karşısındaki duvara koydu. Ve yazmaya başlayamadığı notu yazmaya başladı.

'Cindirella'nın balosunu kaçırmamak için bu elbiseyi giyip son dansa yetiş! -M' notun yanına ufak bir kalp çizmeyi de ihmal etmedi Minho. Yazdığı not gülümsedi. Umarım Miyoung notun ve elbisenin ona olduğunu anlardı. Minho nota bakıp sırıtmaya devam ederken telefonu çaldı. Arayan Hyunjin'di.

Chocolate Bar | bcHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin