Coca Cola Reklamı

139 11 2
                                    

Hepsi eve vardıklarında bahçede masayı hazırlayan Felix ve Seungmin ile karşılaşmışlardı. Hyunjin ve Hyesu'yu el ele gören ikili küçük dillerini yutmak üzerelerdi. Neyse ki imdatlarına Hoseok yetişmişti. Sevgilisine sarılıp onu kendine getirmişti. Zavallı Seungmin ise kendi kendine atlatmıştı şokunu.

"Siz?" Seungmin işaret parmağıyla Hyunjin ve Hyesu'yu işaret etti. Gözü birleşmiş ellerindeydi. Hyesu gülerek kafasını salladı ama Seungmin'in gözü ellerinde olduğu için görmemişti.

"Evet doktorcuğum sevgiliyiz." Hyunjin keyifle söyle cümlesini. Seungmin kafası karışmış bir şekilde baktı onlara. Bu sefer gözlerine.

"Lan siz daha sabah kavgalı değil miydiniz? Ne ara sevgili oldunuz da mutluluğa adım attınız?"

"Seungmincim kavuşmuşlar işte. İstedikleri zaman anlatırlar bize. Zorlama çocukları." Hoseok gülerek konuştu.

"Siz de anlatmadınız zaten bize hemen. Herkes saklıyor. Ben de sevgilim olunca saklayacağım sizden." Seungmin dudak büzdü. Minho, Miyoung'un yanından ayrılıp ona doğru ilerledi.

"Oy benim minik köpeciğim üzülmüş mü? Biz söyledik ya şapşal bizi niye beğenmedin ki şimdi?"

"Sizinki çok belliydi. Şok etkisi yaratmadı. Ama onların öyle değildi. Ya bir sıkma yanaklarımı da konuşayım!"

"Konuşma diye sıkıyorum zaten bebeğim. Hadi asma suratını akşam herkes döker paçalarındaki incileri."

"Hadi siz oturun. Yemeği hazırlamışsınız zaten. Sofrayı da biz kuralım değil mi kızlar?" Luna hemen anne edasıyla olayı planlamıştı. Bu sırada mutfaktan önlüğü ile birlikte Seokjin çıktı.

"Bu kız var ya mükemmel bir anne olacak. Kıymetini bilin bu kızın." Seokjin elindeki maşa ile birlikte Luna'yı gösteriyordu. Luna kıkırdadı ona. Chan da hemen Luna'nın başını öptü.

"Değerini kesinlikle biliyoruz hyung, merak etme."

"Aferin." Seokjin tok bir sesle onu onaylayıp içeri geri girdi. Kızlar da peşinden. Önce hepsi ellerini yıkamış sonra da mutfağa girmişti. Onlar geldiğinde Seokjin de son eti ocağa koymuştu. Eti koyduktan sonra elini beline atmış ve mutfağa giren kızlara dönmüştü.

"Akşamın konusu sizin aşk hayatlarınız olacak biliyorsunuz değil mi?" Luna bilmişçe gülümsedi.

"İlk yarıda belki ama ikinci yarıda Jimin ve Jungkook'un getireceği yengelerimiz konuşulacak kesinlikle! Ve tabii ki Hoseok oppa ile Felix'i de unutmamak lazım. Ama üzülme oppa Eun unni ile sizi de konuşuruz biraz." Seokjin de ona bilmişcesine güldü.

"Konuşacaksınız merak etme. Ama bunu zorunda olduğunuz için yapmayacaksınız."

"Nasıl yani oppa?" Hyesu aklı karışmış ama bir o kadar da meraklı bir sesle sordu. Bu sırada arka odadan elinde bir kucak dolusu yastık ve battaniye ile Eun ve Yoona çıkmıştı. Seokjin onları görünce hemen tüm dikkatini ete verdi.

"Oppa bir şey desene!" Miyoung sabırsızca konuştu. Hyesu olayın Eun'dan gizli olduğunu anlayınca Miyoung'u dirseği ile dürttü susması için.

"Ne diyeceksin hayatım?" Eun Seokjin'e bir şey dendiğini ama Seokjin'in konuşmadığını görünce laf atmak istemişti.

"Kızlar yemeklerimin sırrını istiyor ama tabii ki vermeyeceğim bir tanem. Hepsi sana özel." Seokjin ona uzaktan öpücük attı. Eun da aynı şekilde karşılık verdi ve kıkırdayarak dışarı çıktı. Eun ve Yoona dışarı çıkınca Seokjin derin bir nefes aldı.

"Daha fazla ip uucu yok. Akşam görürsünüz." Seokjin konuşma sırasında pişen eti ocaktan aldı ve servis tabağına koydu.

"Gerisi sizde. Benim işim bitti. Gideyim de sevgilimi darlıyayım." Üstündeki önlüğü çıkarıp Luna'ya fırlattı ve bahçeye koşar adım çıktı. Kızlar onun bu haline kıkırdamış ve dışarı götürmek için tabakları hazırlamaya girişmişti.

Chocolate Bar | bcHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin