11

384 45 47
                                    

Merhabaaa! 👋🏼

Bir süre beklettim sizi, özür!! 😊

Buyurun o halde yeni bölüm...

Keyifli okumalar dilerim


🎹 Min YoonGi'nin Anlatımından;

Haesoo'nun sevgilim olduğu ilk sabahıma uyanmıştım. Ne güzel bir gündü bugün. 

Dar bir sokağa bakan penceremden beton grisi mahallemde, ormandaymışım gibi kuş cıvıltılarını duyabiliyordum. Apartmanımızın önünde ağaç olmamasına rağmen penceremin önünde toz pembe sakuralar uçuşuyormuş gibi görünüyordu gözüme. Tam bir aptal aşığa dönmüştüm sanırım.

Birazdan HaeSoo ile birlikte ilk kahvaltımızı yapacaktık. Erkenden kalkmış, yiyecek bir şeyler hazırlamak için önlüğümü takmış, mutfaktaydım.

HaeSoo'nun uykusu ağırdı, bu onunla en karakteristik ortak özelliğimizdi. Her yerde ve her koşulda uyuyabiliyordu, tıpkı benim gibi. 

HaeSoo'nun uyanabilmesi için hala en az yarım saate ihtiyacı vardı, biliyordum. Bu süre içinde de güzel bir kahvaltı hazırlayacak ona sürpriz yapacaktım.

*

Sadece kuş sütünün eksik olduğu kahvaltı masamız hazırdı. 

HaeSoo gözlerini ovuşturarak odasından çıktı. "Günaydın YoonGi!" Esniyordu bir de geniş geniş. Giydiği çiçekli geniş pijamasının paçaları yere değiyordu.

Onun bu rahat hallerine mi aşık olmuştum? Gülümsetiyordu beni her seferinde. 

"No no no! Günaydın oppa diyeceksin!" işaret parmağımı ona doğrultmuş sallıyordum.

Sabah mahmurluğunu atıp, söylediğimi kavrayınca gülmeye başladı. Hoplaya zıplaya yanıma gelip kollarını belime doladı ve yanağıma bir öpücük bıraktı. "Günaydın oppa!"

"Günaydın sevgilim. Acıkmadın mı? Hadi kahvaltı yapalım." Başıyla onaylamış ve masada yerini almıştı.

"Yalnız buna çok çabuk alışabilirim sevgilim. Hazır masaya oturmaya bayılırım." Evet, biliyordum HaeSoo'nun işle güçle, yemek yapmakla pek arasının olmadığını. Ama yapmak istediği zaman da mükemmele yakın yapıyordu. Öyle enteresan bir kişilikti.

"Bilmem mi? Tembellikte sınır tanımayan bir sevgilim var. Neyse ki HaeSoo; titiz, düzenli ve iyi yemek yapan bir erkek arkadaşın var!"  

Masanın karşısında oturan HaeSoo kıkırdıyordu, büzüştürdüğü dudaklarıyla öpücük atmıştı. Yaptığı sevimlilikler karşısında gülümsemekten kendimi alamıyordum. Çok tatlıydı bu kız...

Az sonra çalan kapı ile canım sıkıldı. İlk günümüzün ilk sabahında rahatsız edilmek kadar kötü başka bir şey daha olabilir miydi? Ah evet! Olabilirdi, gelenin Taehyung olma ihtimali canımı daha çok sıkabilirdi kesinlikle.

"Şimdilik ilişkimizden bizimkilere bahsetmeyelim HaeSoo, daha çok tazeyiz ve birinin bunu baltalamasını istemiyorum. Tamam mı güzelim." Başını aşağı yukarı sallayıp onay vermişti HaeSoo.

Yerimden kalkıp kapıya ilerledim. Kapıyı tedirginlikle açtığımda içeri bir anda dalan Jungkook olmuştu. 

"Hyung günaydın. Soso uyandı mı?" Cevap vermeme fırsat dahi vermeden salona kadar ilerlemişti. Tam da zamanında gelmişti. İyi halt etmişti! 

Arkadaş? ((Çingu?))Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin