11.Bölüm : Hoşcakal

54 7 4
                                    


____________________

Gördüğüm kişi karşısında şok olmuştum. Karşımda Oğuz duruyordu ! Elinde ağzına kadar dolu iki poşet ile beraber bana bakıyordu.

"Oğuz !" Dediğimde şaşkınlığımı gizleyememiştim.

"Selam Çilem ." Dedi içten bir sesle.

"Seni görmek ne güzel !" En içten  gülümsememle söylemiştim.

"Bende seni gördüğümde sevindim." Ayni şekilde karşılık vermişti.

O an fark ettim ki hâlâ kapıda konuşuyorduk.

"Ahh ! Kapıda kaldın geç içeriye." Derken kapıyı sonuna kadar açtım.

"Teşekkür ederim." Dedi ve içeriye geçti ben de arkasından gittim.

"Bu poşetleri nereye bırakacağım ?" Dedi poşetleri bana göstererek.

"Ne gerek vardı Oğuz ? Keşke zahmet etmeseydin." Dedim.

"Olur mu hiç öyle ? Elim boş gelemezdim." Dedi ve gülümsedi.

Çok güzel gülüyordu.

"Ben bunları mutfağa bırakacağım sende içeriye geç." Dedim elimle salonu gösterirken.

"Teşekkür ederim." Dedi ve salona ilerledi.

Elimdeki poşetleri mutfağa bıraktım ve yanlarına gittim.

Gittiğimde oyunu bırakmışlardı ve sohbet ediyorlardı.

Tek boş yer Oğuzun yanı olduğu için onun yanına oturdum ama oturduğuma pişman oldum.

"Allah ayırmasın çok yakışıyorsunuz" dedi Burak.

"Eee evlilik ne zaman ?" Diye devam etti Beril.

İkisini şuan boğabilirdim. "Ne diyorsunuz canlarım ?!" Dedim sinirliydim ama belli etmemeye çalışıyordum.

"Ne ? Siz madem hislerinizi birbirinize açıklayamıyorsunuz biz yardımcı oluyoruz." Dedi Burak.

"Yardım isteyen olmadı !" Dedim sinirle.

Oğuz bozulmuştu ama belli etmiyordu. Mert ve Egeye baktım. Mert bizi her an öldürebilirdi, Ege ise tepkisizdi bu duruma.

"Tamam kapatın konuyu yeter !" Dedim.

Herkes bir anda susmuştu. Ortam şuan biraz gergindi.

"Hadi film izleyelim." Dedi Deniz. Herkes onayladı.

"Ben birşeyler hazırlamaya gidiyorum siz o ara filmi açın." Dedim ve Mutfağa doğru yürümeye başladım.

Mutfağa gittim Oğuzun getirdiklerini poşetten çıkardım ve masaya dizidim. Patlamış mısır patlatacaktım. Bir tencere aldım içine yağ koydum ve tuzunu attım. Sonra mısırları içine koydum ve patlamalarını bekledim.

O sıra Cipsleri, çikolataları ve diğer abur cuburları hazırladım.

Ben bunları yaparken içeriye Oğuz girdi. "Yardım lazım mı ?" Dedi yanıma gelirken.

"Yok, ben hazırlıyorum" dedim.

"Olsun, bende yardım edeceğim" neden ısrar ediyordu ?

"Sağol Oğuz ama ben yapıyorum." Dedim ikna edici bakışla.

"Evet, şu an ne yapacağım miniğim ?" Kurtuluşum yoktu anlamıştım.

"Peki, o zaman sen şu tabakları al içeriye götür." Dedim tabakları ona uzatırken.

Yıldızlara Bak Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin