1.Bölüm : Yardım çığlıkları

205 17 3
                                    


S

abah 8.30'da uyandım.Odamın penceresinden giren güneş ışığı beni çok rahatsız ediyordu,dün gece olanlardan sonra aslında tüm gün uyurum,acım geçer diye düşünmüştüm ama olmadı. Her zaman ki gibi erken uyandım. Elime telefonumu aldım,dün gece telefonumu sessize almıştım o yüzden yazılanları görmemişim.

'32 arama 158 mesaj mı ?!' Bunlar delirmiş olmalı !

En son cevap vermek için mesajlar kısmına girerken Ege'den bir mesaj daha geldi.

'Çilem bak artık şu mesajlara deli etme beni !' Yazmıştı.

Hızlıca cevap verdim ' Dün gece çok erken yattım, çok mesaj gelmesin diye de telefonumu sessize almıştım. Özür dilerim.'

Yazıp gönderdim. 1 dakika bile geçmeden Ege yazdı. 'o şerefsiz gene seni dövdü dimi ? O adam Bir gün elimde kalacak haberi yok !' Yazmıştı.

Normal de ailemle çok sorun yaşardım ama bu ara ailemle daha fazla sorun yaşadığım için Ege ve Deniz benim için çok endişeleniyorlardı.

Hemen Egeye cevap verdim 'öyle birşey yok gerçekten inan bana' yazdım ve gönderdim.

'Sana inanmıyorum' yazmıştı. Bana !

Gerçi bende olsam bana inanmazdım göz göre göre yalan söylüyorum çocuk haklıydı.

"Özür diledim ya." yazdım yani sonuçta özür diledim affetmesi gerek. Öyle değil mi?

"Neyse bugün buluşuyoruz her şeyi anlatıyorsun yazık Deniz'de çok üzüldü. Ben ona haber vereyim 13.00 gibi buluşuruz' yazmış.

"Tamam" yazıp gönderdim.

Aşağı indiğimde Aysel abla kahvaltıyı hazırlıyordu. İçimden ona abla diyesim gelmiyordu sanki o benim annem gibiydi. Doğduğum günden beri yanımda,annem'den görmediğim anne şefkatini bana o gösteriyordu. Onunla çok yakındık. O olmasa ne yapardım bilmiyorum.

Aysel ablanın yanağına bir öpücük kondurup 'Günaydın' dedikten sonra yardım etmeye başladım.

'Ne gerek vardı kızım ben yapıyordum,sen yorulmasaydın' dedi. Sesi o kadar yorgun çıkmıştı ki onun o haline çok üzülmüştüm ona bu yardımdan biraz fazlasını yapmak istiyordum

'Bence sen elindekileri bırak bugün kahvaltıyı ben hazırlayacağım' dedim Aysel abla tam itiraz edecekken konuşmasına izin vermeden işe koyuldum ve masayı hazırladım.

İlk önce evin prensesi,bütün ailenin gözdesi Beril kalktı. 'Naber hizmetçi ?' Diye dalga geçti,sonra masaya oturdu. Ardından o Anne bile demek istemediğim kadın kalktı ve o şerefsiz. Hepimiz masaya oturduk ve ardından yemek yemeye başladık.

Yaklaşık 10 dakika sonra Deniz aradı. Bir aile kuralı olan 'masa'da yemek yenilirken telefonla bakılmaz' kuralına uymak zorundaydım.

Telefonu sessize aldım ama tekrar aradı babamın beni öldürmek isteyen bakışlarıyla karşılaştığımda anlık bir cearetle "Buna bakmam lazım"demiştim.

Yaptığımın karşılığını misliyle alacaktım bunu biliyordum. Babam'ın "Nereye kalkıyorsun ?!"diye bağırmasına şahit oldum.

O an çıkan sesinden korkmuştum ama o cesaret hâlâ gitmemişti."Bakmam lazım" dedim tekrardan.

O an her şey ışık hızında gelişmiş gibiydi. Babam sandalyesini yere düşürüp bir hışımla masa'dan kalktı, o korktuğum delici bakışlarıyla yanıma geldi ve yüzüme olabildiğince sert bir tokat attı.

"Baba !" Demeye kalmadan daha sert şeklide bir tane daha tokat attı.

Gözüm annemi aradı, sahi annem ben dövülürken ne yapıyordu. Ah, güzeller güzeli kızını odasına götürmekle meşguldü.

O an o kadar canım yandı ki anlatamam. Ama bu canımın acısı dayaktan değil annemin hâlâ diğer kızını korumasından.

'Bende senin kızınım beni burada öldüresiye dövüyor ama sen hala o şımarık kızına bakıyorsun.' Diye geçirdim içimden.

Ben bunları düşünürken babam beni daha çok dövüyordu. Eminim bu sefer tekrardan beni hastaneye kaldıracaklardı. Artık hiçbir şey hissetmiyordum babamın vurduğu yerler artık acımıyordu. O an sadece aklımda Birkaç şey vardı.

Bir kız telefona baktı diye öldüresiye dövülür müydü ?

Bir baba, kızını öldüresiye döver miydi ?

Bir anne, kızı öldüresiye dövülürken diğer kızını korur muydu?

Bir kardeş, bunlardan kaçar mıydı?

Çığlık atmak istiyordum. Bana yardım etmeleri için bağırmak istiyordum ama olmadı. Bunları düşündükten sonrası zaten karanlık....

---------

Gözlerimi açtığımda her zaman ki gibi hastane odasındaydım yanımda Ege ve Deniz vardı. Onlara baktım uyandığımı görünce sevinmişlerdi ikisi aynı anda "Çilem !" Diye seslenmişlerdi.

İkisinin yüzünde de mutluluk ve üzüntü bir arada bir ifade vardı.

"Bu sefer de ölmedim" dedim gülerek. Güldükten sonra yüzüm çok acımıştı, onun dışında da her yerim çok kötüydü.

ikisi birlikte '"yi misin ?"Diye sordu.

Bugün anlaşmışlar herhalde her kelimeyi birlikte söylüyorlar.

"Can parçalarım siz anlaştınız mı? Her kelimeyi birlikte söylüyorsunuz." Dedim gülerek ama ikisi de gülmedi.

Deniz söze atladı "Güzellik iyi misin ? Doğruyu söyle." dedi işaret parmağını sallayarak.

"Gerçekten iyiyim merak etmeyin" Egeye baktığımda çok sinirli duruyordu sanki o it adamı eline alsa bir kaşık suda boğardı 'yakışıklı sen ne somurtuyorsun ölmedim işte dua edin.'

Ege bu söylediğimden sonra daha çok sinirlenmişti "o şerefsizi öldüreceğim bu sefer benim kardeşime bunu yapmayacaktı !"

"Ege saçmalama her ailede olan birşey" Her ailede olduğunu sanmıyorum.

"Evet, her ailede böyle. Ne saçmalıyorsun sen ya ? Bizim ailelerimiz öyle mi ? her sabah her gece dövüyorlar mı bizi ? Saçmalama artık onları koruma!"

Söylediklerinde çok haklıydı sadece benim ailem böyleydi.Sadece her sabah her gece döven benim ailemdi. Sadece keyfi kaçık olduğunda,mutlu olduğunda,sinirlendiğinde,huzurlu olduğunda döven benim babamdı. Sürekli o şımarık kızını koruyan benim annemdi. Kendini birşey sanan benim kardeşimdi. İşte benim ailem buydu. Ve inanın hiçbir insan böyle bir aileyi hak etmezdi.

Ege'nin dediği şeyler içime işlemişti ve ne yazık ki haklıydı. Ne diyeceğimi bilemedim. Sadece sustum.

"Özür dilerim öyle demek istemedim" dedi Ege. Gözlerinde ki pişmanlığı görmüştüm, Ege bile isteye beni kıracak son kişiydi o yüzden dediklerine ne kadar içerlesemde uzatmadım.

"önemli değil" diye geçiştirdim.

"Sen benim kardeşim gibisin ve sana zarar gelince deliye dönüyorum" dedi Ege. O sırada hemen arkasından 'Deliye dönüyoruz' diye ekledi Deniz. Bu ikisi için ölürdüm ben.

-----------

Hastaneden çıkarıldım ama o eve gitmek istemiyordum o adamı görmek istemiyordum. O kadını ve o kızı da.

Ege arabayı kullanıyordu, ben ve Deniz arka koltukta oturuyorduk. Yolda giderken içimi kara bulutlar kaplıyordu. Yol boyunca konuşmadık eve çok yaklaşmıştık. Ama sanki bir şey olacak gibi hissediyordum.

Eve gitmeden önce birkaç kelime konuştuk sonra eve gitmek için yürümeye başladım eve gittikçe sanki daha kötü oluyordum. Eve vardım, anahtarı deliğe soktum ve kapıyı açtım.

Ve bir manzarayla karşılaştım.Kalbim çok hızlı atmaya başladı.Ellerim titriyordu.Konuşamadım,Hiçbir şey yapamadım.Sadece korktum,Hemde fazlasıyla...

-------------

İlk bölümü umarım beğenirsiniz ❤

Bölüm ile ilgili fikirlerinizi yazarsanız çok mutlu olurum 🥰

Oylamayı unutmayın 🤍

Yıldızlara Bak Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin