23|💃

2.8K 338 321
                                    

Keyifli okumalar 💋

"Yardım lazım mı, güzelim?" Lina başını iki yana sallayarak sevgilisine gülümsemişti.

"Gerek yok, Yoongi. Maria hanım şuan çok kötü durumdadır sanırım, atışmanızı istemiyorum. İkiniz de sinirleniyorsunuz." Yoongi Lina'nın ince düşüncesine hayran kalarak başını bir kez sallamıştı.

Zengin de olsan hayatta mutlu olamıyordun işte. Parayla satın alınan sahte mutluluklar bir zamana kadar idare ederdi insanı, fakat bir zamandan sonra o sahtelik perdesi kalkıyor ve her şey bir birine giriyordu.

Maria'da bu yaşına kadar pahalı hediyelerle kandırışmış, sahteliğe alıştırılmış küçük bir kızdı.

Yoongi Maria'nın yanında durmaktan ne kadar haz etmese de haline üzülüyordu.

Sonuçta kimse mutsuz olmayı hak etmiyordu. Hak etmiyordu etmesine fakat herkes hak ettiğini yaşamıyordu dünyada.

Dış kapıdan gelen sesle Yoongi başını kapıya çevirerek kimin geldiğine bakmıştı.

Bay Yuo gelmişti.

Yoongi Lina'nın hala gelmediğini fark ettiğinde yukarı, Mari'anın odasına çıkmıştı.

Sürekli Lina'ya bağırdığı için yanlız bırakmak istemiyordu ikisini. Maria bağırınca Lina ağzını açıp iki kelime edemiyordu ve Yoongi bu duruma çok sinirleniyordu.

Maria babasının geldiğini anladığında odasından çıkarak çalışma odasına girecek olan babasının yanına ilerledi.

"Baba, biraz konuşabilir miyiz?" Bay Yuo ilk önce sıkıca kızına sarılmıştı.

"Tabii ki konuşalım, ne konu hakkında?" ikisi çalışma odasına girdiğinde Yoongi ile Lina birbirlerine bakmışlardı.

İkisi de ne olacağını merak ediyordu.

"Umarım en kısa zamanda hallederler." Yoongi Lina'ya sarılarak dudaklarını iki yana germiş ve Maria'yı düşünmeye başlamıştı.

O sırada Maria babasıyla karşılıklı otururken gerilmeye başlamıştı.

"Sorun nedir bebeğim?" Maria uzatmaya gerek duymadan yutkunarak olaya giriş yaptı.

"Annem." hiç bir şeyden haberi olmayan Bay Yuo başını sallayarak önünde ki belgelerle ilgilenmeye devam etti.

"Bu aralar çok yoğun çalışıyor bir tanem." Maria kaşlarını çatarak aniden oturduğu yerde doğrulmuş ve ayağı kalkmıştı.

"Sorma çok yoğun. Bugün bir kafe'de ihale için kavga ettiniz adamla oturuyorlardı. Hani beni vuran, seni tehtid eden adamla." babasının hareketleri aniden durmuş ve duyduğu şeyi idrak etmeye çalışmıştı.

"Nasıl yani?" sakin kalmaya özen göstererek ayağı kalkmış ve dikkatle kızına bakmıştı.

Böyle bir şey beklemiyordu çünkü eşi ile araları gayet güzeldi ve birbirlerini çok seviyorlardı. Yani en azından o öyle sanıyordu.

"Basbayağı işte baba. Biz o'nu iş yapıyor biliyoruz ama o bizi aldatmakla meşgulümüş. Hm birde o adamın beni kaçırmasında ki en büyük pay anneminmiş." sinirle gülerek babasına bakmaya devam etmişti.

Bir anda bu kadar kötü şeyin üst üste gelmesi ağır gelmişti. Bu olanlara inanmak istemiyordu. Bir kabus gördüğünü ve birazdan uyanacağına inanmak istiyordu.

"Emin misin? Bu çok ciddi bir konu bebeğim." kız artık dayanamamış ve telefonunu çıkartarak ses kaydını açmıştı.

"Duydun mu?" adam yutkunamamıştı.

sassy ° mygHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin