Keyifli okumalar 🌸
"Kapıyı çalma adabın yok mu senin?" karşımda duran çıplak bedeni kısaca incelemiş ve kollarımı göğsümde birleştirmiştim.
"Ev benim olduğu için gerek duymuyorum." yapmacık gülümsememi yüzüme takınarak odada göz gezdirmiş ve sonunda bakışlarımı Yoongi'ye odaklamıştım.
"Ev senin, fakat bir süreliğine bu oda benim. Bir daha kapıyı çalıp 'gel' komutumu duymadan içeri girme." sakin kalmak adına derin bir nefes alıp verdim.
"Buna gerek kalacağını sanmıyorum, çabuk giyin dışarıda bekliyorum." cevap beklemeden odadan çıkarak duvara yaslandım.
Kısa süre içinde giyinerek odadan çıkmıştı Yoongi. Suratsızca bana bakıp "Ne var?" dediğinde bileğinden tutarak babamın çalışma odasına ilerlemiştim.
"Ne oluyor Maria?" Yoongi'yi öne doğru ittirerek kollarımı göğsümde birleştirdim.
"Ben bu korumayı istemiyorum." hızla ayağı kalkarak yanıma gelmişti. "Neden, ters bir şey mi yaptı sana?" başımı sallayarak camdan dışarı bakmaya başladım.
"İsteğin dışı sana mı dokundu, vurdu mu ne yaptı Maria?" şaşkınca babama bakıp gözlerimi belerttim.
"Vurmak mı? İsteğim dışı dokunmak..? Hayır tabii ki baba, yüzüme bile bakmıyor sanırım gay. Ve ayrıca bana falan vurmadı." dediğimde babam rahatlamışcasına bir nefes verip yerine oturmuştu tekrar.
"Sorun ne o zaman bebeğim?"
"Sözümü dinlemiyor, arabayı sürmesini istiyorum sürmüyor." babam kollarını masaya yaslayarak bana bakmıştı.
"Yoongi sadece senin koruman bebeğim, o'ndan ekstra bir şey isteyemezsin. Hem şoförün var senin?" kaşlarımı çatarak sinirle babama baktım.
"İyi de bu da çalışanımız, ben sür diyorsam sürecek."
"Maria, o sadece senin koruman. Bir yere gitmek istediğin zaman Yoongi yerine şoförüne söyle. O sadece senin yanında durup, sana göz kulak olacak." başımı bir kez sallayarak yutkundum.
"O zaman kovuyorum, böyle inatçı bir koruma istemiyorum ben." babam başını iki yana sallayarak dudaklarını ıslattı.
"Hayır hanımefendi, önemli bir nedenin olmadığı sürece Yoongi'yi kovamazsın." sinirle ayağımı yere vurarak odadan çıktım.
"Her şeyi babasına ispiyonlayan şımarık küçük bir çocuk gibisin, sorunlarını kendin halledemez misin?" alayla gülerek başını iki yana sallamış ve cevabımı beklemeden yanımdan ayrılmıştı Yoongi.
Bense sinir küpüne dönmek üzre odama ilerlemiştim.
Bu zamana kadar korumalarım 'önümde halı olun' desem oluyorlardı, ama bu inatçı keçi..
Babamın o'nu kovmamasına da ayrı sinir olmuştum, bu aralar çok fazla sinirleniyorum kaskatı kesilmiştim.
Masaja gitmeliydim.
Odama girerek dolabıma ilerledim. Kısa siyah şort ve siyah yarım atlet giyerek üzerime bol kot ceketimi aldım.
Kenardan çantamı alarak odamdan çıkıp aşağı indim. Mutfağa girerek hizmetçilerin birinden bir bardak su istemiştim.
"Sabah pek bir şey yiyemiştin Yoongi, bunu al yersin müsait olduğunda." duyduğum sesle başımı yeni gelen hizmetçi ve Yoongi'ye çevirmiştim.
Ne ara bu kadar samimi olmuşlardı..?
"Teşekkürler, Lina." bak sen şu inatçı keçiye, işine gelince nasıl nazik birine dönüşüyor.