Keyifli okumalar 🌸
"Liz, bir erkeğin bana dokunması için ne yapmam gerekiyor?" Liz anlamazca bana bakarak kaşalarını havalandırmıştı.
"Neden ki?" omuz silktim.
"Öyle işte, merak ediyorum." telefonunu kenarı bırakarak kollarını masaya yaslamıştı.
"Yani senin ışık yaktığın biri zaten sana dokunur, ama seninle ilgilenmeyen birinin dokunmasını istiyorsan.. İlk önce senin ona dokunman lazım." 'hm'layarak dudaklarımı büzmüştüm.
"Nasıl bir dokunuş?" Liz kenardan telefonunu alarak bir şeyler yapmaya başladı. "Sana bir link attım, onu izle." başımı sallayıp telefonumu alacakken Liz hızla beni durdurmuştu.
"Burada izleyemezsin Maria, ne yapıyorsun?!" sessizce bağırdığında kaşlarımı havalandırmıştım.
"Niye?"
"Aşkım ayıplı bir şey." derin bir nefes verip başımı salladım. "Peki." Liz merakla bana bakıp sırıtmıştı.
"Kimin sana dokunmasını istiyorsun?" yutkunarak bakışlarımı kaçırdım.
Yoongi'nin olduğunu söylesem kesinlikle dalga geçecekti, o yüzden söylememeye karar vermiştim.
"Aşkım kostümünü aldın mı sen?" Liz suratını asarak başını yavaşça iki yana salladı.
"Hayır, sanki ev yapıyorlar bir türlü hazırlayamadılar kıyafeti." haline gülerek başımı iki yana salladım, o sırada gözüm bize doğru gelen Yoongi'ye takılmıştı.
Bir ara deliğe düştü sanmıştım.
"Yarın almaya gideriz o zaman, şimdi eve gitmem lazım." masadan kalkarak Liz'e öpücük atmıştım.
"Brian gelecekti aşkım, sen git ben onunla buluşacağım." başımı sallayıp Liz'e el sallayarak kafeden çıkmıştım.
Mağazaların olduğu caddede yürümeye başlamıştım, biraz yürüyüşten sonra taksiye binecektim.
Şoför yine izin almıştı ve araba sürmek istemiyordum. Bu sinir herifle de uğraşmak yerine taksiye binmiştim.
Yürümeye devam ederken geçtiğim vitrinde bir elbise görmüş ve geri adım atarak vitrine yaklaşmıştım.
Çok güzeldi!
İçeri girerek hızla vitrinde ki elbiseye ilerledim. Fakat omzumdan itilmemle yan tarafa doğru sendelemiştim.
Yanımdan geçen kadın benim beğendiğim elbiseye elini attığında kaşlarımı çatmış ve hızla elbiseye ilerlemiştim.
"İlk önce ben gördüm! Bakar mısınız, bunu alıyorum!" kadın kaşlarının çatarak bana bakmıştı.
"İlk önce ben elimi attım, bakar mısınız, bunu ben alıyorum!" alayla gülerek başımı sağa eğdim.
"Hadi ordan! Beni itmeseydin ilk ben gelecektim." kadın elbiseyi mankenin üzerinden çıkartarak eline aldığında, kaşlarımı çatıp elbiseye uzandım.
"Ver şunu bana." ben elbiseyi kendime çektikçe, kadın da kendine çekiyordu.
"Yardımcı olayım efendim?" satış elemanına bakarak alayla güldüm.
"Ay şükür gelebildiniz! Şu kadına söyleyin elbiseyi bıraksın." satış elemanı karşımda ki kadına bakarak yutkunmuştu.
"Uf çok uzadı, ver şunu." elbiseyi hızla kendime çektiğimde 'çart' sesi gelmişti. "Ne yaptın?!" kadın bana bağırdığında yırtılan elbiseyi yüzüne fırlatmıştım.