《6》

150 8 8
                                    

     2026     

Sabahın 7'sinde çalan alarmını homurdanarak kapatan Claire, ruhsuz bir biçimde yatağından kalktı ve eliyle yüzünü yıkadı. Elini ve yüzünü kuruladıktan sonra dolaba yöneldi ve dolaptaki eşofmanı görünce sırttı, hemen ardından gözleri doldu ama ağlamadı. 

Hiç düşünmeden eşofmanı aldı ve tuvalete girip eşofmanı giydi. Eşofmanı görünce aklına Vanessa gelmişti. Belki de bu yüzden eşofman giymişti.

Siyaha dönük koyu kahverengi saçlarını sıkı bir atkuyruğu yaptıktan sonra Nicole'u uyandırdı, Nicole'un hazırlanmasını beklemeden odadan çıktı ve Laura'yı uyandırmaya gitti.

Laura çok derin uyuduğundan kapı sesini duyma olasılığı oldukça düşüktü. Bu yüzden Laura ona Vanessa'nın anahtarını vermişti, ne de olsa Vanessa muhtemelen geri gelmeyecekti. Yine de buna inanmak ve alışmak istemiyordu.

Ruhsuz bir şekilde odaya girdi ve Laura'nın yanına gitti. Uyanması için onu sarstı ve tabii ki uyanmadı. Nasıl uyandıracağını düşünürken aklına ilk gelen şeyi hiç düşünmeden yaptı. Laura'nın saçlarını tutup çekmeye başladı, birkaç saniye sonra Laura çığlık atarak uyandı.

"Vanessa, bırak saçlarımı!"

Laura bunu dediği anda Claire'ın o ruhsuz hali gitmiş, yine o duygusal hali gelmişti, Laura'nın saçını yavaşça bıraktı.

"Ben, Vanessa değilim."

Claire bunu söylerken sesi titremişti ama hemen boğazını temizleyip kendini toparladı. Laura ona baktığında Vanessa'nın geri gelemeyeceğini hatırladı ve gözleri doldu.

"Keşke gerçekten o olsaydı."

"Yapma. Kimseye bir şey belli etmememiz gerektiğini biliyorsundur umarım? Müdürün odasını dinlediğimiz anlaşılırsa okuldan atılırız. Bunun büyük bir suç olduğunu ikimiz de biliyoruz. Şimdi, ağlama, Vanessa bizim güçlü olmamızı isterdi ve öyle olacağız. Derse şişmiş gözlerle girersen hocalara yapacak açıklama bulamazsın."

Laura sadece sessizce başını salladı. Claire böyle durumlarda Laura'ya peş peşe motive edici sözler söylerdi, bir koçun atleti motive etmesi gibi.

Onun yatağının kenarına oturdu, omuzlarından tutup Laura'nın açık mavi gözlerinin içine baktı.

"Laura, biliyorum senin için çok zor ama şimdi güçlü olmak zorundasın. Müdür yalan açıklamasını yapana kadar hiçbir şeyden haberimiz yokmuş gibi davranmalıyız. Duygusal bir karakterin olsa da aslında sen çok güçlü bir kızsın. Sen neleri atlattın, bunu da atlatırsın. Belki kolay olmayacak ama ben sana inanıyorum, sen de kendine inan. Ve ne olursa olsun yanında olacağımı asla unutma."

Laura yine başını salladı ama şimdi kendini biraz daha iyi hissediyordu. Yine de ağlamak için kendini zor tuttuğu gözlerinden belliydi. 

Laura ve Vanessa'nın her ne kadar bazı farklılıkları olsa da kardeş gibiydiler, Claire onların aralarına sonradan katılmıştı ve onların bu bağlarını kıskanmak yerine takdir ederdi. Çünkü onu dışlamadıklarını çok iyi biliyordu ve hiçbir zaman onların yanında böyle hissetmemişti.

Laura kendini tutamadı ve gözlerinden bir yaş düştü.

"Ağlama güzelim benim."

Onu kendine çekip sarıldı, Laura da başını onun omzuna gömdü, Claire da ağlamamaya çalışıyordu, Laura'nın sırtını sıvazladı ama kendisi de ağlamaya başlayınca bu işin çıkmaza gireceğini anladı ve geri çekildi.

"Gel bir yüzümüzü yıkayalım, sonra ne giyeceğini seçelim. Sonra da kahvaltıya ineriz."

"Tamam."

SENE: 2476**yeniden yazılıyor**Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin