Herkese merhaba~
Kurban bayramınız kutlu olsun, şeker gibi tatlı bir bayram geçirmeniz dileğiyle 🍬🍬
**
"Joseon'dan, hiç dönmemek üzere gitmeni istiyorum" Joseon'un tahta geçecek yeni kralı, birinci Prens Seok Jin'in keyifle söyledikleri Prenses Chae Young'un kafasının içinde yankı yapmıştı.
Prens Seok Jin, Prens eşi Jungkook'un canını bağışlayabilmek için gitmesini istiyordu. Ama nereye?
Tahta giden yolun tüm büyük engellerini tek tek yok eden Prens Seok Jin için geriye sadece, Goryeo Veliaht Prensi Jae Hyun'a verdiği sözü tutmak kalmıştı.
Ardından yıllardır hayal ettiği tahta oturacak ve Joseon'u yönetecekti. Küçük yaştan beri hor görüldüğü bu topraklar ona aitti artık. İstediğini yapabilirdi, onu engelleyebilecek kimse kalmamıştı.
Oturduğu yerden sırtını dikleştirdi. Giydiği kan kırmızısı hanbokun içinde kendisini iki kat daha fazla özgüvenli hissediyordu. Yüzüklerle kaplı olan parmaklarını çenesindeki sakala götürerek sıvazladı.
Ülkede yaşayan herkesin avucunun içinde olacağını düşündükçe göğsü kabarıyor ve kendisiyle gurur duyuyordu.
"Jungkook ile yaptığın evliliğin ardından saraya Goryeo'dan bir casus sızdı. Belgelerdeki uyuşmazlıktan yola çıkarak casusu buldum. Peki sen casusu kimin gönderdiğini biliyor musun? Kesinlikle çok şaşıracaksın! " alaylı sesine rağmen anlattıkları Prenses Chae Young'un dikkatini çekmişti.
Yanaklarından tek tek süzülen gözyaşlarını umursamadan Prens Seok Jin'in konuşmasına devam etmesini bekledi.
Bunu fark eden Prens Seok Jin ise keyifle dudaklarını araladı."Bendeki de soru, tabii ki seninle evlenmek isteyen Goryeo Veliaht Prensi Jae Hyun'un, Joseon Sarayı'na casus gönderdiğini ve Jungkook'u öldürme planları kurduğunu bilmiyordun Chae Young. Öyle değil mi?"
Prenses Chae Young duyduklarının ağırlığıyla bir kaç adım sendeleyerek arkasındaki kolona tutundu.
"S-sen ne de-dediğinin farkında mısın?" Seok Jin' in sırıtışı büyüdü. İçinde olduğu durum mutluluğuna mutluluk katıyordu. Anlatacaklarından sonra Chae Young hayatından tamamen çıkacaktı. Böylece yolundaki engeller tamamiyle kalkacaktı.
"Woojin'i hatırlıyorsun değil mi?" Chae Young duyduğu isimle kaşlarını çattı. Başını hafifçe aşağı yukarı sallarken Seok Jin kıkırdadı. Bakan Byul'ün oğlunun bu durumla nasıl bir bağlantısı olabilir diye düşündü.
O an son zamanlarda Woojin'in Seok Jin'in dibinden ayrılmadığı aklına geldi.
"Woojin'i saraya gönderen kişinin Jae Hyun olduğunu biliyor muydun? Doğruyu söylemek gerekirse, bunu öğrendiğimde çok şaşırmıştım. Jae Hyun düşündüğümden de zeki çıkmıştı." Seokjin keyifle iç çekerek sırtını dikleştirdi ve Chae Young'ta deprem etkisi bırakan konuşmasına devam etti.
Ayların acısını çıkarmanın büyük hazzı vardı üzerinde.
"Biliyorsun, Joseon'a geldiğin zaman askerlerini gönderip yolunu kesme planı vasattı. Woojin'in anlattığına göre, Jae Hyun seni getirmeden geri dönen askerleri türlü işkenceler çektirerek öldürmüş..." bu söylediğine üzülmüş gibi iç çekerek dudaklarını büzdü Seok Jin.
"Silla'nın ihanetinin Goryeo'yu ne kadar kızdırdığının farkındasın, değil mi Chae Young? Hepsinin tek sorumlusu sensin..." dedikten sonra duyduklarının şokuyla yere düşen bedene küçümseyici bir bakış attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kingdom of joseon, rsk
FanfictionSilla Prensesi Chae Young, Joseon Prensi Jungkook ile her iki ülkenin güvenliği adına politik bir evlilik gerçekleştirir. [Chaeyoung & Jungkook] 22.02.2020-