~29~

4.2K 538 363
                                    


Herkese 👋
Hepinize iyi okumalar diliyorum çiçeklerim 🌸 💖

(sınır 240 oy+240 yorum)

❇ ❇ ❇

(Jungkook)

"Prens'im size yiyecek bir şeyler getirdim."

Ji Young yanında saray çalışanıyla içeri girdiğinde başımla onaylayıp çıkması için işaret verdim. Reverans gösterip odadan çıkacakken son anda aklıma gelen şey ile ona seslendim.

"Ji Young!" Ellerini önünde birleştirip başını eğdi. Duraksayıp bana döndü.

"Buyurun efendim?"

"Dün ki kız konuştu mu?" Ayağa kalkıp konuştuğumda çalışan yemeğimi bırakıp hızla odadan çıktı.

"Hiçbir şey bilmediğini söylüyor, lakin çok şüpheli hareketler sergiliyor efendim."
Kaşlarımı çatıp başımı salladım. Olaya benim el atmam gerekiyordu demek.

"Çıkabilirsin." Tekrar reverans gösterdiğinde odamın kapısı açılmış ve Taehyung ağabeyim içeri girmişti. Ji Young aynı şekilde ona da reverans gösterdikten sonra odadan çıktı.

" Aslan kardeşim bugün nasıl?" Taehyung ağabeyim kolunu omuzuma atarak neşeyle konuştuğunda dik dik suratına baktım. Yüzünü buruşturup parmakları yardımıyla dudaklarımı iki yana gerdi.

"Ha şöyle! Yüzün biraz gülsün Jungkook."

Ona cevap olarak gözlerimi devirdiğimde onaylamaz bakışlar attı.

"Ben senin büyüğünüm. Bana göz deviremezsin, Jungkook!" Sahte bir sinirle işaret parmağını bana salladığında istemsizce gülümsedim.

Küçük bir çocuk gibiydi.

Güldüğümü görünce aynı şekilde bana da karşılık verdi.

"Dünden beri bir şey yememişsin, Jisoo noona söyledi." Kaşlarımı çattım.

"Veliaht Prenses'e 'noona' mı diyorsun ağabey?"

Meyve tabağındaki kirazı ağzına atıp bana döndü. Elini boşver dercesine sallamayı da unutmamıştı.

"O şuan burada değil, beni duyamaz. Neyse ne sana yemek yedirmeye geldim ben buraya."

"Aç değilim." Kendimi mindere attığımda çatık kaşlarıyla tam karşıma oturdu.

"Jisoo noona eğer yemeğini yemezsen Prenses Chae Young'u göremeyeceğini söyledi." Dedikten sonra masadaki tepsiyi önüme itti.

Başımı geriye atarak derin bir nefes aldım. Veliaht Prenses Jisoo dediğini yapardı, onu tanıyordum.

Yemek çubuklarını elime aldığımda Taehyung ağabeyimin kıkırtısı kulaklarıma doldu. Başımı kaldırıp ona baktığımda omuz silkip kollarını göğsünde bağladı. Onu umursamayarak yemeğimi yemeye başladım.

Yiyebildiğim kadarıyla yemeğimi yediğimde odayı bir sessizlik kaplamıştı. Taehyung ağabeyimin bakışlarını üzerimde hissettiğimde refleks olarak ona baktım ve göz göze gelmiştik.

"Prenses Chae Young'u seviyorsun." Gözlerimin içine bakarak konuştuğunda yutkundum. Cevap vermediğimde gülümseyip göğsünde bağladığı kollarını çözdü.

"Ona, benim Yoo Ahn'a baktığım gibi bakıyorsun, Jungkook. Aramızda gerçek ağabey-kardeş ilişkisi olmasa da aşık olduğunu anlamayacak kadar aptal değilim." Yutkunup bakışlarımı ondan çektim.

kingdom of joseon, rskHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin