Sertçe hapşurdu yeşilli oğlan, uzandığı koltuğa iyice gömülmüş ve üstünde ki yorganı hafif çekmişti.
Sonbahar tüm gücü ile bastırıyor ve Yeşillinin hasta olmasına sebep olmuştu. Annesinin kendisini beş defa aramasına her seferinde "İyiyim" diye cevap vermekten yorulmuş bir şekilde daha çok sokuldu uzandığı koltuğa.
O kadar hasta hissediyordu ki sabahtan beri bir bardak su almaya bile kalkamamıştı oysaki o kadar çok susuyordu ki.
Üstelik bugün Katsuki ile buluşmak ve ona teşekkür etmek adına bir şeyler yapmak istiyordu fakat tek yapabildiği sarışına "Üzgünüm, hastayım." Demek olabildi.
Yeşil gözleri ağlayacak şekilde dolmuş ve somurtmuşu, kafasını yastığa sokup bağırdı yeşilli.
"Bu adil değil! Değil! Değil! Ühü-üü... Katsuki ile buluşmak istiyorğum!!"
Bağırmaya devam etmek isterdi fakat çalınan kapı ile utanarak dikleşmiş ve battaniye ile tüm vücudunu sararak kapıya doğru zorlukla gitti.
Kapıyı açtığında ise sarışını görmesi ile gözleri şaşkınlıkla açıldı.
"K-Kacchan!"
Katsuki ise çocuğu gördüğünde hafif kızararak, elindeki tavuk suyu çorbasını kaldırarak kocaman gülümsedi.
"Hasta olduğunu söylemiştin!"
İzuku utanarak tuttuğu battaniyeyi sıkmış ve sarışının içeriye girmesi için köşeye çekilmişti.
"A-ama ya sende hasta olursan?"
"Dayanıklıyımdır ben, hem hasta olacaksam senin tarafından olmak isterim."
Katsuki içeriye doğru gittiğinde içeriyi incelemeye başlamış ve çorbayı içirmek için bir kaşık aramaya koyulmuştu, İzuku ise ona kızarak tekrar koltukta yerini aldı.
"O nasıl laf öyle!? Hiçbir şekilde hasta olmanı istemiyorum..."
"Yaa! Sevindim, bende senin hasta olmanı istemediğim için geldim ya."
İzuku duyduğu ile kulaklarına kadar kızarmıştı, Katsuki ise çocuğun ateşi olduğunu düşünerek hızla yanına geldi.
"Kıpkırmızı oldun! İ-iyi misin?"
İzuku bir kaç parça bir şey söylemek adına ağzını açmıştı fakat... Katsuki çocuğun saçını geriye itip alnını onun alnına yaslamıştı, ateşini ölçmek adına.
Geri çekildiğinde ikisi de utanarak kafasını başka yöne çevirmişti.
"Ga-galiba ateşin yok, sa-sana biraz çorba ısıtayım."
"O-olur teşekkürler."
Katsuki içindeki hisleri bastırarak çorbayı ısıtmaya başlamış ve hızla amacına dönmeyi kafaya koyarak evi incelemeye başlamıştı. Evi güzelce inceleyip kafasında evin planını kuruyordu, İzuku'nun eviydi sonuçta... Yeşilli'nin evi... O kokan, onun olan ve dokunduğu her şey...
Katsuki kafasında ki düşünceleri dağıtamıyordu, konu yeşili olunca zaten savunmasız oluyordu... Çorbanın fokurdama sesi ile kendine gelip altını kapatmış ve kaseye döküp daha önceden koyduğu kaşığı da alarak tekrar İzuku'nun yanına döndü.
İzuku hâlâ utanıyor ve sarışının yüzüne bakamıyordu, Katsuki ise İzuku'dan bulabildiği her saniye gözünü bile ayırmıyordu.
Koltuğun yanına bir sandalye çekerek, çorbayı eline aldı ve bir kaşık alarak üflemeye başladı. İzuku ise sarışını izliyordu ve bir anda telaşlandı.
"Ke-kendim yiyebilirim!"
"Deme öyle, her tarafın titriyor bırak yardım edeyim."
İzuku sesi kıstı ve çorbaya üfleyen sarışını izlemeye başladı, oldukça yakışıklı buluyordu Katsuki'yi. Katsuki kendisi için... Yakışıklı, nazik, sevecen, eğlenceli bir tipti... Ardından ağzına doğru getirilen kaşık ile düşüncelerinden kurtulmuş ve bir kapım almıştı.
"Mhm! Lezzetli!"
İzuku uzun zamandır el yapımı yemediği çorba ile gülümseyerek, kıkırdamıştı.
Katsuki ise zaten hızlı atan kalbinin yerinden çıkacağını hissetti ve tebessüm etti, yeşilli için yaptığı çorbayı beğenmesi... Katsuki ömür boyu çorba yapmak istedi.Ardından hoş bir sohbet konusu açılarak konuşma devam etmiş ve İzuku konuşmaya daldığından çorbayı ne ara yediğinin farkına varamamıştı zaten Katsuki kendisi konuşurken onun sustuğu vakit onun ağzına anında bir kaşık çorba sokuyordu.
Katsuki tabağı ve kaşığı kaldırarak etrafa bakmaya devam etti, her yer derli topluydu.
"Neden yatağında uyumuyorsun?"
"O-oh, yürümeye üşendim..."
"Ne!? Ciddi misin!? Tanrım..."
Katsuki gülerek çocuğun yanına gelmişti, aşırı heyecanlıydı çünkü çocuğun vücudunu kavrayacak olması... İzuku ise sessizce Katsuki'yi inceliyor ve ne yapacağını merak ediyorken birden havaya kalktı.
"Ka-katsuki!"
"Doğruca yatağa! Burda rahat edemezsin."
Katsuki çocuğu kucağına almış ve çocuğun kalp atışlarını duymaması için dua ediyorken yeşilli'nin de hızlı atan kalbini işitmişti... İzuku ise panikten ne duyuyor ne de işitiyordu, uyanmıştı.
"Koridordan sa-sağda ki oda... "
Katsuki dediği gibi odaya doğru gidiyorken İzuku beyninde parti veriyordu. "T-tanrım! Hiç zorluk çekmeden beni kaldırdı... Ne kadar kası var böyle!? Nesin sen Tanrı tarafından gönderilen bir koruyucu felan mı?!?" Düşündükleri ile şalterleri atmıştı İzuku'nun.
Katsuki ise odaya girerek çocuğu yatağa yatırmış ve üzerini güzelce örtmüştü, İzuku için bir kaç kıyafet çıkaracak iken telefonuna gelen mesaj ile irkildi. Bu oydu.
"İzninle İzuku, hemen geleceğim."
İzuku ise kafası ile onun dediğini onaylamış ve sarışın yerine tekrar zorlukla kalkıp kendine kıyafet bakmaya başlamıştı.
Katsuki ise büyük bir gülümseme ile gelen mesajı açtı.
________________________
Yorum gelmeyince yb atasım gelmiyor ="( keşke yorum atsa millet... Ben mi kötü yazıyorum acaba bir sıkıntım varsa söyleyin ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐜𝐚𝐫𝐚𝐦𝐞𝐥 𝐬𝐦𝐞𝐥𝐥𝐢𝐧𝐠 𝐤𝐢𝐥𝐥𝐞𝐫 | ᵇᵃᵏᵘᵈᵉᵏᵘ
FanfictionUyarı! = Yandere/Toxic Katsuki _________ "Aşk için neleri göze alabilirsiniz?" _________ Tüm hakları Katsuki'nin odasında saklıdır. 🔪# 1 - Bakugokatsuki 🔪# 1 - Midoriyaizuku 🔪# 1 - Kaminaridenki 🔪# 1 - Dekubaku 🔪# 1 - Kacchan 🔪# 9 - Yandere 🔪...