- 11 -

2K 236 213
                                    


Shouto korku ile açtı gözlerini, başı öylesine şiddetli ağrıyordu ki resmen kafasının yarıldığını düşünecekti... Ardından hızlıca etrafını süzdü oğlan, hareket etmeye çalıştığında ise hissettiği sıkı halatlar.

Nefes darlığı yaşamaya başlamış ve korku ile ne yapacağını düşünüp durmaya başlamıştı lakin bunların hepsi boş bir çabadan başka bir şey değildi, Shouto kaçırılmıştı... Kafası karışıp duruyordu, biri neden onu kaçırasın ki..?

Yutkundu ve toparlanmaya çalışarak etrafı daha dikkatli incelemeye başladı. Duyduğu ses, bir su sesi bu... daha doğrusu deniz. İçinde bulunduğu depoda ki tuz kokusu bunu açıklıyordu, deniz kenarında terk edilmiş bir fabrika deposuydu bura.

Bileklerinden sertçe bir demir direğe bağlanmış ve kurtulmak için çırpınmaya çalışmıştı fakat işe yaramayacağı belliydi, halat çok sıkıydı. Ayakları ise demir bir ağırlığa bağlı idi, korkutucu buldu... Neden buradaydı? Kim onu kaçırmıştı?

Ardından elleri ile alkışlayarak Shouto'ya doğru gelen kapşonlu adam, ağzında ki sigaranın kokusu ağır bir şekilde dağılmış ve Shouto'nun burnuna kadar gelmişti. Tütün kokusu o kadar ağırdı ki daha sonradan bunun pro olduğunu fark etti Shouto, neden bu kadar ağır koktuğu anlaşılmıştı.

Shouto sinirle sordu.

"Kimsin sen!?"

Katil ağzından aldığı prosunu eline alarak beyaz, kırmızı saçlı çocuğun yakınına geldi ve bir anda bağırdı.

"!"

Shouto irkilerek geri çekilmiş ve titremişti, korkutucu olmasının sebebi birden bağırmasıydı.

"Ç-çıkar beni burdan."

Katil gülmüş ve bitmek üzere olan prosunu gencin açık tenine söndürmek adına sertçe sürtmüştü, bu acı ile bağırdı Shouto.

Katil kapşonlunun şapkasını geriye doğru atarak mor saçlarını ortaya koymuş ve kocaman korkunç bir sırıtma, zevk ile melez çocuğu izlemeye başlamıştı

"Ah, ahh... Yazık daha bu kadar acıya bile dayanamıyorsun... Üstelik daha tanışacaktık biz!"

Ardından gülerek mor saçlarını geriye attığında Shouto, dolmuş gözleri ile sinirle bakıyordu Katile.

"Çıkar beni dedim lanet olasıca!"

"Aynen, aynen. Zaten Katiller de kaçırdıkları insanları "Cıkır bini birdin" dediğinde direk kurbanını salar. Aptal, aptal konuşma velet."

"Kahretsin!? Beni neden öldürmek isteyesin ki!?"

"Sesin biraz fazla çıkmıyor mu? Sakinleş."

Ve tekrar bir pro yaktı, Shouto korku ile izledi kalın proyu.

"Adın ne senin çocuk?"

"S-shouto."

"Tüh, ölecek olman ne yazık. Böyle yakışıklı bir suratın varken bir sürü kız ile coşabilirdin."

"Beni neden kaçırdın?"

"Sana soru sorma hakkı vermedim."

Prosundan derin bir nefes verdikten sonra belinde ki büyük kasap bıçağını çıkarmış ve kocaman gülümsemişti melez çocuğa.

"Benim adım Shinsou, tanıştığımıza sevindim!"

Ardından shouto korku ile bağırmaya başladığında Shinsou çocuğun ağzını zorla açarak sertçe dilini tuttu ve kesti. Zevk veriyordu bu ona, sonuçta işini mutlulukla yapıyordu.

Shouto acıdan ağlıyor ve ağzından akan kanları hissediyordu. Shinsou ise o hâlâ canlıyken yapmak istediği işkencesini yapacaktı.

Çocuğun t-shirt'ünü sıyırarak, bıçağı göğsüne doğru getirmiş ve yavaşça aşağı doğru sürtmüştü. Shouto korkudan dona kalmış, hayatında hiç olmadığı kadar ağlıyordu... Artık çığlık atacak sesi bile yoktu.

Shinsou kahkahalar atarken çocuğun karnına bıçak ile "Sürtük" yazıyor ve bu çocuğun olmayan sesi ile çığlık atmaya çalışmasına sebep oluyordu.

Shinsou gülümseyerek ayağa kalktı ve Melez çocuğun o şekilde bir resmini çekerek kendisine iş verene o fotoğrafı attı.

Ardından ise büyük bir zevkle gülerek melez çocuğu deşmeye devam etti.

________________________

Katsuki ise büyük bir gülümseme ile gelen mesajı açtı.

Gördüğü bu görüntü kendisine öyle bir huzur verdi ki... Artık İzuku'yu üzecek biri yoktu... Artık İzuku tamamen kendisine ait olabilirdi...

Sevincine yenik düşmemek adına Katile bir mesaj daha attı "Kanıt bırakmamaya dikkat et." Katil ise sadece görüldü atmış ve bu sinirini bozmuştu.

Telefonu cebine atarak İzuku'yu daha fazla bekletmemek adına odaya doğru gitmeye başlamıştı, kapıyı açtığında ise...

Yarı çıplak bir şekilde yerde kıyafet giymeye çalışan bir İzuku beklemiyordu, Katsuki donup kaldığında İzuku ile birbirine bir kaç saniye boş boş baktılar ve ardından Yeşilli kızararak büyük bir çığlık kopardı.

"Ü-üstümü değiştiriyorum! Çık!"

"A-ah-oh! Evet! Özür dilerim!"

Katsuki hızla kapıyı kapatmış ve kapının dibine çöküp kızaran yüzünü tuttu... İzuku'nun çıplak teni...

"Ah, Tanrım... Öleceğim... Bu çocuk beni güzellikten öldürecek..."

Hızla atan kalbini tuttu sarışın.

_______________________

_______________________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
𝐜𝐚𝐫𝐚𝐦𝐞𝐥 𝐬𝐦𝐞𝐥𝐥𝐢𝐧𝐠 𝐤𝐢𝐥𝐥𝐞𝐫 | ᵇᵃᵏᵘᵈᵉᵏᵘHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin