end to start | jaeyong

young forever

[ 12 Mayıs 2012 ]

"İyi akşamlar!"

Taeyong büyük binanın kapısından girdiği gibi yurt görevlisine selam verdi, ne kadar yorgun da olsa yüzünden gülümsemesini eksik etmemişti. Bugün yılın son sınavına girmişti.

Üçüncü yılının sonuna gelmişti, ister istemez buruk hissediyordu. Seneye mezun olacağı gerçeği onu pek de mutlu etmiyordu. 'Gerçek dünyaya' adımı atacak olmak onu içten içe korkutuyordu. Ayrıca şu an okulunda gayet memnundu, iyi arkadaşları ve bir sevgilisi vardı.

Sevgilisi demişken, onu özlemişti. İkisinin de sınavları olduğundan son zamanlarda doğru düzgün görüşememişlerdi. Merdivenleri çıkarken iç çekti, eşyalarını toplayıp eve dönmeden önce en azından birkaç kere onu görebilmeyi umuyordu. Kısa bir süre içinde yurttan çıkması gerekecekti.

Anahtarını deliğe soktu ve tek başına kaldığı odanın kapısını açtı. Girer girmez sırtındaki çantayı yere bıraktı. Bugün çok yorulmuştu.
Bir çırpıda üstündeki bütün kıyafetlerden kurtuldu ve yurt odasındaki küçük banyoya ilerlemeye başladı. Bir duş alsa iyi olurdu.

Ama eli tam duş kabinini bulduğu anda vücuduna bir kol dolandı.

Korkuyla çığlığı bastı, hızla arkasını döndü ve karşısındaki kişi her kimse onu kendinden uzaklaştırabilmesini sağlayabilecek en iyi yere dizini geçirdi. Kasıklarına.

Hala başına gelenin şokundan çıkamamıştı ki banyoda yankılanan acı dolu sesin tanıdık olduğunu fark etti.

Fazla tanıdık.

"Jaehyun?"

Karşısında sevgilisi duruyordu, acı içinde bacaklarının arasını kavramıştı.

Korkudan yerinden çıkacakmış gibi atan kalbinin, odadakinin ona zarar vermeyecek biri olduğunu anlamasıyla sakinleşmesi üzerine elini göğsünden çekti. "Ödümü kopardın!"

Jaehyun sırtını duvara verirken başını kaldırdı.

"Senin yüzünden çocuğumuz olmayacak."

Taeyong güldü. "Sanki olacaktı da.."

Sevgilisinin yanına doğru adımladı, elini omzuna yerleştirdi. "Üzgünüm. İyi misin?"

Jaehyun başını sallayıp sevgilisinin mavi saçlarına bir öpücük kondurdu. "Sorun değil. Ben biraz korkuttum sanırım."

"Biraz mı?" Taeyong inanamaz halde ona baktı. "Hem ne ara geldin sen?"

Odasının yedek anahtarı Jaehyun'daydı, yani içeri girebilmiş olmasına şaşırmamıştı ama onu duymamıştı bile.

Jaehyun kollarını Taeyong'un beline dolayıp onu kendisine doğru çekti. "Sen gelmeden önce girdim, sürpriz yapmak istemiştim. Aslında geldiğinde saklandığım yerden çıkacaktım ama sen bir anda soyunmaya başlayınca..."

Jaehyun cümlesini devam ettirmek yerine dudaklarına muzip bir gülüş yerleştirip gözlerini sevgilisinin çıplak bedenine indirdi. Taeyong buna karşılık onun göğsüne hafifçe vurdu. Sonra aklına gelen fikirle sırıttı.

"Tam da duş alacaktım. Sen de gelir misin?"

- - - - -

"Ya okul bitince çok görüşemezsek?"

Jaehyun onu dinlerken elindeki havluyla sevgilisinin mavi saçlarını kurulamaya devam etti. Duş aldıktan, biraz da eğlendikten, sonra yatakta oturmuş, kurulanıyorlardı. Jaehyun yatak başlığına yaslanmıştı, Taeyong da bacaklarının arasında, ona dönük oturuyordu.