☣ Kaçış Planı ☣ Düzenlendi.

371 110 62
                                    

"Aslanım Yıldız, çok kolay oldu be!"☣

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Aslanım Yıldız, çok kolay oldu be!"

Küçükken, babam beni hep odama kilitlerdi. O zamanlar abim benim için çok bir şey yapamazdı, en fazla yaptığı camdan ekmek fırlatmak falan olurdu. Az ekmek yememiştim kafama. Yaşım ilerledikçe odamdan kaçmanın yollarını arar olmuştum. Babamın seslerini dinler; ne zaman yemek yiyor, kaç saat televizyon izliyor, hangi saat dışarı çıkıyor, hangi aralıklarla sigara içiyor.. Bunların hepsi hala ezberimdedir.

O zamandan beri hep pür dikkat biri olmuşumdur. Babama göre kendimi ayarlayıp, odamın camından kaçardım. Babamın beni kontrol edeceği saatlerde yine camdan girerdim odama.

Çok fenaydım çok.

Babamın psikolojik rahatsızlıkları vardı. Ben onu bildim bileli hastaydı.  Günlük ritüellerinin hepsi aynı saatteydi ve bu hiç değişmezdi. O yüzden hiç yakalanmamıştım.

Şimdi bu kaçış planı tam bana göreydi. Bir hafta içinde etrafta pür dikkat kesilmiştim. Askerlerin rotaları, düzenleri hepsi ezberimdeydi. Yerel halkla iletişim halindeydim, çoğu bana kraliçe gözüyle bakıyor olsalar da artık umursamıyorum bu durumu. Hatta işime bile yarıyordu. Çağlar'ın ne yaptığı ile ilgili pek bir fikrim yoktu. Çünkü hala benimle muhatap olmuyor ve ortalarda çok gözükmüyordu. Beni ilgilendirir mi? Hayır! Benimle muhatap olmasını istiyor muyum? HAYIR!

Yine bu saçma sapan odada, saçma sapan fanusun içinde duşumu almış, üzerime siyah askeri pantolon ve siyah uzun kollu bir tişört geçirdim. Saçlarımı kurulayıp at kuyruğu yaptıktan hemen sonra odamın içinde sirene benzer bir ses duyuldu.

Sakin olun arkadaşlar.

Bu ses bizim evlerimizdeki kapı sesi.

Buranın kapı sesi ambulans sireni gibi.

Dadii dadiii dadiii..

Neyse.

Duvara ilerleyip elimi yerleştirmemle, Kıvanç'ın iri yeşil gözleriyle karşılaştım.

"Buyurun kunduz bey?" dedim alayla, Kıvanç'ın ekipteki lakabı kunduzdu.

"Çağlar bizi odasına bekliyor, önemliymiş."

Sıkkınla aldığım nefesle yanaklarımı şişirdim, nefesimi sertçe bırakıp, "İyi gidelim," diyerek Çağlar'ın odasına doğru ilerledik.

"Hala küs müsünüz?" diye sormasına gözlerimi devirdim.

"Küs olmamız için önce barışık olmamız lazımdı. Küsmek için arkadaş olmamız lazımdı. Küsmek içi...."

Eliyle ağzımı kapatıp, "Tamam, sormadım say!" dedi bıkkınlıkla.

Elini ağzımdan çekmesiyle sinsi gülüşümü yerleştirdim yüzüme. En güçlü silahım; dilim.

Çağlar'ın odasına geldiğimizde, Kıvanç'ın elini duvara koymasıyla, yine başladı siren sesleri.

A.S.O.S.A Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin